İZMİR’den sonra Türkiye’nin en pahalı suyu Balıkesir’de olacakmış.
Yüzde 58.9’luk zamma ‘evet’ dedi Büyükşehir Meclisi.
Eskiyle yeniyi kıyaslamayayım diyorum ama olmuyor!
Yücel Yılmaz da TEFE’den TÜFE’den giydirip zammı yapıştırıyordu suya.
CHP’liler veryansın ediyor, zamma karşı çıkıyor, Büyükşehir binasının önünde bağırış çağırış basın açıklamaları yapıyordu.
Hatırlasanıza.. BASKİ’nin su zammından hemen sonra Belediye binasının merdivenlerinde toplanıp ortak açıklama yapmıştı CHP’li Meclis üyeleri.
Serkan Sarı o zaman İl Başkanıydı. Akşamın karanlığında bile haykırırken kıpkırmızı kesilen yüzünü görebiliyorduk!
O bağırış ki, binanın temellerini yerinden oynatmıştır kesin…
***
SERKAN SARI şimdi Milletvekili. Ama ne yapıyor ediyor, yerel gündeme dahil olabiliyor. CHP İl Başkanlığı’nın ajans bültenciliğiyle yetinip, genel mevzulara dair cılız kelamlarından ibaret muhalefet siyasetini yetersiz görüyor olmalı ki, çoğu zaman vekilliği yana koyup İl Başkanı gibi konuşuyor.
Yücel Yılmaz zammı yapıştırınca bas bas bağıran Serkan Sarı’dan..
Ahmet Akın’ın yapıştırdığı zam için de iki kelam etmesini beklemez mi bu millet?
Ne diyebilir?
“Öncekilerden dağ gibi borç kaldı, zam yapmasalar nasıl ödenecek o borç? BASKİ’nin çarkı nasıl dönecek” falan…
Savunmaya geçecek haliyle, çünkü Büyükşehir’i CHP yönetiyor.
Bu görev aslında İl Başkanı Erden Köybaşı’nın.
Aynı zamanda Meclis Grup Başkanı… Yani, alınacak kararlar önce O’nun bilgisinden geçiyor.
Ama seçim meydanında, “suya indirim yapacağız hemşehrim, tarımsal sulama bedava olacak, vatandaş ucuz su kullanacak” vaatlerini alkışlarken..
İndirim kararından iki ay sonra zammı yapıştırmalarını alkışlaması tuhaf olmaz mı?
***
SEN ne diyorsun Ali Kemal Deveciler Abi bu işe?
Meclis’te zamma ‘evet’ dediydin.. AK Parti muhalefeti zamma neden karşı çıktıklarını anlatmaya çalışırken sözlerini kestin.
Geçen dönemki Meclis’te muhalefetteydin; BASKİ’den zam talebi geldi mi, anında parlıyordun.. Demedik laf bırakmıyordun Büyükşehir’i yönetenlere.
O zaman da borç harç vardı, şimdi de var.
Yani ne oluyor bu durumda; “onlar yaparsa kötü, biz yaparsak iyi…”
Onlar yapınca, vatandaşa şikayet…
Bunlar yapınca, “haklı gerekçelerimiz var…”
Biraz çifte standart oluyor ama, olsun… Koşarken belli olmaz!
***
HEM zaten 60.5 liralık maliyete karşı, 36 liraya vereceklermiş suyu. Daha ne olsun, zammı yapıştırıyorlar ama, neredeyse yarı fiyatına veriyorlar suyu.. Zararına yani!
Üç beş ay sonra; “zarardayız, TEFE şöyle, TÜFE böyle, çark dönmüyor, fiyat güncellemesi yapacağız…”
Ah Yasin Sağay aaah! Hep senin marifetin bunlar…
“N’aptınız oğlum paraları?”
Ahmet Akın, otuz iki dişini göstere göstere gülen pozlarından arınmış.. Katı, asık, agresif ve sert bir ifadeye bürünmüş haliyle sordu ya: “N’aptınız oğlum paraları?”
Sağay da n’aptıklarını anlatmaya çalıştı Meclis’te.
Çok şey söyledi ama, gümbürtüye gitti…
İki şeye çok güldüm Yasin Sağay konuşurken.
