AHMET AKIN Kepsut’un Serçeören köyü yolunda kar engeline takıldı.
Yol kar nedeniyle geçit vermiyordu.
Serçeören tepelik yerdir malum; yokuş yukarı çıkarken araba kaydı. Maazallah daha yeni kaza atlattı Ahmet Akın; araba perte yakın.
Burnu bile kanamadan atlattı; verilmiş sadakası varmış.
Köyün muhtarını aradı.. “Söz verdim, ama yolda kaldım, gelemiyorum” dedi.
Gerisin geri döndü.
Yolda boş durmadı.. “Madem muhalefetiz, o halde iş başına…”
Çıkardı cep telefonunu, kamerayı açtı, “işte görüyorsunuz, kar nedeniyle bu köyün yolu kapalı, bir tek iş makinası yok, Büyükşehir uyuyor mu” diye diklendi.
Ahmet Akın bu mevzudan kendine kaymaklı kadayıf çıkardı.
Videoyu Facebook’ta paylaştı.. İzleyen izleyene.
Politikacı her koşulda fırsatı değerlendirir zaten. Ya da olumsuzlukları fırsata çevirir.
***
CHP Milletvekili Ahmet Akın’ın videosunu Kepsut Belediye Başkanı İsmail Cankul da izledi. İzleyince sinirlendi. Sinirlenince bindi arabaya, Serçeören yoluna çıktı.. Kardan kapanan yolda video çekti, yolun açık olduğunu anlatmaya çalıştı:
“İşte bakın yol açık, az önce iş makinaları buradan geçti, sıkıntı yok.”
Ahmet Akın’a siyasi etik dersi vermeye çalıştı. Yalancılıkla itham etti, “doğruları söylemediğiniz için bu millet size prim vermiyor, bu yüzden bu dağlarda size itibar etmiyorlar” falan dedi.
Böylece Ahmet Akın’ı ters köşeye yatırdığını düşündü, rahatladı.
Kendince, Ahmet Akın’ın bu işten prim yapmasını önlemiş oldu.
O dağlar, o yollar, o kar kış, oralarda yaşayanlar falan, hepsi O’nundu. Ahmet Akın’ı kim takardı!..
Hem sonuçta ‘yaparsa AK Parti yapar’dı; CHP’liler cav cav konuşmaktan başka ne işe yarardı?
İsmail Cankul çok önemli bir görevi yerine getirmiş olmanın kıvancıyla gerisin geri döndü, Belediye’deki sıcacık makamına geçti, koltuğuna oturup kendisine bir orta kahve söyledi.
Höpürdete höpürdete içerken “amma güzel çaktım Ahmet Akın’a” diye mırıldandı.
Sonra atladı makam arabasına, merkeze geldi. Büyükşehir Meclisi’ne katıldı.
Meclis’teki partidaşlarına anlattı bu gelişmeyi. Ahmet Akın’a çakmanın dayanılmaz hafifliğiyle sırasına oturdu, vatan kurtaran kahraman havasında kasım kasım kasıldı.
***
ÖNEMLİ bir noktayı atlıyordu. Aslında Ahmet Akın’ın oltasına takılmıştı İsmail Cankul.. Sazan gibi!
Ahmet Akın Balıkesir’de karşılığı olan bir politikacı. Halk seviyor.
Çoğu kere gündemi belirleyen çıkışlarıyla dikkat çekiyor.
İktidarın Balıkesir’deki temsilcilerini de kendi gündeminin içine çekmeyi iyi beceriyor.
Bu noktada İsmail Cankul, Akın’ın gündeminin içine çekilmiş oluyor.
Şimdi bir anket yapsalar sosyal medyada..
“Serçeören muhabbetinde hangisi doğru söylüyor” diye sorsalar..
Eğer manipülasyon yapmazlarsa, “Ahmet Akın doğru söylüyor” diyenler, “İsmail Cankul doğru söylüyor” diyenlere galebe çalar.
Ahmet Akın, Büyükşehirciler için hali hazırda en büyük rakip.
31 Mart sürecinde kurulan ittifak kapsamında adaylıktan çekilmek zorunda kalmasaydı, AK Partili Yücel Yılmaz kazanmak için çok daha fazla para harcayacaktı.
Akın’ın siyasi hamlelerine, şovlarına, mesajlarına anında karşılık vermeyi ‘siyaset’ zannedenler, her karşı açıklamada aslında O’nun hanesine artı yazıyorlar; bilmem farkındalar mı?
