Altınoluk’a yolum düşmemişti uzun süredir. Dün bir vesileyle gittim ve işlerim bitirip biraz da zamanım artınca Cumhuriyet Meydanı’nın hemen yanından sahile doğru indim. Bu günlerde, Altınoluk tatile gelenler ve yazlıkçılarla dolup taşıyor, özellikle sahil tarafı çok kalabalık oluyor. O nedenle, kıyıya doğru Balıkçı Barınağı tarafından inip, uygun bir yerde denizi seyrederek iki bardak çay içeyim dedim.
ÇINARALTI’NIN ÇINARLARI BİLE YALNIZ KALMIŞ…
Buraya inince, vaktiyle Çınaraltı Çay Bahçesi’nin bulunduğu binayla geniş bahçeyi terk edilmiş ve biraz miktar yıpranmış durumda tekrar görmek zorunda kaldım. Bahçedeki iki büfe de yok artık. Bomboş burası, öyle ki palmiyeler ve koca çınarlar bile yalnız kalmışlar. Günün her saatinde dolu olan, vaktiyle nice açık oturumlar, söyleşiler, kitap imza günleri yapılan bu alanda, şimdi sadece sokak hayvanları var.
Çınaraltı’nın bitişiğindeki diğer bina ise duruyor yerinde ve alt katındaki Liman Cafe çalışmaya devam ediyor. Orayı da geçip, az ilerideki Barış Aile Çay Bahçesi’ne oturdum çay içmek için. Zira diğer sahil tarafına inip herhangi bir mekana oturursanız her şeyin fiyatı bir anda artıyor. Turistik orada fiyatlar. Burası ise, Balıkçı Barınağı’na baktığı için, önü kapalı biraz. Balıkçıya, esnafa hitabeden daha orta halli bir ortamı var. Fiyatları da makul haliyle. Elbette herkesin tercihi farklı, cüzdanı da.
Çayımı söylediğim garsona sordum bu arada, “Çınaraltı’nın yanındaki binayı da boşaltıp, oraları tamamen meydana ilave edeceklerdi, ne oldu?” dedim. Haberi olmadığını söyledi. Olsa bile müşteriyle bu konularda gevezelik etmesinden patronu hoşlanmazdı muhtemelen. Çevredeki esnafa da sordum daha sonra, kimse pek bir şeyler bilmiyordu.
BELEDİYE NEDEN KAPATTI ÇINARALTI’NI?
Hayat devam ederken, tam da sezonun ortasında esnaf parasını kazanırken, bu konuyla kimsenin ilgilenmemesi de normaldi zaten. Fakat benim aklıma takıldı bu durum. Çınaraltı özel bir yerdi. Farklıydı, güzeldi de. Ben de vaktiyle orada oturup pek çok yazarı, sanatçıyı, siyasetçiyi dinlemek, tanımak imkanı bulmuş; arkadaşlarımla buluşmuş, iki lafın belini kırmış, sohbetler yapmıştım. Neden burayı kapattı Edremit Belediyesi? Hem de jandarma ve zabıtalar eşliğinde ve ani olarak. İçinde müşterileri varken, apar topar. Belediyenin diğer kiralık mekanları çalışırken, buraya karşı neden böyle davranıldığını düşündüm biraz.
MEYDANA BİR TÜRLÜ SIRA GELMEDİ NEDENSE…
Lütfen birlikte hatırlayalım. 2021 yılı başında Edremit Belediyesi bir proje başlattı Altınoluk’ta. Çarşı tarafına çıkan cadde ve sokaklar ile döner kavşak civarı, otobana çıkan yollar tamamen söküldü ve yeniden yapıldı. Epeyce de para harcandı. Yaz nüfusunun 400 bine ulaştığından bahisle, 25 Şubat 2021’de basına şöyle demişti Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan: “Bizim hedefimiz Altınoluk’a yakışır bir kent meydanı. Caddelerinde, sokaklarında yaptığımız çevreci ve yenilikçi atılımlarla hem Edremitliye hak ettiğini vermek hem de yerli, yabancı turistler için gözbebeği niteliğinde bir yer haline getirmek. Pandemiyi fırsat bilerek sürdürdüğümüz çalışmaların sonucunda bu günleri atlatacağımız inancıyla, insanlarımızın rahatça gezeceği bir alan oluşturmak istiyoruz. Şahinderesi’nin denizle buluştuğu noktadan Altınoluk Cumhuriyet Meydanı’nı içine alıp devam edecek çalışmamız bölgeye büyük değer katacak.”
Fakat bu hedefini tam olarak yerine getiremedi. Cadde ve sokaklar, bordür taşları, bisiklet yolları vb. bitti ama meydana sıra gelmedi. Belki de para bitti ve sonuçta açılış meydansız yapılmak zorunda kalındı.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN NİYETİ…
Derken 2022 yılı başında sıra yeniden “meydan düzenlemesine” geldi. Bunun işaret fişeğini yine Belediye Başkanı yaktı. 31 Ocak 2022’de basına yollanan bilgilendirme notuyla “Altınoluk’ta yıllardır kimsenin yıkamadığı binaları yıkıp meydan genişlemesi yapacağız. Denize sıfır konumda olan çay bahçelerine yeni yerler tahsis ederek mağdur olmalarına da izin vermeyeceğiz. Altınoluk için ferah bir meydan düzenlemesi yapacağız” dedi.
