Yargı emekçileri yeni Adli Yıl’da ‘Artık yeter’ diyor!

Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi adliye çalışanları Balıkesir Adliye binası önünde Adli Yıl Açılışı nedeniyle basın açıklaması yaptı.

WhatsApp Görsel 2024-09-02 saat 13.23.21_8029212a

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi adliye çalışanları Adli Yıl Açılışı nedeniyle basın açıklaması yaptı. Balıkesir Adliye binası önündeki açıklamada, adliye çalışanlarının yaşadığı sorunların çözülmesi istendi.

Ülke genelindeki olduğu gibi Balıkesir Adliyesi’nde de çalışan eksikliği bulunduğu belirtilen açıklamada yargı emekçilerin aldıkları ücretlerin de ülkedeki ekonomik şartlar nedeniyle yetersiz hale geldiği kaydedildi.

 

“YARGI EMEKÇİLERİ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”

BES Balıkesir şubesi tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

Öncelikle yeni adli yılın; sıfat ayrımı gözetmeksizin tüm hâkim, Cumhuriyet Savcısı, avukat ve ne yazık ki yıllardır “diğer personel” olarak görülmekten öteye gitmeyen yargı emekçileri ve en nihayetinde adalet arayışında olan tüm vatandaşlar için güvenilir, adil, hakkaniyetli, tarafsız ve bağımsız bir şekilde geçmesini diliyoruz. Adalet talebinin bütün taleplerin önüne geçtiği koşullarda yargının bağımsızlığı ve yargı emekçilerinin sorunlarının çözümü için yıllardır mücadele ediyoruz. Yargı yılı açılışlarının sarayda yapıldığı bir süreçte, adliyeler önünde yaptığımız eylem ve etkinliklerle yargı emekçilerinin çözülmeyen sorunlarını siz basın emekçileri aracılığıyla kamuoyuna ve yetkililere duyurmaya çalışıyoruz.

 

“YARGI KURUMU KAMUOYUNDA HER YIL GÜVENSİZLİĞİN ÖRNEĞİ OLUYOR”

En güvenilir kurum olması gereken yargı kurumu maalesef her geçen yıl kamuoyunda güvensizliğin bir örneği olarak gösteriliyor. Yargıda adaletsizlik derinleşerek devam ederken yurttaşlarımızın hak, hukuk, adalet talebi için adliyelere başvuruları her geçen gün artıyor. Bir yandan yargı hizmetlerine ulaşmanın ekonomik bedelinin, yani dava açma harç ve masraflarının artması, bir yandan yıllarca süren dava süreçleri yurttaşlarımızın bu yargı sisteminden beklentilerini zayıflatmaya devam ediyor. Yoksulluğun arttığı ve gelir eşitsizliğinde ilk sırayı kimseye kaptırmayan ülkemizde; yaşanan yoksullaşmayla birlikte yargının iş yükü sürekli artmakta ve içinden çıkılamaz hale gelmektedir. Bu süreçte siyasi iktidar, yargı reformu paketlerini açıklamaya devam etmektedir. Yargı paketleri kimsenin derdine deva olamadığı gibi ağır iş yükü altında ezilen yargı emekçilerinin sorunları da görmezden gelinmektedir. Birçok adliyede yıllardır çözülemeyen yemek, ulaşım, fazla mesai, personel eksikliği gibi sorunlar artık kangren haline gelmiş durumdadır.

“YARGI EMEKÇİLERİ ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRÜYOR”

Bir yandan iş yükü, mobbing, bir yandan keyfi olarak açılan soruşturmalar; mesai kavramı gözetmeksizin çalışmaya zorlanan yargı emekçilerinin ekonomik, özlük ve sosyal haklarının düzeltilmemesi, yetkili olan sendikaların bu durum karşısında sessiz kalmaları yargı emekçilerinin üvey evlat muamelesi görmesine neden olmaktadır. Yargı emekçileri açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında bir ücret almakta olup 2009 yılından bu yana ekonomik haklarında hiçbir ilerleme sağlanmamıştır. 23 Temmuz 2009 tarihi itibarıyla yasalaşan 6009 Sayılı Yasa kapsamında yer alan 3717 Sayılı Yasada yapılan değişiklikler yargı emekçilerinin aleyhine sonuç doğurmuş ve yargı emekçilerinin kazanılmış hakkı olan havuz parasının ortadan kaldırılmasına yol açmıştır. Yargı emekçilerinin bu kâbustan uyanması, sendikamızca yıllardır gündemde tutulan taleplerinin gerçekleşmesinden geçiyor.

 

“ARTIK YETER! SORUNLARIMIZA ÇÖZÜM İSTİYORUZ”

Ayrım yapılmaksızın, tüm yargı emekçilerine mesai ücreti ödenmesi sağlanmalıdır. Ulaşım ücretleri ayrımsız her ilde verilmelidir. Havuz paralarının, yargı emekçilerinin lehine olacak şekilde düzenleme yapılarak ödenmesine tekrar başlanmalıdır. İş yükü nedeniyle personel alımına gidilmeyip yargı emekçilerinin üzerinde baskı kurularak sorunun çözümüne çalışılmaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilerek yeterli personel istihdamı yapılmalıdır. Yargı emekçilerinin 2802 Sayılı Yasadan çıkarılarak diğer kamu görevlileri gibi 4483 sayılı Memurun Muhakâmatı Kanununa tâbi olması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Mobbinge maruz kalan personelin durumunun değerlendirilmesi, mobbingin önlenmesi amacıyla kurumlarda bir kurul oluşturulması, mobbing uygulayan amire yaptırım uygulanması için düzenleme yapılmalıdır. Yargı kurumlarında kreş açılmalıdır. Mülakat değil liyakat esas alınmalı, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarıyla kurum içinden atamalara devam edilmelidir. Yargı hizmetleri sınıfı oluşturulmalı kadro ve unvanlar yeniden tanımlanmalıdır. İş yerinde hiçbir pozisyon, kadro, unvan ve kademede cinsiyetçi iş bölümü yapılmamalıdır.

Büro Emekçileri Sendikası olarak yargı emekçilerinin taleplerinin karşılanması ve bağımsız bir yargı sistemi için mücadelemiz devam edecek. Tüm yargı emekçilerini taleplerine ve bu haklı mücadelemize sahip çıkmaya çağırıyoruz!”

Exit mobile version