AKP’NİN MUHALEFET HAZIRLIKLARI KOLAY OLMAYACAK

19 yıllık iktidar süresi az bir süre değil. AKP bu sürede yola çıktığı liberalleri, Kürt’leri, bazı cemaat-tarikatları, yetmez ama evetçileri bıraktı. MHP, Perinçek gibi yeni başka paydaşlarla şimdilik yoluna devam ediyor. İktidar sayesinde sosyal yardım aldığını düşünen, ballı kadro bulan, zenginleşen geniş bir kitle oluştu. Oluşan bu kitlede olası bir iktidar değişiminde elde ettiklerini kaybetme korkusu oluşması yabana atılacak bir korku değildir.
İktidar bugüne kadar her seçim öncesi ‘ben gidersem’ istikrar bozulur, elde ettiklerinizi kaybedersiniz korkusuyla sandıkta istediği sonucu her seçimde aldı.
Geniş kitleleri iktidardan gitmeyeceğine inandırdı. AKP’ye karşı olanlarda bile mademki iktidardan gitmiyor, gitmeyecek, bende bir ucundan tutayım algısını yerleştirdi.
Elbette bu algının oluşmasında muhalefet bloğunun iktidar seçeneği olduğuna kitleleri inandıramamasının katkısı yok değil.
Ve fakat son süreçte özellikle yerel seçimlerde İstanbul’un kaybından sonra, AKP yeni hikayeler oluşturamıyor ve art arda gelen krizleri yönetmekte oldukça zorlanıyor.
AKP ilk defa gündem oluşturmak yerine gündemin peşine takılıyor, muhalefetin yarattığı gündemi takip etmek, sorularına cevap vermek durumunda kalıyor.
Başka demokratik bir ülkede iktidarı değiştirecek her bir olayın peş peşe gelmesi pek tesadüf gibi gözükmüyor. Tesadüf gibi gözükmeyen ‘’Merkez Bankası 120 milyar dolar rezervinin erimesi, belediyeler eliyle insan kaçakçılığı, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kendi şirketi üzerinden yönettiği bakanlığa dezenfektan satması, genel merkez çalışanının aşırı zenginleşmesi, uyuşturucu-pudra şekeri işleri…’’ ve iktidarı zorda bırakan olaylar karşısında iktidar hiç olmadığı kadar zorlanıyor.
Daha önce Başbakan Davutoğlu’na rağmen 4 bakanı savunurken ilk defa bir bakanı yolsuzluk iddiaları karsında feda ediyor.
Yine muhalefetin gündem olan 128 milyar dolar nerede soruları karşısında Erdoğan dahil her yetkilinin birbirine tezat açıklamalarıyla ikna edemediği kamuoyunu ilk defa bir MB Başkanı önceden planlanmış olduğu her halinden belli olan bir TV programıyla kamuoyunu ikna etmeye çalışıyor.

128 MİLYAR DOLAR NEREDE SORULARINA CEVAP BULUNAMIYOR
TRT Haber, CNN Türk, A Haber ortak yayınına çıkan MB Başkanı Şahap Kvcıoğlu, MB Başkanından daha çok bir siyasetçi gibi (hoş eski bir AKP milletvekili) yaptığı siyasi değerlendirmelerle merak edilen soruları açıklığa kavuşturmak yerine daha gizemli hale getirdi. Kavcıoğlu ‘’Bugün rezerv konusu tartışılırken, o günkü şartları değerlendirmemiz ve o günkü şartlara bakmamız gerekiyor. MB ile ilgili konuşurken özen göstermek gerek’’ diyor.
Ama açıklamaları hiç özenli ve inandırıcı değil. Kavcıoğlu, 1929 ekonomik buhranından, 90’lı yıllarda yaşanan ekonomik krizlerden, 2008 krizinden, 15 Temmuz FETÖ darbesi her şeyi söyledi ve en sonunda işi covid-19’a bağladı ve salgın bitmiş gibi; kimsenin burnu kanamadan bu süreci atlattık dedi. Tabi Merkez Bankası’nın tek amacı karlılıkmış gibi bolca MB’ın karlılığından bahsetti ama 128 milyar dolar nerede sorularına tatmin edici cevaplar veremedi.
Kurları belli seviyede tutabilmek için rezervlerin satışını savunurken, piyasaya müdahale edilmeyeceği açıklamasına rağmen göreve geldiği günlerde Asya piyasalarında yaşanan aşırı dalgalanma sonrası 11 milyar doları piyasanın karşılaması MB’ın müdahale etmemesinin doğruluğunu savundu. Şimdi akıllara var denilen 720 ton altın rezerv varlığı başka soruları akla getiriyor. Sonuç olarak birilerine 120 milyar dolar satılmış, rezervler yer değiştirmiş ve fakat kim-kimlerin hangi kurdan aldığı belli değil.

DERTLERİ İMAMOĞLU…
AKP başka nemi yapıyor, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Haber-Türk canlı yayınının ertesi günü, aynı kanala Esenler Belediye başkanı aynı zamanda İBB AKP meclis Başkanvekili Tevfik Göksu’yu programa çıkarıyor.
Tevfik Göksu’ya bakınca AKP’nin ileride nasıl muhalefet olacağı-yapacağını görmek mümkün! Tevfik Göksu kendisini çokta zorlamayan sorulara bile cevap vermek yerine önceden programlanmış halde bir gün önce konuşan Ekrem İmamoğlu’na cevap veriyor.
Cevaptan çok İmamoğlu’nu bolca suçluyor. İmamoğlu’nun seçim döneminde verdiği sözleri tutmadığını, gündeminin İstanbul olmadığını, deprem konusunda hazırlık yapmadığını söylerken koskoca ‘iki yıl’ geçti deprem konusunda hiçbir hazırlık yapmadığını iddialı şekilde dile getiriyor. Gazeteci haklı olarak siz 25 yıl yönettiniz, ne yaptınız sorusunu cevapsız bırakıyor. Ve diyor ki; belediye meclisi olarak biz belediye şirketlerini denetleyemiyoruz, iyi tamamda 25 yıldır böyle bir denetim var mıydı? Tabi ki cevap yine yok!
İmamoğlu’na devlet gücüyle çıkarılan engelleri yok sayarak her konuda destek verdiklerini, sosyal yardımların iddia edilenin aksine düştüğünü söylüyor. Aylardır süren Halk-Ekmek büfe kavgası yokmuş gibi; ilçe belediyelerinden olur almak şartı ile istedikleri izni verdik diyor.
İktidar yetkililerinin son günlerde yaşananlar karşısında sürekli cevap vermek zorunda kalması, iktidar sözcüleri ve Tevfik Göksu’nun telaşlı hallerine bakınca AKP’nin muhalefete düştüğünde epeyce zorlanacağı; bugün eleştirdikleri muhalefetten daha kötü hallere düşeceği açıkça görülmektedir.

Exit mobile version