ALTIEYLÜL BELEDİYESİ’NİN PROJELERİ ARASINDA BİRKAÇ SAAT

 

GEÇEN hafta Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı ile devam eden yatırımları inceledik. Aylardır davet ediyordu, defalarca söyledi; “yemek yiyelim birlikte” dedi; fırsat olmadı. “Bari bir kahve içelim” dedi.. En sonunda sözleştik, buluştuk..

Çok mütevazı VIP minibüse atladık, önce Bahçelievler’deki Atatürk Yaşam Merkezi’ne, sonra Plevne’de yapımı devam eden Kapalı Pazar Yeri’ne, oradan Gaziosmanpaşa’da temeli atılan kapalı yüzme havuzuna geçtik. Son durak Konakpınar’daki Gençlik Merkezi’ydi.

Hasan Avcı’nın basın ekibi zaman zaman yeni projeler ve yatırımlara ilişkin haber bültenleri gönderiyor; gazeteler bunları habere dönüştürüyor.. Başkan da bu haberler üzerinden PR’ını yapıyor.

Sonuçta, “boş boş oturmuyorum, ilçeme bir şeyler kazandırmak için çalışıp çabalıyorum” mesajı vermek zorunda vatandaşa.

 

***

İzliyoruz kendisini baştan beri.

İlk zamanlar ketum, içine kapalı, sanki gizli bir gündemi varmış havası veren yapısı, bazen kendi partililerine bile mesafeli duruşu, yönetim anlayışı, medyaya bakışıyla falan..

Hani, “bundan bi cacık olmaz” teşhisi koyarsınız anında, tüm önyargı hücrelerini harekete geçirerek…

Zaman içerisinde badem bıyıklarına bile alıştık yani.

Yine ilk zamanlar kahverengiye çalan yönetici – politikacı kostümleriyle itici geliyordu; sonraları mor renkli takım elbiseler bile giymeye başladı.

Sultan Abdülhamit Han Gelişim Merkezi’ndeki makam odasında, o koskocaman masaya oturunca aksesuar gibi görünüyorsa da, atamayla bir buçuk – iki, seçimle dört yıla yakın zamandır o koltuğu dolduruyor. Altıeylül’de yapılanlara bakınca, şehir için ‘kalıcı eser bırakma’ kaygısını da hissediyorsunuz.

 

***

“İNŞAATÇIYIZ NETEKİM, BU İŞLERİ BİLİRİZ…”

YAPTIKLARINI, yapacaklarını anlatırkenki heyecanına ortak olmamak olanaksız.

Sohbet koyulaştıkça, tüccar – mühendis kimliğini daha çok göstermeye başlıyor.

İnşaatçı sonuçta. Mühendis, müteahhit. “Çok inşaat yaptım” diyor; çıraklık dönemindeki binaların önünden geçerken utanıyormuş bazen.

Neden?

“Siz göremezsiniz ama, o binalardaki hatalarımı ben görüyorum” diyor.

Hata yapa yapa yapmamayı, daha doğrusu ‘daha az hata yapmayı’ öğreniyor insan!

Eh, bir de yurt dışı deneyimleri var Başkan’ın.

Üniversiteyi bitirip tepeden inme inşaat pazarına girmemiş yani.

Paris’te çalışmış meselâ.. Oradan Amerika’ya.

Mesleki anlamda önemli katkılar sağlamış bu yurt dışı çalışmaları.

Yani, “bana Dursunbey’in dağından gelip şehirde ahkam kesen adam muamelesi yapmayın” diyor.

 

***

SAVUNANI YOK, ARKASINDA DURANI YOK…

ŞU sıralar kimi medya organlarında ‘hedef’ durumunda.

Murat Akkaya’nın Posta’sı meselâ, gün sektirmeden posta koyuyor Hasan Avcı’ya.

Şu ana kadar eyvallahını görmedik, çıplak gözle… Bundan sonrasını bilemeyiz.

İşin o kısmı bir yana; arkasında koskoca iktidar partisi var.. Hani bir milletvekili, bir belediye başkanı, en başta partinin İl Başkanı, yönetenleri falan..

“N’oluyo hemşerim” demiyor! Savunanı yok… Arkasında duranı yok. Yalnız bırakıldığı anlaşılıyor.

