• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Balıkesir

9 EYLÜL 1922 ÖNCESİ VE SONRASI

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

9 Eylül 1922’de bilindiği gibi Yunun ordularını önüne katıp sürükleyen Türk Orduları, Yunan işgalindeki İzmir’e girmiş, Hükümet Konağı’ndaki Yunan Bayrağını indirip, bayrağımızı göndere çekerek Yunan işgaline son vermiştir.

  1. Kemal 1922’de İzmir’e TÖRENSİZ girmiş ve ayağının tozuyla bir demeç vermiştir. Bu demeçte M. Kemal gayet açık ve net konuşmuştur:

“Muharebe bitmiştir. Bundan sonra yeni ilim ve iktisat zaferlerine hazırlanalım.”

9 Eylül 1922 günü Trakya ve İstanbul işgal altındadır. İzmir ve İstanbul Limanlarında düşman harp gemileri demirlemiş durumdadır. Bu gerçeklere rağmen M. Kemal gayet net ve de açık olmak üzere savaşın bittiğini ilan etmiş ve yeni stratejiyi savaşın bittiği yerde açıklamıştır.

9 Eylül 1922 ile 1937 yılları arasında 1922 ve 1937 dahil Atatürk İzmir’in 9 Eylül Kurtuluş Bayramlarına KATILMAMIŞTIR.

1923 yılının Ağustos ayında İzmir’den Ankara’ya bir heyet gitmiş ve de Atatürk’ü İzmir’in kurtuluşunun birinci sene-i devriyesinin kurtuluş törenlerine davet etmiştir. Ama Atatürk bu daveti nazikçe reddetmiştir. Kurtuluş törenlerinden birkaç gün sonra Yüce Atatürk İzmir’i şereflendirmiştir.

9 Eylül 1937’de Atatürk tek başına Florya’da sandalda kürek çekerken görüntülenmiştir.

Atatürk neden 9 Eylül kurtuluş törenlerinde bulunmamıştır?

Bilindiği gibi Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan Ordusu pek çok zalimce davranışta bulunmuştur. Bu zalimce davranışlar Türk ve Yunan milletleri arasında psikolojik gerginliğe neden olmuş, milletimiz bu törenlerde kolayca galeyana gelebilecek bir konuma gelmiştir. Bu nedenle o yüce kişi milletimizi germemek için çok derin ve de anlamlı bir davranışı sergilemiştir. Atatürk “Yurtta Baürış Dünyada Barış” yaklaşımını Türk ve Yunan milletleri bağlamında hayata geçirmiş ve de somutlaştırmıştır.

Atatürk aynı barışçı yaklaşımını 1934 yılında ANZAK’lara karşı göstermiştir. Bilindiği gibi Atatürk ANZAK’lara şöyle seslenmiştir:

“Uzak diyarlardan çocuklarınızı buraya gönderen analar. Gözyaşlarınızı dindiriniz. Çocuklarınız Mehmetçikle koyun koyuna yatmaktadır. Onlar artık bizim de evlatlarımız olmuşlardır.” Böylece bu yüce kişi Yunan milletiyle ve de ANZAK’larla Türk Milleti arasında yüzyıllarca sürebilecek bir husumeti, düşmanlığı önlemiş ve YURTTA BARIŞ DÜNYADA .ARIŞ yaklaşımını gerçekleştirmiştir.

1923 yılının Ocak ayının sonlarında M. Kemal Alaşehir’de halka hitap etmiştir:

“Muzafferiyatı askeriyemizle mağrur olmayalım. Şimdiden sonra yeni ilim ve iktisat zaferlerine hazır olalım.” Bu cümlesi 10 Eylül’de İzmir’e törensiz girmesini daha sonra da kurtuluş törenlerine katılmamasını ve de İzmir dönüşü Ankara’ya törensiz girmesini açıklamaktadır. 9 Eylül’den sonra Ankara’ya gelişinde tören istememesi mağlup ve perişan Yunanistan’a yapılmış büyük jestlerdir.

Bilindiği gibi 1923 yılının Ocak ayı içinde Zübeyde Hanım ölür. M. Kemal birkaç gün sonra gelir annesinin mezarını ziyaret eder. Karşıyakalılar görkemli bir mezar yapmak isterler kabul etmez, “Yamanlar Dağından bir taş getiriniz, annemin başına koyunuz” der, isteği yerine getirilir.

Ocak ayı sonunda Alaşehir’de yukarıda bahsettiğimiz konuşmayı yapar, 7 Şubat 1923’de Balıkesir’de Hutbe okur. Cuma namazı kılar. 17 Şubat 1923’de İzmir İktisat Kongresi’ni toplar.

1922’nin Aralık ayının başlarında Ankara’da bir demeç verir:

“Sulhün istikrarını müteakip Halkçılık esasına dayanan bir siyasi parti kurmak niyetindeyim. Başka memleketlerde kurulan gibi siyasi partileri incelediysem de bunları memleketimiz için uygun görmedim” demiştir.

Burada söz konusu edilen siyasi parti CHP’dir.

Halk Partisi’nin kuruluş dilekçesi 23 Ekim 1923’de verilir ama kuruluş tarihi olarak 9 Eylül 1923 olarak kabul edilmiştir. Bilindiği gibi CHP’nin birinci kongresi olarak da 4-11 Eylül 1919 Sivas Kongresi olarak kabul edilmiştir.

30 Ağustos’tan önceki günlerde M. Kemal Yunan ordusu ile ilgili şöyle beyanlarda bulunmuştur:

“Mağrur ve zalim düşman vatanın harimi ismetinde boğulacaktır” demiş ve 30 Ağustos’ta düşmanı vatanın harimi ismetinde BOĞMUŞTUR.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
9 EYLÜL 1922 ÖNCESİ VE SONRASI
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!