BAK YİNE HEYECAN YAPTIK

Merhaba hepinize sevgi ve selamlarımı yolluyorum. Ülkemizin şu anda kısmi savaş durumunda olmasından dolayı her platformda birlik beraberlik içerisinde olmamız gerektiği günlerden geçiyoruz. Allah Askerimizi, Ordumuzu muzaffer eylesin.

 

Her platformda dedim buna tribünlerimiz de dahil; artık o grup, bu grup değil, topyekün BALIKESİRSPOR taraftar grubu olmamız gerekir diye de düşünüyorum. Ha bunu niye yazdım? Kulağıma bazı çatlak sesler geliyor, bu yüzden inanın bana bu sesler ister istemez taaa Ege’den duyuluyor. Aman bunun acısını yaşadı komşu ilimiz Denizli lütfen elbette gruplar olacaktır ama her şey forma, arma ve BALIKESİRSPOR için ve her maçta bağırdığımız gibi Hep beraber Hep beraber BALIKESİR. Umuyorum bu duyulan serzenişler ufak tefek olayların söylemlerin dedikodusudur diyorum ve geçiyorum.

 

Bazı üstün yetenekleri veya üstün başarıları olanlara deriz ya vay be mucize adam veya mucize kadın veya MUCİZE TAKIM. İşte o mucize takım bence bu sene TFF liginde başlangıçta kümeye oynar, 2. Lige gider denen kentimizin takımı BALIKESİRSPOR sezonu açarken unutmayalım yanlış sayı olabilir ama 6 futbolcuyla ve kapıda puan silme, küme düşürülme tehlikesiyle lige başlayan bir takımdı. Öyle bir duruma geldi ki liderle arasında 1 puan ve ligin üçüncüsü oldu.

 

Bu başarı başta kim ne derse desin önce başkanın ve yönetimin ardından teknik adam ve ekibinin veeee GENÇLERİN. EVET, O PIRIL PIRIL GENÇLERİN. Kadroya alınıp, adeta bir nakış ustası gibi hocamız tarafından işlenerek değer kazandırılan o GENÇ BALKESLERİN. Buna bir de ağabeylik yapan, onları saha içerisinde yönlendiren, onlara örnek olan, eski iskelet kadromuzdan futbolcu kardeşlerimde eklenince eh un var şeker var yağ var helva yapmak, o lezzeti tatmak, o lezzet veren futbolu izlemekte bizlere kaldı. Teşekkürler takım sizler MUCİZE TAKIM BALKESLERSİNİZ.

 

Bolu maçı bizim için Giresun maçında alınan 3 puanın taçlandırılması ve tesadüfi bir skor olmadığı düşüncesini yıkmak adına önemliydi. Bu maçtan alınacak 3 puan hem bize bir güven hem de sıralamada bizi ilk 3’e atacak bir maçtı. Kent olarak Boluspor maçlarına bizler farklı motive oluruz geçmişteki yaşanan hatırlatmak dahi istemediğim olaylar yüzünden. Bu maça da tribünlerin bir kısmı o gözle, sahadaki kardeşlerim de sportmence ve 3 puana odaklanarak çıktılar. Hani yazmış ya Sevgili Ersan ASLANTAŞ kardeşim tam öyle bir maç oldu: “Aldım Verdim Ben Seni Yendim” İki takımı da kutluyorum; keyifli futbol adına izleyeni tatmin eden, bol gollü bir maç izlettirdiler. Bu maçın 2 önemli ismi vardı ki bunlardan biri artık bizim oğlan dediğimiz GLUMAC diğeri sessiz sedasız takıma katılan ve sürati ile adeta kısa mesafe koşucularına rakip olacak olan, atletik, gencecik bir yetenek ALLY MALLE. Her geçen gün üstüne koyarak geliyor her ikisi de bu maçın kahramanıydı. Hele hele GLUMAC 2-2 devam maçta öyle bir gol attı ki ben izlerken dedim maşallah kule mübarek. Evet, o defansı dağıtan ve kule gibi yükselip kalecilerin sevmediği ve gol olma şansı yüksek topu yere vurdurarak yaptığı kafa vuruşu ile attığı gol mükemmeldi. Tebrikler.