 

***

NABZA GÖRE ŞERBET KOMPLEKS İSİMLERİ…

GENÇLİK, yaşam, gelişim adı altında yaptığı – yapacağı komplekslere verdiği isimlerle, her kesimin nabzına göre şerbet veriyor.

Osmanlıcı milletine, ‘Sultan Abdülhamit Han Gelişim Merkezi’ ile selam çakarken..

Cumhuriyetçilere, ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yaşam Kompleksi’ ile selektör yapıyor!

Şehrin hizmetine giren ilk Kültür Merkezi ise, Hasan Can adını taşıyor. Ümraniye Belediyesi’nin eski Başkanı. Bu ismi Hasan Avcı vermiş değil tabi. Zekai Kafaoğlu zamanında yapılan bir anlaşmanın tezahürü.

İleriki zamanlarda Hasan Can isminin değişeceğini düşünenlerdenim. Zira bu Kültür Merkezi için ne Hasan Can’ın cebinden, ne Ümraniye Belediyesi’nden para çıkmış. Hasan Avcı, biraz Belediye’den, biraz Bakanlıktan derken işi halletmiş.

“Hasan Can’ın bu memlekete ne faydası var” diye sorarsanız.. Balıkesir doğumlu bir İstanbullu.. Fazlası yok.

Daha yeni bitmiş, kısa süre önce hizmete açılmış Hasan Can Kültür Merkezi’nde tadilata girişmişlerdi yakın zamanda. 

İster istemez şu soru geliyor akla:

“Sıfır kilometredeki bir Kültür Merkezi’nde neden tadilat yapılır?”

Projeye uygun yapılan sahne ve salon ihtiyaca cevap vermiyormuş.

Tadilat dediğimiz, sahneyi büyütüp koltuk sayısını arttırmaktan ibaret. Konser, tiyatro, vesaire organizasyonlarda sahne yetersiz kaldığı için büyütülürken, fazladan elli koltuk ilave edilmiş.

 

***

“YEMİNLE BÜYÜKŞEHİR İÇİN HESABIM YOK…”

ALTIEYLÜL Belediyesi, her yaştan insana hitap eden bu merkezleri, kompleksleri yaşama geçirirken.. İlçenin caddelerine, sokaklarına falan da bakmak lazım. İşin o kısmı Büyükşehir’de. Asfalt Yama İşleri Dairesi’nin sorumluluğunda.

Karesi bölgesinde de yolların durumu aynı. Nicedir asfalt yüzü görmeyen, bakım onarımdan geçirilmeyen yollar, tarlayı andırıyor artık.

Haydi yiyorsa, “ne olacak bu yolların hali” diye sorgu sual eden vatandaşa, “git bunu Yücel Yılmaz’a söyle, bu işlere O bakıyor” desinler.

Muhalefetin Belediyesi olsalar, hem fena halde atar gider yapar, hem de yapılan işleri sahiplenip “biz yaptık” modunda havasını atar.

Bu arkadaşların ne Büyükşehir hakkında sorgu sual etme hakları var, ne de Büyükşehir’in yaptığı işi sahiplenip, “biz yaptık” deme şansları… İktidar olmak da zor be!..

Aynı partinin seçilmişleri sonuçta… “Bizim eserimiz” diye topyekün sahiplenme hakları var diye düşünürsünüz. Hem böyle bir şey mümkün olmuyor, hem de siyaseten ‘arka plan’ makinası çok fena çalışıyor.

Yeri gelmişken.. Hasan Avcı’nın bir sonraki yerel seçimde Büyükşehir’i hedeflediği tevatürü dolaşıyor şehirde. Kimi medya organları, sosyal medya nökerleri falan Avcı’nın Büyükşehir hedefinden dem vuruyor. Bu hususta laf çakan, kinaye yapan, arka plan çalışan da çok.

Peki Hasan Avcı ne diyor?

“Yeminle böyle bir niyetim, hedefim, planım yok. Ben yerimden memnunum. Altıeylül’ü seviyorum…”

Ortadoğu işi siyaset şeklinde, “benim hedefim budur, o hedefe erişmek için çalışıyorum” tarzı olmaz zaten.

“Gel canım, seni şuraya aday yapıyoruz” der birileri, olursun.

