Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
EMARÇEB’i biliyorsunuz.
Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği.
Yani çevre sorunları yaşayan belediyelerin üye olduğu bir kuruluş.
CHP’li belediyeler bunlar.
Hani zekası kendinden menkul bir AK Partili çıksa, “işte Ce Ha Pe zihniyeti” dese.
Şöyle ki:
Hani İstanbul’u bir zamanlar sosyal demokrat belediyeler yönetirken meselâ..
O dönem için ne diyordu Cumhurbaşkanı:
“Ce Ha Pe demek, çöp demek…”
İşte buradan hareketle, “önce kirlettiler, şimdi ‘çevre çevre’ diye bas bas bağırıyorlar” dese.
İktidarın televizyonlarında nasıl döner durur bu haber.. Külliye medyası manşetlerden patlatır.
Köy kahvesinde iktidarın kanalını izleyen hacı dayım bu algı faaliyetini o biçim yer.
Uleeeen, adamlara yol gösteriyoruz, ayıp yav…
Bir tane AK Partili belediye çıkıp, “benim şehrimde, ilçemde, kasabamda çevre sorunları yaşanıyor” diyor mu?
Yok çünkü!..
Yok…
YÜRÜTMEYİ DURDURMA DAVASI
AÇMAKTAN BAŞKA ŞEYLER DE YAPMAK LAZIM
MAKARA kukara bir yana da..
Bu EMARÇEB’in daha etkin olması lazım.
Kazdağları’nda ve bölgenin her yerinde hoyrat, talancı, kirletici, yok edici, vahşi madencilik faaliyetleri alabildiğine hızlanmışken.. EMARÇEB’in yalnızca yargı süreçleriyle meşgul olması çözüm getirmiyor.
Şöyle yapıyorlar:
Yerli veya yabancı bir maden şirketi ruhsatı alıyor, araziyi çeviriyor, maden çıkarmaya hazır hale getiriyor. Bu süreçte bölgede ne kadar ağaç, çalı çırpı falan varsa temizliyor. Makinaları kuruyor, elemanları ayarlıyor, hafriyat işlerini yapıyor. Kamyonlar vızır vızır çalışıyor.
Neden sonra EMARÇEB durumdan haberdar oluyor, yürütmeyi durdurma davalarına başlıyor.
Mahkeme yürütmeyi durdursa da, ‘yürütme’ devam ediyor.
***
BİRLİK Başkanı, Selman Hasan Arslan.
Edremit Belediye Başkanı aynı zamanda.
Ondan önce Cahit İnceoğlu vardı. Zaten EMARÇEB’i kuran adamdı.
Akçay eski Belediye Başkanı’ydı.
Rahmetli İnceoğlu döneminde EMARÇEB’in meclis toplantılarına katıldık çoğunlukla.
Edirne’den, Denizli’den, Çanakkale’den, Balıkesir’den, Aydın’dan, İzmir’den, Afyon’dan, Kırklareli’den, Yalova’dan, İstanbul’dan, Tekirdağ’dan pek çok ilçenin belediye başkanı gelir, bölgelerindeki çevre sorunlarını anlatır, akşam yemek, sabah gezi; sonra ilçelerine dönerlerdi.
Kimisi termik santrallerden muzdarip..
Kimisi HES’ten, RES’ten..
Kimisi akarsulara zehir boşaltan sanayi tesislerinden..
Kimisi madencilik faaliyetlerinden.
Hepsinin ayrı ayrı çevre sorunu var da, çözüm bulabilmişler mi?
Hayır.
Demek ki, bu yerel yönetim birliği sesini duyuramıyor.
Demek ki, meclis toplantılarında kürsüye çıkıp cav cav konuşmakla olmuyor.
Demek ki, çevre mevzularını yargıya taşıyıp sonuç beklemek kâfi gelmiyor.
Daha çok enformasyon, daha fazla halkla ilişkiler gerekiyor.
***
EMARÇEB’İN İNTERNET SİTESİ
NEDEN GÜNCELLENMİYOR?
ENFORMASYON dedik de..
Girin EMARÇEB’in resmi internet sitesine.
Bomboş.
Meselâ Kazdağları’ndaki madencilik ekseninde yakın zamanda yaşanan gelişmelerden tek satır bulamazsınız.
Üye belediyelerin rutin belediyecilik çalışmaları var daha çok.
Haberler kısmında, bahar aylarında yitirdiğimiz eski Başkan Cahit İnceoğlu’nun ziyaret haberleri duruyor; yenileri eklenmemiş.
Güncel haberler, Mart aylarında kalmış. Hayli günceller yani!..
Site, daha çok üye ilçelerin, beldelerin tanıtım sayfası gibi.
Selman Hasan Arslan çok ilgilenmemiş; öyle anlaşılıyor.
***
İNCEOĞLU’nun güzel bir girişimi vardı Kazdağları için.
UNESCO Dünya Mirası listesine yazdırıp, Kazdağları’ndaki talana bu yöntemle son vermek istiyordu.
Girişimler, ziyaretler, yazışmalar, gelip gitmeler, incelemeler, raporlar, geziler falan.
Sanırım henüz bir sonuç alınamadı.
Bu alanda yeni yönetim, yeni meclis pek asılmıyor galiba.
***
YANİ, Kirazlı’ya çıkıp yeşilin sarıya dönüştürüldüğü araziye bakarak üç beş yüksek volümlü cümle kurmakla olmuyor.
Çanakkale’nin İskele meydanında “Kazdağları’nın üstü altından daha değerlidir, altıncı filo defol” pankartları açmakla da olmuyor.
Bunu bir avuç duyarlı çevre gönüllüsü yapıyor zaten.
Sen daha fazlasını yapacaksın.
Meselâ Ayvalık’taki bazı adalar için ‘özel koruma’ kararı aldı Cumhurbaşkanı.
Resmi Gazete’de yayımlandı.
Çivi çakılamaz yani.
Kazdağları için böyle bir karar aldırabilir misin?
En azından bundan sonrası için…
Külliyenin önüne kamp kurarım, üye belediye başkanlarına nöbet tuttururum.
Hani bu en uç örnek ama, benzer benzemez pek çok şey yapılabilir yani.
***
SELMAN Hasan Arslan ve yönetimi, EMARÇEB’i herhangi bir kamusal kurum, kendi rutinini sürdüren bir kuruluş gibi görmüyorsa eğer.. Yalnızca madencilik değil, çevreyle ilgili her konuda daha etkili olmak zorunda.
Çevre ve yaşam gibi kutsal bir dava üzerine kurulu çünkü bu birlik.
***
YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR ASLINDA…
ÇEVRE konusunda küçük kitapçıklar bastırın meselâ.. Okullarda dağıtın.
Birlik faaliyetlerini kamuoyuyla sık sık paylaşın.
Çocukların ve gençlerin çevre duyarlılığını geliştirecek etkinlikler düzenleyin.
Çevre sorunlarının yaşandığı yerlere toplu inceleme gezileri yapın.
Belediyecilik rutiniyle caddeye, 0sokağa parke taşı döşediğinizin bilgisini gün sektirmeden medya ile nasıl paylaşıyorsanız, görüşlerinizi, çabalarınızı, faaliyetlerinizi, eylemlerinizi, raporlarınızı, bilimsel çalışmalarınızı da sık sık paylaşın.
Basın toplantıları yapın, gazeteciler sorsun, siz yanıtlayın.
İletişimi diri tutun.
İnternet sitenizi güncelleyin.
Kolay gelsin.
10 BALIKESİR / www.10balikesir.com