Balıkesir, Mart 2025’te son 42 yılın en düşük yağış seviyesini yaşadı.
Marmara genelindeki kuraklık verileri endişe verici boyutlara ulaşırken, uzmanlar su tasarrufu ve ağaçlandırma çağrısını yineledi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı güncel verilere göre, Balıkesir başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde Mart ayı yağışları tarihi seviyelerin altına düştü. Uzun yıllar ortalaması 66,1 milimetre olan Mart ayı yağışları, bu yıl sadece 25,7 milimetre olarak ölçüldü.
Bu rakam, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 61, geçen yıla göre ise yüzde 59 oranında düşüş anlamına geliyor. Balıkesir ise son 42 yılın en kurak mart ayını yaşayarak bu düşüşün en sert hissedildiği iller arasında ilk sıralarda yer aldı.
🌧️ Balıkesir ve İstanbul’dan Kuraklık Rekoru
Meteorolojik verilere göre:
-
Balıkesir: Son 42 yılın en düşük Mart ayı yağışı
-
İstanbul: Son 39 yılın en kurak Mart ayı
-
Kırıkkale: 65 yılın en az yağış alan Mart dönemi
-
Kocaeli ve Sakarya: Son 36 yılın en düşük yağış seviyesi
Yağışlı gün sayısı ise Balıkesir, Kırklareli ve Çanakkale çevresinde 15 ila 20 gün aralığında kalırken, Kırıkkale gibi bölgelerde bu sayı yer yer yalnızca 1 güne kadar indi.
🗣️ Uzman Uyarıyor: “Barajlar Dolabilir Ama Kuraklık Sürüyor”
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve meteoroloji mühendisi Dr. Güven Özdemir, Türkiye genelinde yağışların ciddi oranda azaldığını vurgularken, “Barajlarımız dolu olabilir ama bu yanıltıcı. Asıl kriz toprağın kuruması ve yer altı su kaynaklarının çekilmesiyle başlayacak. Özellikle Marmara Bölgesi ciddi bir alarm veriyor” dedi.
⚠️ “Su Tasarrufu Artık Bir Seçenek Değil, Mecburiyet”
Dr. Özdemir, Marmara ve Karadeniz kıyı şeridinde zaman zaman etkili olan yağışların toprağın nemini geçici olarak artırdığını ancak bu durumun kalıcı bir rahatlama sağlamadığını vurguladı. Uzmanlara göre barajların dolu olması rehavet yaratmamalı.
“Kuraklık yalnızca meteorolojik değil; aynı zamanda hidrolojik ve tarımsal boyutları olan çok katmanlı bir sorun. Yer altı suları, göller, nehirler etkileniyor ve bu da doğrudan tarımsal üretime ve kırsal ekonomiye zarar veriyor.”
🌍 Balıkesir Tarımı Tehlikede Mi?
Balıkesir gibi tarımın ve hayvancılığın merkezi olan bir şehir için kuraklık, sadece meteorolojik değil ekonomik ve sosyal bir kriz anlamına da geliyor. Ayçiçeği, zeytin, buğday gibi ürünler için nemli toprak hayati önemde. Kuraklık, hem verimi azaltıyor hem de üretici maliyetlerini artırıyor.
🌱 Yeşil Alan, Ağaçlandırma ve Bilinçli Tüketim Vurgusu
Dr. Özdemir, su krizine karşı alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı:
-
Vatandaşlar mutlaka su tasarrufuna yönelmeli.
-
Baraj doluluğu rehavete neden olmamalı.
-
Balıkesir başta olmak üzere şehirlerde ağaçlandırma seferberliği başlatılmalı.
-
Kent merkezlerinde betonlaşma sınırlandırılmalı, yeşil alan oranı artırılmalı.
“Özellikle Balıkesir gibi gelişen şehirlerde kentleşme baskısı toprağın su tutma kapasitesini azaltıyor. Yeşil alanlar sadece estetik değil, ekolojik zorunluluktur.”