Birincisi, ‘teyemmüm’ muhabbeti…
Zamdan sonra millet suyla abdest alamayacakmış ya.. BASKİ Genel Müdürü video çekip teyemmüm abdestinin nasıl alınacağını öğretsinmiş millete!
İkincisi: “10 yılda 500 kilometre boru döşedik” dedi… Ahmet Akın’a, “BASKİ Müdürü seni kandırıyor; dört ayda 8 kilometre boru döşemek iş mi” diye sordu.
10 yılda 500 kilometre döşedik derken, rakamı aylığa vurdu: “Ayda 50 kilometre yapar!”
10 yılda 500 kilometre döşediysen, yılda 50 kilometre yapar aslında…
Dili sürçmüştür… Matematik bilmiyor diyemem; adam hem rakamlarla iyi oynar, hem paranın hesabını çok iyi yapar.
Yasin’in rakam hatası Meclis’in gargarasında kaynadı gitti.
***
AK Partili Kepsut Belediye Başkanı İsmail Cankul, oturduğu yerden üç beş cümleyle ne güzel karşılık verdi aslında, geçen dönemin BASKİ’siyle ilgili ağır sözlere.
Yasin Sağay gibi hoplaya zıplaya, volüm yükselterek değil, tane tane konuştu, sakin cümlelerle savunma yaptı. Yasin’in her dediğine bir cevap, bir tepki, bir itiraz, bir gönderme gelirken.. Cankul’u, can kulağıyla dinlemeyi tercih etti herkes.
Yabana atmamak lazım İsmail Cankul’u.. Kaç dönemdir Belediye Başkanı.
Büyükşehir Meclisi’nin duayeni.
AK Parti grubunun sözcülük işini bir daha gözden geçirmesinde yarar var.
Cankul, arka sıraların adamı değil!
***
MECLİS’te bu konuda sesini duymadığımız AK Partili Meclis Üyesi Mehmet Birol Şahin’den beklentimizi aktarayım.
İsmail Ok suya zam yapınca anında mahkemeye götürmüştü işi. Zamma karşı çıkıyordu.
Su, en temel insan hakkıydı; zam yapılamazdı falan.
Sonra Büyükşehir Meclisi sıralarında iktidar mensubu olarak oturunca, yapılan zamlara ‘evet’ dedi hep.
Şimdi muhalefet sıralarında…
Haydi Birol, göster kendini.. Yaz gerekçeni, yap itirazını, ver mahkemeye…
***
GEÇEN dönem bir Cengiz Dikici vardı Büyükşehir Meclisi’nde. Genellikle imarla ilgili işlere itiraz ediyordu. CHP sıralarında oturuyordu ama CHP’liler içine sindiremiyordu O’nu. Zaman zaman kendi grubundakilerle ters düşüyordu zira.
Tek kusuru, bildiklerini anlatmakta marifetli olmayışıydı. Sesi cılız çıkıyordu. Ama buna karşın Yücel Yılmaz’a kök söktürüyordu.
Kendi grubu ‘evet’ derken, eğer inanmıyorsa, hatalı buluyorsa “hayır” demekten çekinmiyordu.
Şimdi öyle bir Meclis Üyesi yok CHP’nin.
Ali Kemal Deveciler’in yaygaracılığını aynı kefeye koymuyorum.
Şu anda Ahmet Akın’ın yanlışına “yanlış” diyecek, Meclis sıralarında yerinden kakıp itiraz edecek, gerekçesini anlatacak cesarette tek bir üye yok!
Grup toplantısında, kapalı kapılar ardında “aslında ben bu konuda şöyle düşünüyorum” muhabbetini kastetmiyorum.. Meclis salonundaki performanstır bahsettiğim.
***
NETİCE itibariyle şehrin suyuna yüzde 58.9 oranında zam geldi şimdi.
1 Eylül’den itibaren zamlı tarifeden tüketeceğiz.
Ama avunun, sevinin, mutlu olun, heyecanlanın hâttâ…
60 liralık suyu 36 liraya verecekler.
Siz zam yapılmamış gibi kabul edin bunu!
Algı işi böyle bir şey işte.