 

Her açıdan bakılınca sahada koşan, ısıran, mücadeleyi bırakmayan, gol yediğimizde de demoralize olmayan ve her şeyden  önce takım zihniyeti gelişmiş bir BALKES izledik. Bunun mimarı da elbette hocamız Ali TANDOĞAN ve ekibi. Şimdi önümüzde milli maç arasının ardından deplasmanda bir KEÇİÖRENGÜCÜ maçı var. Rakip takımda üç aşağı beş yukarı bizim havamızda bir takım. Yani öyle vitrinlik transferleri olmayan, gelecek vaat eden Ankara’nın Süper Ligin havasını bilen, o kulüplerden gelen, bu ligi kısmen kulübeden solumuş, zaman zaman yer bulmuş, oynamış futbolculardan kurulu bir ekip. İşte o yüzden bu takıma dikkat etmeliyiz diyorum. Hani klasiktir; generali az, askeri çok bir ekip. Bu gibi ekipler klasik tabirle ters takımlardır. Hocamız zaten bunun analizini yapmış ve ona göre hazırlayacaktır takımımızı.

 

TRT Spor’da izlerken gözlerim doldu.  HAYRİ ÜLGEN abimin ağzına sağlık. Kentin iş adamlarını bu başarılı takıma sahip çıkın, destek olun diyerek, adeta yalvararak göreve çağırdı. Sağ olsun, var olsun. Umarım bu yakarış, bu kentin insanı olmamasına rağmen  futbolculuk dönemince ve spor adamlığı dönemince gönüllerde taht kurmuş mütevazi insan HAYRİ BABA’nın bu yakarışına bizlerin her yazımızda altını çizerek yazdığımız, yakarışımıza kulak verirler ve bir nebzede olsa bu başarılı takıma; BALKESLERİMİZE sahip çıkarlar.

 

Artık şunu anlamak lazım:  Sevgili büyüklerimiz, değerli iş adamlarımız; ben çok kullanırım bu benzetmeyi kentin dinamikleri; futbol artık bir endüstri ve bu endüstride ham madde genç futbolcular. Bunların işlenip, donanımları tamamlanıp, piyasaya çıkarılıp, maddi ve manevi bir kazanç sağlamak istiyorsak adeta bir fabrikanın üretimini devam ettirmesi gibi düşünün lütfen. Gereken nedir? Maalesef para, yani maddi destek. Diyeceksiniz ki kardeşim yönetim var. Var da onların da önünde aşarken zorlandığı  sorunlar var. Onunla boğuşurken sizlerde bir can suyu verin ki bu güzel kentin marka değeri gelişsin, büyüsün ve onun getirisiyle kente ekonomisine bir hareketlilik gelsin. Mesela benim aklıma ilk gelen bir maçın galibiyet primini bir iş adamımız ve onun temsil ettiği kuruluşumuz, şirketimiz karşılayabilir. Yani ilk aklıma gelen bu. Gün köfteci yemek, kahvaltıcı kahvaltı verebiliyorsa siz de pekala bunu karşılayabilirsiniz. Ben hatırlarım 1975-76 sezonunda maç öncesi anons yapılırdı filanca kişi maçta galip gelinirse futbolculara şu kadar prim verecektir. Hatta hiç unutmam bir giyim mağazası takım elbise, bir hazır yorgan üreten fabrikamızda yorgan vermişti. Yani  verilsin yeter ki siz verin başarıyı da isteyin.

 

Bir parantez göreve gelirken birçok eleştirilere maruz kalan başkanımızı kutlarım. Genç, haddini bilen, saygılı, güler yüzlü ve inanıyorum BALKES sevdalısı bir başkanımız var. Gerçekten bu takım için koşturuyor, didiniyor izliyorum ve çok takdir ediyorum. Kendisine bir BALIKESİRLİ ve BALIKESİRSPORLU olarak teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.

 

Exit mobile version