Bakanların bile bakan olduklarını televizyon haberlerinden öğrendiği bir ülkede yaşıyoruz netekim.

Bir bakmışsın Yücel Yılmaz boşa çıkmış, Hasan Avcı Büyükşehir’e aday.. Bir bakmışsın Hasan Avcı boşa çıkarılmış, yerine hiç umulmayan bir isim aday olmuş…

Her şey olur.

 

***

ATATÜRK YAŞAM KOMPLEKSİ’NDE SON DURUM…

EFENDİM, sadede geleyim.

Hasan Avcı’nın çok mütevazı VIP minibüsüne ilk kez bindik, yatırımları dolaştık.

Tamamlanma aşamasına gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yaşam Kompleksi’ni gezdik. Girişe Atatürk’ün çok bilinen Dumlupınar resmini nakşetmişler; güzel olmuş. Çok büyük fitness salonu yapmışlar, her fitness aletinden üçer beşer var; sıra beklemeyeceksiniz.

Yarı olimpik kapalı yüzme havuzu da hazır.. Havalandırma sistemiyle ilgili küçük bir aksiliği gidermeye çalışıyorlar.. Kışın da dilediğiniz gibi yüzebileceksiniz, su sıcak olacak.

Çevre düzenlemesi bitmek üzere. Tenis kortları bile koymuş adam; basketbol, voleybol sahalarından ibaret değil yani. Ayrıca, Büyükşehir’in betondan mamul kaykay pistlerinin aksine, portatif, betondan uzak, kolay sökülebilir kaykay pisti yapmışlar.

Yan tarafa kütüphane ve kafe yapıyorlar.. Güzel havalarda vatandaşın oturup dinlenebileceği alanlar da var. Sekiz bin küsur metrekare kapalı alanı, yirmi bir dönümlük arazi üzerinde konuşlanan Komplekste yapay gölet, yeşil alanlar, sosyal donatılar, bisiklet parkuru da var.

Yakın zamanda hizmete açılacak.

 

PLEVNE’YE KAPALI PAZAR, GAZİOSMANPAŞA’YA YÜZME HAVUZU…

Sonra Plevne’de inşa edilen Kapalı Pazar Yeri’ne gittik. İnşaat çalışmalarını izledik.

Kapalı Pazar Yeri’nden çok Kültür Merkezi havasında bir yapı modeli. Bittiğinde, haftanın yedi günü hizmet verecek Pazar tezgahları olacak. Açık ve kapalı otoparkı, restoranı, teras kafesi, toplantı ve etüd salonlarıyla çok amaçlı hizmet verecek.

Yine Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde yapımına başlanan Kapalı Yüzme Havuzu da, bu büyük mahalle için önemli bir spor hizmeti. Başlayınca bitiyor; burası da kısa sürede tamamlanır.

 

***

..VE KONAKPINAR GENÇLİK MERKEZİ

GELELİM Konakpınar’daki projeye.

İki tarihi okul binası restore edilmiş, proje kapsamında değerlendirilmiş. Misafirhane, çok amaçlı salon, restoran gibi hizmetlerde kullanılacak. Orman’dan kiralanan alanda çok sayıda tomruk ev yapılmış. Tomruklar Dursunbey’den. Yüklenici de Dursunbeyli. Tanıştık kendisiyle; yapılan evlerin içini dolaştırdı, ne kadar sağlam, kullanışlı ve konforlu yaptıklarını anlattı uzun uzun.

Konakpınar’ın çam ormanlarının içinde, doğayla baş başa kalınacak çok güzel bir ortam hazırlanıyor.

Çevre düzenlemesi tamamlandıktan sonra, içerisinde yürüyüş yolları, dinlenme alanları, spor sahaları falan hepsi olacak. Gençler, öğrenciler, sporcular, turist grupları, kamp severler faydalanabilecek.

 

***

DÖNÜŞ yolunda, Konakpınar çıkışında bir bayrak direği var.. Hasan Avcı bayrak dalgalanırken orada fotoğraf çektirmeyi çok seviyormuş.. “Birlikte bir fotoğrafımız olsun” dedi.

Ne ki rüzgar yoktu, bayrak dalgalanmıyordu.. Rüzgarlı bir güne bıraktık fotoğraf işini.

Vaziyet böyle… Arzederim.

 

 

 

 

Exit mobile version