23 NİSAN’IN TARİHSEL VE TOPLUMSAL SERÜVENİ

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ENGİN ARICAN

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı idrak ediyor ve milletçe,Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC) ve Kosova Türkleri ile birlikte resmi milli bayram olarak kutluyoruz.

23 Nisan 1920, Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş tarihidir. Meclis’in 1.yılınınkuruluş ve açılışı 23 Nisan’ın Milli Bayram Addine Dair Kanun ile ülkede ilk ulusal bayram olarak kabul edilip ,‘Milli Bayram’ olarak kutlanırken,bu bayramda ulusal egemenlik ya da çocuklardan söz edilmemekteydi.

Nedenve niçin?

 

Tarihsel gerçekler

Çünkü, Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de kurulmuş olmasına karşın,1920 ve 1921’de hala Osmanlı Saltanatı ülkede hüküm sürmekte ve Anadolu,ikili iktidar dönemini(Ankara ve İstanbul) yaşamaktaydı.

Keza, 23 Nisan 1922’de ‘Milli Bayram’ olarak kutlanırken, Ankara’da yayınlanmakta olan Hakimiyet-i Milliye gazetesi şu başlıkla çıkıyordu:’Bugün 23 Nisan Türklerin ve Müstakbel Nesiller İçin En Büyük Bayramdır.’

Ne zaman ki,Büyük Taarruz sonucu 9 Eylül’de Yunan İzmir’de denize dökülerek,1 Kasım 1922’de Meclis,Saltanatı kaldırdı,1 Kasım Meclis’te ‘Hakimiyet-i Milliye Bayramı’ olarak resmi olarak kutlanmaya başlandı.

Peki ya Çocuk Bayramı!?

 

Çocuk Bayramı’nın tarihsel ve toplumsal serüveni

Bunun içinde Osmanlı döneminde Himaye-i Etfal Cemiyeti(Çocuk Esirgeme Kurumu)’nin tarihine dönmemiz gerekiyor. Osmanlı, Trablusgarp, Balkan ve 1.Cihan Harbi yanı sıra ulusal kurtuluş mücadelesinde farklı farklı coğrafyalarda on binlerce insanımızın cephelerde şehit düşmesine, şehit aileleri, on binlerce öksüz ve yetime sahip bir ülke konumundadır.Himaye-i Etfal Cemiyeti savaşlarda öksüz ve yetim kalmış çocukların bir bayram havasında neşelendirilmesi ve destek kampanyalarıyla toplumun kurumu ve çocukları sahiplenmesi bu çocukların en iyi şekilde yetiştirilmesi amacıyla 1 Ağustos 1921’de Mustafa Kemal’in talimatıyla Ankara’da kurulan Cemiyeti’in hamiliğini üstlendi.

Öyle ki, Mustafa Kemal,daha 1.Dünya savaşında Van’da öksüz kalan Abdurrahim’i,Bitlis’in öksüzü Afife’yi,İstanbul Kağıthane’deki Zehra’yı evlatlık ve manevi çocukları olarak kabul etmişti.

Büyük Millet Meclisi ve Reisi Mustafa Kemal, Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin hamisi ve her konuda destekçisi olarak,HEC’in tüm çalışmalarına devlet ve Meclis’in,hükümetin tüm imkanlarını seferber etti.

23 Nisan 1924’te Hakimiyet-i Milliye gazetesi,’Bugün yavruların Rozet bayramıdır’diyerek tüm halkı HEC’i destek vermeye davet ediyordu.

1924 yılında Cemiyet-i Akvam’ın Cenevre Bildirisi adını taşıyan beş maddelik  ‘Uluslararası Çocuk Hakları Beyannamesi’  altında Mustafa Kemal’in imzasıyla kabul edildi.

23 Nisan 1926 tarihinde, Hakimiyet-i Milliye gazetesi, ’23 Nisan Türklerin Çocuk Günüdür’ başlığıyla çıkıyordu.

 

Çocuk Bayramı’nn resmi kabulü darbecilere kaldı

Himaye-i Etfal Cemiyeti,23 Nisan 1927 tarihinde aldığı bir kararla 23 Nisan Çocuk Günü’nü ,’Çocuk Bayramı’ olarak ilan ederken, kutlamalarda Mustafa Kemal,Cumhurbaşkanı olarak aracını,o gün çocuklara tahsis etti,cumhurbaşkanlığı bandosu Çocuk Sarayı’nda konserler verdi.

23 Nisan kutlamaları her yıl değişik etkinlikle kutlanırken, 1933 yılı kutlamalarında C.Başkanı Mustafa Kemal Atatürk,23 Nisan kutlamalarında makamını çocukları kabul ederek,makamına oturttu.Sonraki yıllarda her 23 Nisan’da bu davranış devletin tüm kademelerinde gelenekleşerek günümüze kadar ulaştı.

27.05.1935 tarihli 2739 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında kanun değişirken ’23 Nisan Milli Bayramı’,’Milli Hakimiyet Bayramı’ olarak kabul edildi.’Çocuk Bayramı’ yasa değişikliğine dahiledilmemişti.Kanunda yer almamasına karşın,23-30 Nisan arası ‘Çocuk Haftası ve 23 Nisan günü de ‘Çocuk Bayramı’ olarak kutlanmaya devam etti.