Yani, İsmail Cankul Serçeören yoluna çıkıp “Ey Ahmet Akın, sen koskoca bir yalancısın” diye haykırıyor ya..
Cankul bu çıkışıyla partisine ve kendisine bir şeyler kazandırmış olmuyor. Aksine kaybediyor.
***
AMA gördük ki bu arkadaşlar böyle düşünmüyor.
Cankul’un Serçeören muhabbetinden hemen sonra Büyükşehirciler mevzuya dahil oluyor.
Normalde Serçeören yolunun kardan kapanması çok önemli bir şey değil. Kepsut’un dağ köyü; her karda o yol kapanıyor, sonra açılıyor.
Ahmet Akın “yolda kaldım, kar nedeniyle kapalı, belediyeciler nerede” falan diye sitem edince..
Büyükşehir Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Elvan Bahar Göktepe, imitasyon kürkünü kuşanıp dağ yollarına atıyor kendini.
Ekibini de yanına almış, kalabalık gitmişler.. Bizim Gökmen Karadağ da olay mahallinde.
Sosyal medyada boy boy Serçeören fotoğrafları..
“Biz buradayız, sen neredesin Ahmet Akın” demeye getiriyorlar.
Kar yüzünden Serçeören’e gidemeyen Ahmet Akın’a inat, “bak biz geldik” mesajı veriyorlar.
Köy kahvesinde sobanın başında çay içip muhabbet ediyorlar.. Çektikleri fotoğrafları paylaşıyorlar.
Yücel Yılmaz’ın selamını söylüyorlar köylüye.
Sonra çocuklarla, köyün köpekleriyle falan poz vermeler.
***
AHMET AKIN o videoyu çekmese, Büyükşehirci arkadaşların oraya gideceği yok.
Belli ki talimat geliyor, görev veriliyor, “ekibi toplayıp Serçeören’e gidin” deniyor.
Onlar da arabalara doluşup karlı yolları arşınlıyorlar.
Cankul’un yaptığı hatayı tekrarlıyorlar.
***
SONRA Ahmet Akın, İsmail Cankul’u arıyor..
“Abicim” diyor, “videonu izledim, beni yalancılıkla suçluyorsun…”
“Ben yalan söylemem, yalan üzerine siyaset kurmam, ne gördüysem, ne yaşadıysam onu aktardım…”
“Serçeören yolunun açılmasına vesile olduysam ne mutlu bana…”
Öyle ya; Ahmet Akın “yolda kaldım” videosu çekmese, Serçeörenlileri akıl eden olmayacak, belki bugün de köyün yolu kapalı kalacaktı.
Ahmet Akın köye gidemedi ama, yolun kısa sürede açılmasına vesile oldu.
Ayrıca Kepsut Belediye Başkanı’nı, Büyükşehircileri falan kendi gündeminin içine çekmeyi başardı.
Gündemi belirledi yani.
Aradım Akın’ı, “gündemi belirledin yine” dedim.
“Bende daha gündemler olacak, beni izlemeye devam et” dedi.
AK Partililer izlesin.
***********
O faturaları ödediğimize deyse!
BU kış her zamankinden daha fazla üşüyorum.
Geçen kışa kadar merkezi sistem kömürlü kaloriferle ısınıyorduk.
Evde şortla dolaşıyordum; o derece yani.
Doğalgaza geçtik, donuyoruz!
Kombi haldır haldır çalışıyor, sayaç tıkır tıkır işliyor.
Haydi gel de ısın…
Hemen herkes doğalgaz faturalarını paylaşıyor sosyal medyada.
Hepsine kol gibi girmiş.. Bize de girdi!
Ödediğimiz paraya değse, ısınsak bir de.
Ekim’de başlayıp Nisan ortalarına kadar devam eden kış koşulları içinde, bu çok sıfırlı doğalgaz faturaları daha çok üşütecek insanı. Yani kafayı üşütmek de mümkün.
Bu ne len; dokuz yüz lira, bin lira, bin beş yüz lira.. Bu gariban halk nasıl katlanacak?
Soba mı kursak eve, kuzine mi yaksak?
Kombiyi kapatıp odun ateşinde mi ısınsak?
Bu kış kıyamette elektrikleri de kesiyorlar ‘bakım’ adı altında.
Saatler süren kesintiler milleti çıldırtıyor.
Kombi dediğin alet de elektrikle çalışıyor. “Bakım var” diye kesince ne oluyor, kombi çalışmıyor.
Evler buz gibi yani. Yazık günah hepimize.