Balıkesir Tabip Odası öncülüğünde sağlık işkolundaki sendika ve sivil toplum kuruluşlarının sürdürdüğü Vergide Adalet İstiyoruz eylemlerinin 41’nci haftasında sağlık çalışanları Ocak ayında iş bırakma kararı aldıklarını duyurdu.
Balıkesir Karesi 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezinde bir araya gelen sağlık çalışanları vergilendirmedeki adaletsizliğe dikkat çekti. Ödenen vergilerin çoğunun dolaylı vergilerden ve çalışanların ücretlerinden peşin kesilen yüksek vergilerden oluştuğu belirtilen açıklamada adaletsiz vergi gelirlerinin faize, belli şirketlere, israfa ve şatafata dağıtıldığı ileri sürüldü.
Vergide Adalet İstiyoruz eylemlerinin 41’nci haftasında yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Bugün 18 Aralık 2024 Çarşamba. Vergide adalet eylemlerimizin 41. haftasındayız. Dünyanın en yüksek enflasyonlarından birinin yaşandığı Türkiye’de zor koşullarda yaşayan halk, 2024 yılının ilk 11 ayında hergün23 milyar 333 milyon 191 bin TL toplamda 8 trilyona yakın vergi ödemiştir. Ödenen vergilerin çoğu, dolaylı vergilerden ve çalışanların ücretlerinden peşin kesilen yüksek vergilerden oluşmaktadır. Adaletsiz vergi gelirleri faize, belli şirketlere, israfa ve şatafata dağıtılmaktadır.
TBMM’de 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ederken, Saadet Partisi Hatay Milletvekili Dr. Necmettin Çalışkan, 14,7 trilyon liralık gideri ve 12,8 trilyon liralık geliri olan bütçeyi “Baştan iflası ilan edilmiş bir bütçe” olarak tanımladı. Bütçede en büyük gider kaleminin 2 trilyon lira ile faiz olduğunu belirten Çalışkan, milletin daha fazla vergi öderken otoyol ve köprüler için daha çok para vermek zorunda kaldığını ifade etti. Yurttaşların ödediği vergilerin artık hizmet olarak geri dönmediği anlaşılmaktadır.
Vergi indirimleri, öğrencilerin aç kalmasına tercih ediliyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde; “Türkiye’deki bütün öğrencilere bir öğün yemek verirseniz 190 milyar lira tutuyor. Oysa sadece yaptığınız vergi indirimleri 701 milyar lira” tespitinde bulundu ve hükümetin öğrencilerin beslenme sorununu çözecek bir tercihte bulunmadığına dikkat çekti. Belli şirketlere yönelik söz konusu vergi indirimleri ve teşvikler hemen her gün haberlere yansımaktadır. Buna karşın çalışanların adaletli vergi talebine kayıtsız kalındığı da ortadadır. Bu nedenle gelirde ve vergide adalet talebimizi TBMM’deki bütçe görüşmelerinde dile getiren milletvekillerine çabaları için teşekkür ediyor ve desteklerini artırma çağrısı yapıyoruz.
Sağlık çalışanlarına ve halka yararlı Sağlık Bakanı istiyoruz.
Sağlık Bakanı Dr. Kemal Memişoğlu’nun “Bakmayın siz birilerinin ‘Aile hekimi bundan sonra ilaç yazamayacak, vatandaş hastaneye giderse aile hekiminin maaşı kesilecek’ gibi yalan yanlış iddialarına” sözlerini talihsizlik olarak değerlendiriyoruz. Sağlık çalışanlarının eleştiri ve taleplerine yönelik ithamlarda bulunan değil, karşılık veren bir bakan istiyoruz.
Hemşirelerin, ebelerin hak arayışlarını cezalandıran kesintiler iade edilsin.
Birinci basamak sağlık çalışanlarının taleplerine kulak vereceği yerde, iş bırakma eylemleri nedeniyle ücretini kesen, grup düşüren Sağlık Bakanlığı; eylemleri zayıflatmak için kasım ayında yürürlüğe giren yönetmeliği uygulamaktan kaçınmaktadır. Ancak kasım ayı ücret ödemlerinde zaten yetersiz olan ücretlerden kesinti yapılmasını ve sağlık çalışanları arasında çelişki yaratılmasını kabul etmiyoruz.
Mücadeleye devam edeceğiz
Sağlık Bakanlığı’nın, çalışanlarıyla iletişim yollarını kapatan, iş bırakma eylemlerini küçük gösteren ve yönetmeliği dayatan tavrı karşısında birinci basamak sağlık emek-meslek örgütleri bir kez daha iş bırakma kararı almak zorunda kalmıştır. 6-10 Ocak 2025 tarihlerinde aile sağlığı merkezlerinde beş günlük, 8 Ocak Çarşamba ise tüm sağlık kuruluşlarında bir günlük iş bırakma eylemi yapacağımızı; haksız dayatmalara karşı taleplerimiz için mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
41. haftada hükümete bir kez daha sesleniyoruz: Sağlık çalışanlarının vergisini %15’e düşürüp sabitleyin. Birinci basamak sağlık hizmetlerini hacamat merkezlerine dönüştürmekten vazgeçin. “Eziyet Yönetmeliği”ni geri çekin. Halkın ilaç tedavisi dâhil sağlık hakkını kısıtlamaktan, paralı sağlık hizmeti vermekten vazgeçin. Sağlık çalışanları olarak 41 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi taleplerimiz karşılanana ve baskıcı yönetmelikler/yasalar son bulana dek her çarşamba sürdüreceğiz.”