Altınoluk “meyden isteriz” diye inlemiyordu ama nedense Başkan için önemliydi bu onu. Fakat, kamuoyunun sonradan öğrendiği bir başka gelişme daha oldu o günlerde. Edremit Belediyesi, Yağcılar mevkiindeki sahilde denize paralel uzanan İsmetpaşa Caddesi’nin yeniden düzenlenmesi için, Balıkesir B. Belediyesi ile bir protokol yapmıştı. Buna dayanarak ihale işlemini gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi yer teslimini bitirip, müteahhitin iş makineleri de çalışmaya başlamıştı.
Yapılan işin aslında bir yol düzenlemesi değil de, Büyükşehir’in tüm kıyılarda uygulamayı kafasına koyduğu “tek tip sahil” imali olduğu anlaşılınca epeyce tepki oldu.
Fakat Büyükşehir dinlemedi eleştirileri ve sonuçta imalatını bitirdi. Sahile ithal palmiyelerini de dikti ama ilk lodos fırtınası bu ağaçları alıp denize uzatıverdi. Bunların hepsi bizim paramızla yapıldı tabii ki. İşte Edremit Belediyesi’nin “meydan” hevesini tekrar gündeme getirmesi tam da bu günlere denk geldi. Belki de hazır Büyükşehir işe başlamışken, kendileri de meydanı ele almak istediler.
ÇINARALTI BOŞALTILDI, DİĞERLERİ DURUYOR!
Bu nedenle de ilk olarak 2019’dan beri tahliye davası devam eden Çınaraltı, yukarıda anlattığım şekilde boşaltıldı 2022 başında. Buna söylenecek bir şey yok, hukukun alanına giren bir konuyu tartışmak bana düşmez. Tarafların arasındaki bir konudur bu. Fakat aynı günlerde, basına yansıtılan “yeni meydan projesi” çizimlerine bakınca, Çınaraltı’nın yanındaki Liman Cafe’nin bulunduğu bina ile karşısındaki yeşil alana kurulmuş olan Mado isimli işletmenin de yerinden kaldırılacağı gayet açık görülüyor. Oysa aradan 1,5 sene geçti ve sadece Çınaraltı boşaltıldı. Hedefteki diğer binalar ve buralarda faaliyet gösteren işletmeler olduğu gibi duruyor. Bunun sebebini anlamak sıradan vatandaş için mümkün değil haliyle. Basına “Edremit ilçesinin en güzel mahallelerinden olan Altınoluk’ta yıllardır yapılamayanlar bu dönemde yapılmaya devam ediyor” diye başlık attırıp, sonra derin bir sessizliği geçen Selman Hasan Aslan’ın kamuoyuna bir açıklama borcu yok mu sizce de?
BAŞKAN SUSUYOR… MECLİS ÜYELERİ DE SUSUYOR…
Başkan’ın susmasının bir sebebi vardır mutlaka. Fakat Belediye Meclisi, Encümeni neden susar bu konuda? Öyle ya, o hızla boşaltılan işletme bedava oturmuyordu ki orada? Acaba 1,5 senedir ne kadar kira kaybı oldu Belediye’nin? Aylık 25 ila 50 bin lira kadar olacağı tahmin ediliyor böyle bir mülkün kirasının. Peki Maliye’nin vergi kaybı ne kadar oldu? Öyle ya, orada bir işletme çalışsaydı, vergi de ödeyecekti herhalde. Bunları merak eden yok mu hiç? Belediye Meclisi’nde üyeleri, bunların mensubu olduğu siyasi partiler, şehrimizin kanaat önderleri veya doğrudan Belediye Başkanı, Edremit’te ne, niçin, nasıl yapılıyor diye merak etmez mi hiç?
Vatandaşlar bile 2022 başında, o meydan düzenlemesi görselleri yayınlanınca basında, oturup önerilerini yazmışlardı Belediye’ye. “İmalat bittikten sonra eleştirmek yerine, yapılmadan önce uyarmak, talep etmek, önermek çok daha doğru olacak” demişlerdi. Onları dinleyen, ilgilenen, ciddiye alan bir kişi bile olmadı mı Belediye’de? Halksız belediye olmaz, belediyecilikte halka danışmadan yol da yürünmez. Edremit Belediyesi’nin izlediği hat bu olsaydı eğer, aldığı sonuçlar çok daha güzel olacaktı. “Senin belediyen” demekle olmuyor ki. Gerçekte, halka “bizim” dedirtmek için, onlara değer verildiğini her an göstermek gerekmiyor mu?
KAMU ZARARI…
“Ayının kırk türküsü varmış, kırkı da ahlat üstüne” diye bir atasözü vardır ama sadece sekiz ayı kalan Edremit Belediyesi’ne ben yine de sormak istiyorum: Çınaraltı’nı boşaltmaktaki aceleniz neydi? O mülkün bu kadar boş tutulmasıyla, bir kamu zararı oluşmadı mı? Meydan düzenlemesi gerekli idiyse, neden yarım bırakıldı? Yerinden çıkartılacak esnafları mağdur etmeden tahsis edileceği söylenen yeni yerlere ne oldu? Bu yapılan işle, halka nasıl bir fayda sağlandı?
Altınoluk’un başka acil sorunları yok mu da “meydan” işi öne alındı? Lütfedip verecekleri bir cevapları vardır herhalde.
