1 Mayıs’ı emekçiler meydanlarda kutlayacak. 1 Mayıs Platformu adına açıklama yapan Eğitim-Sen Şube Başkanı Gürbüz Şahin, ülke tarihinin en ağır ekonomik ve siyasal krizinin yaşandığı bir süreçte haklarını meydanlarda arayacaklarını söyledi.
İşçiler 1 Mayıs’ı kutlamaya hazırlanıyor. 1 Mayıs Platformu adına açıklama yapan Eğitim-Sen Şube Başkanı Gürbüz Şahin, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda Bahçelievler Mahallesi Çarşamba Pazarı’nda toplanarak Kuvayi Milliye Meydanı’na yürüyeceklerini ve burada miting yaparak bayramı kutlayacaklarını açıkladı.
“EKONOMİK VE SİYASİ KRİZDEN GEÇİYORUZ”
1 Mayıs Kutlama Komitesi adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin şunları söyledi:
“Ülke tarihinin en ağır ekonomik ve siyasal krizinin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Toplumsal sınıflar arasındaki uçurumun derinleştiği, temel hak ve özgürlüklerin kullanılamaz hale getirildiği, ekonomik ve demokratik kazanımların tırpanlandığı uygulamaları yaşıyoruz. Uygulanan ekonomik politikalar emekçileri ekmeğe muhtaç hale getirdi. Açlık sınırı 24 bin 425, yoksulluk sınırı 65 bin 901 liraya dayandı. Türk lirası sürekli değer kaybına uğruyor, yüksek enflasyonun ateşi inmiyor. Açıklanan ekonomik büyüme rakamları kimseyi yanıltmasın çünkü tek yanlı bir büyüme bu. Emekçi sınıflar daha da yoksullaşırken fabrikatörler ve finans tekelleri kâr rekorları kırıyor.
SÖYLENECEK SÖZÜMÜZ VAR””
Ekonomik veriler işçilerin giderek yoksullaştığını, patronların ise karlarına kar kattıklarını söylüyor. Tekeller kârını 10’a katlarken 1’ini dahi işçilerle bölüşmekten kaçıyor. Ayrıca yüksek enflasyon karşısında işçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin ücretleri yerinde saymıyor, sürekli değer kaybediyor. Yok sayılan, susturulmak ve güvencesiz-geleceksiz bir hayata mahkum edilmek istenen milyonlar olarak söyleyecek sözümüz, büyütecek umudumuz var! Bir ülke düşünün ki, iktidardaki küçük bir elit dışında herkes “düşman” herkes “potansiyel suçlu” ! Bir ülke düşünün ki iş güvencesi isteyen işçiler, “güvenceme dokunma” diyen kamu emekçileri “düşman”! Halkın sağlık hakkı için mücadele veren sağlık emekçileri, bilimin ve tekniğin imkânlarını halk yararına kullanan mühendisler “düşman”! Bir ülke düşünün ki emeğine ve yaşamına sahip çıkan kadınlar “düşman”! Demokratik üniversite isteyen öğrenciler, savunma hakkına sahip çıkan avukatlar, iktidar talimatı dışında haber yapmaya kalkan gazeteciler “düşman”! Bir ülke düşünün ki, sosyal medyada iktidarı eleştiren genç, “kral çıplak” diyen çocuk “düşman”, doğanın talanına hayır diyen halk “düşman”! Dili farklı, inancı farklı, kimliği farklı her bir yurttaş “düşman”! Bir ülke düşünün ki tacize, tecavüze, çocuk istismarına “hayır” diyenler “düşman”! Bir ülke düşünün ki iktidar gibi düşünmeyen, iktidara biat etmeyen tüm emek ve meslek örgütleri “düşman”!
“ÜLKE TARİHİNİN EMEĞE DÖNÜK EN AĞIR SALDIRILARINI YAŞIYORUZ”
İş cinayetleri artık katliam boyutuna varmış durumda. Her yıl yüzlerce işçi, iş cinayetlerinde katlediliyor. Erzincan İliç’ de meydana gelen maden faciasında tonlarca toprağın altında kalan işçilerin cansız bedenlerine hala ulaşılamamıştır. Katliamlara “kader” deyip geçen siyasi sorumlular ve bürokratları hesap vermiyor. Hak arayan işçilerin grevleri yasaklanıyor. Evi yakılmış, ocağı sönmüş milyonlarca mülteci, ucuz iş gücü olarak sermayenin hizmetine sunuluyor. Evden çalışma, tele çalışma ve esnek çalışma gibi adlar altında kadın emeği daha da değersiz hale getiriliyor. Kadınlar toplumsal yaşamdan uzaklaştırılıyor, eve hapis edilerek çalıştırılmak isteniyor. Emeğe böyle bir hayat dayatılırken, biz hayatı üretenler, işçiler, emekçiler, mimarlar, mühendisler, hekimler, kadınlar, gençler, yoksullar insanca yaşama ve insanca çalışma koşulları için Türkiye’nin 81 ilinde yüzlerce meydanda, iş yerinde 1 Mayıs’ ta alanlara çıkacağız. Taleplerimizi haykıracağız. Asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak düzeye çıkarılması, Çalışma sürelerinin günde 7, haftada 35 saat olarak düzenlenmesi ve 2 gün tatil hakkının tanınması, yoksulluk sınırının altındaki ücretlerin vergiden muaf tutulması, vergide adalet, kadro hakkı, işten çıkarmaların durdurulması, iş cinayetlerine karşı acil önlem alınması, işçilerin sendikalaşma hakkının önüne çıkarılan fiili yasal tüm engellerin ortadan kaldırılması, okullarda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilmesi, KYK Borçlarının tümünün silinmesi, İhtiyacı olan her öğrenciye burs verilmesi. İnsanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları sağlanması. Çocuk işçiliğinin Yasal dayanağı olan MESEM’lerin kapatılması, ÇEDES projesini durdurulması, ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılması. 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması, elektrik, doğalgaz, su gibi temel tüketim maddeleri ve konut kiralarında ki zamlar durdurulması ve yapılan zamlar geri alınması, herkese nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmeti sunulması için 1 Mayıs’ ta alanlarda olacağız. 1 Mayıs’ta biz emekçiler gücümüzü gösterirsek patronlar değil, emekçiler güler. Ekmek, adalet, barış ve özgürlük için haydi 1 Mayıs’a! Balıkesir’ in işçi ve emekçilerini 1 Mayıs Çarşamba günü yapılacak olan mitinge çağırıyoruz.”