Ta ki, 12 Eylül askeri darbesi döneminde 17 Mart 1981 tarih ve 17284 sayılı  ‘Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’20.04.1983-2818/1.md) ile değiştirilerek,’23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ‘ adını aldı.

Dün, kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın uzun tarihsel öyküsü budur ve bu tarihsel ve toplumsal yolculuğa son noktayı, ne yazık ki, nokta koymak, darbecilere nasip oldu!!

 

Resmi İdeoloji ve tarih anlayışı ile BMM’nin açılışı

Bu olayın bir yönü,bir diğer yönü ise, bugünün siyasal açıdan devlet, iktidar ve toplumsal  yaşamın her alanına yıllardır damgasını vuran tartışmalarına, itiş-kakışlarına, ötekileştirmelerine  baktığınızda oldukça düşündürücü hem de kara kara düşündürücü..

Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal, Balıkesir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne gönderdiği 21 Nisan tarihli telgrafında,  23 Nisan 1920 Cuma günü,Cuma namazına müteakip BMM’nin açılacağını ve açılış programını bildirerek, önce Hacı Bayram Veli Camii’nde eda edilecek namazdan sonra Sancak-ı Şerif’i hâmilen Meclis binasına girileceğini ve dua edilip kurban kesileceğini,Hatm-i Şerif okunacağını,aynı gün vatanın dört bir yanında Hatm-ı Şerif ile sonrasında tüm camilerde Mevlid-i Şerif okunacağının kararlaştırıldığını bildiriyor.

Bu telgraf;bütün kumandanlıklara, vilayetlere,livalara,Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Merkeziye’lerine ve belediye riyasetlerine gönderiliyor.

23 Nisan 1920’de BMM’nin açılışı tüm yurtta olduğu gibi Balıkesir’dede heyecan ve coşku ile bayram havasında kutlanıyor. Binlerce Balıkesirli Zağnos Paşa Camii’nde toplanarak, Abdulgafur Efendi’nin yönetiminde Hatm-ı Şerif duasını ve Mevlid-i Şerif dinliyor. (Kurtuluşun Kalemleri,Hasan Basri/Mehmet Akif,Engin Arıcan,2020)

 

Tarihsel ve toplumsal gerçeklik nasıl karartıldı!

Mazhar Müfit, o günü şöyle aktarır(Erzurum`dan Ölümüne Kadar Atatürk`le Beraber I-II. Cilt):

23 Nisan günü Ankara’da da güneşli bir bahar havası hakimdir.Öğle saatlerinde Hacı Bayram Camii’nde toplanan cemaat,Cuma namazını kılmış açılışını yapmak üzere heyecan ve coşku içerisinde Meclis’e yürümektedir. Yürüyüş kolunda sarıklı hocalar,kalpaklı ve fesli mebuslar,üniformalı subaylar iki manga askerin arasında yürüyüş nizamı içinde Meclis’e doğru ilerlemektedir.Kortejin en önünde  üzerinde ayetler yazan yeşil bir sancak dalgalanmakta..Sancağın hemen ardında Sinop mebusu  Abdurrahman Efendi,yeşil çuha örtülü bir rahle üzerinde  Kur’an-i Kerim’i taşımakta..

Mustafa Kemal Paşa,korteji Karaoğlan Çarşısı önünde sabırsızlıkla  beklemekte.. Az sonra korteji karşılar ve hep birlikte dualar eşliğinde kurban kesimine geçilir..

O gün BMM’nin açılışına atılabilen 338 mebustan ancak 115 mebustur.Açılışa katılan mebuslardan 50’si kalpaklı,41’i fesli,21’i sarıklıdır.. Meclis kürsüsünün arkasında ise Al-i İmran suresinden alınma, “İşlerinizde Meşveret Ediniz,” yani birbirinize danışınız, fikir alışverişinde bulunarak karara varınız yazısı asılı bulunmaktadır. Meclis’te konuşmalarda dualar okunarak başlar..

Evet,tablo ve yaşananlar, anlatımlar böyle…

 

Milletin Meclisi,Ulusal Egemenlik ve  Çocuk Bayramı..

Buyrun, artık, hepimize gına gelmiş laiklik, İslam, şeriat, cumhuriyet üzerinden yaşanan tartışmaları, kavgaları, ötekileştirmeleri bu yaşananlar üzerinde bir kez daha gözden geçirip,konuşup,tartışalım. Suni tartışmalar, yüzeysel bilgilerle, resmi tarih anlayışına göre yontulmuş tarihsel gerçekler ve bilgi kırıntılarıyla yetinmeyelim.

Bir an arkanıza yaslanıp,düşünürmüsünüz.Yıl 23 Nisan 1920 değil de 23 Nisan 2021 olsun ve aynı şekilde Mustafa Kemal,Büyük Millet Meclisi’ni aynı şekilde açıyor olsun!

Oluşacak tepkileri görür gibiyim..

Bizzat Mustafa Kemal’in kurduğu CHP,’memleket elden gidiyor..Şeriat geliyor’ diye derhal partiyi boşaltırken, C. Başkanı Erdoğan, edilen dualara duasını ekler, ’hayırlısı’ diyerek, minnet ve şükran dilekleriyle sancağa yapışırdı..

Evet, biz bu duruma nasıl geldik ve gözlerimizi acep kim/kimler kör etti!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun!..

Esen kalın..

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
23 NİSAN’IN TARİHSEL VE TOPLUMSAL SERÜVENİ
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!