Geçtiğimiz hafta ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ olarak ilan edilen Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin Cunda Adasında; 1. derecede sit alanındaki 750 metrekarelik arsayı işgal eden Süleyman Şanlıer, ev yaptığı alanda yasa dışı kazı yapıyor. Antik sit bölgesi olan alanı resmi kurumların tüm uyarıları ve yaptırımlarına rağmen kazmaktan vazgeçmeyen Süleyman Şanlıer, bununla da yetinmeyip aralarında husumet oluşan komşusunun tapulu arazinin giriş noktasını da toprak ve molozlarla kapatarak ailenin kendi arsalarına geçebilmelerini de engelledi.
İHA / Yaklaşık 10 yıl önce Erzincan’dan gelerek; Cunda Adası’ndaki Mithatpaşa Mahallesi’nde tarihi bir yel değirmenin de bulunduğu Dombadis mevkiinde, Edremit Körfezi’ne bakan müthiş bir manzaraya sahip 750 metrekarelik bir alanı işgal eden Süleyman Şanlıer, bu alana barınmak için bir ev inşa etti. Bununla yetinmeyen yaşlı adam, yaptığı evin hemen yanı başındaki tepelik alanı yaklaşık 6 yıldır kazarak düz bir hale getirmeye başladı.
Mahalle halkının tepkisini çeken ve hemen yanı başındaki tapulu arazinin sahibi Nurten Salan tarafından defalarca resmi kurumlara şikâyet edilen Süleyman Şanlıer, geçtiğimiz yıl Ayvalık Belediyesi tarafından kazı yaptığı alanın iş makineleriyle eski haline döndürülmesine rağmen yapacağından geri kalmadı ve kazılarını sürdürdü.
İşgal ettiği alana; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesindeki Milli Emlak İlçe Müdürlüğü tarafından her yıl kesilen ecrimisil cezasını, yıllık kira olarak gören Süleyman Şanlıer, hem arsayı işgal ettirmeyi sürdürdü, hem de tarihin izlerini taşıyan bölgede kaçak kazılarına da devam ediyor.
Komşusunun kâbusu oldu
Süleyman Şanlıer’in 10 yıla yakın zamandır komşusu olduğunu kaydeden Nurten Salan, “Ancak Süleyman bey 4-5 yıldan bu yana 1. derecedeki sit alanı olan hazineye ait arsayı kazıyor. Oysa o alan devletin yeridir. Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı var orada. Ben bu duruma karşı çıktığım için sıklıkla Süleyman beyle karşı karşıya geliyoruz. Şu anda beni ölümle tehdit ediyor. Evimizde can güvenliğimiz yok. Kazdığı alandan çıkan toprak ve molozları benim arsama döküyor. Hatta şu anda evimin önüne kadar geldi ve evimin girişini de kapattı.
Bu arkadaş Erzincan’a bağlı Erdener Köyü’nden geldi. Şimdi hazineye ait olan bu alanı sahiplenmeye çalışıyor” dedi.
Bugüne kadar Ayvalık’ta, kaymakamlık, belediye, milli emlak, savcılık, polis gibi pek çok kuruma başvurduğunu ancak anlam veremediği kazıların sürdüğünü kaydeden Salan, “Cunda Adası, ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ ilan edildi. Bu karara göre hazineye ait olan bu arsa da koruma alanına girmiş bir bölgedir” dedi.
“Hiç kimse bu adamı durdurmuyor”
Süleyman Şanlıer tarafından kazılan alanın Ayvalık Belediyesi ekipleri tarafından iş makineleriyle yeniden eski haline getirildiği halde, yaşlı adamın durmak bilmeyen bir hırsla yeniden alanı kazmayı sürdürdüğünü anlatan Nurten Salan, “Bu durumu Ayvalık’taki neredeyse tüm kurumlara giderek bildirdim ve şikayetçi oldum. Ama nedendir bilinmez, her defasında da sonuç alamadım. Adam her fırsatta, bu ülkede devletin olmadığını, kanunu olmadığını ve bu yüzden de istediği gibi kazı yapabileceğini söyleyerek bildiğini okuyor. Hiç kimse de bu adamı durdurmuyor” dedi.
“Kazdığı alana evler yapmayı planlıyor”
Süleyman Şanlıer’in hazineye ait alanda kaçak evler yapmayı planladığını savunan Salan, “Nitekim o evlerin temel taşları bile hazır. Hatta şu anda o alanın yanı başında ikamet ettiği ev bile kaçak. Adam hem yasa dışı iş yapıyor, yetmiyor bir de kazdığı toprakları benim bahçemin önüne dökerek, evime girebilmeme engel oluyor. Bu yüzden ben şu anda evimin bahçesine giremiyorum. Geçecek yer bırakmadı. Ayvalık kaymakamından, belediye başkanından yardım istedim. Milli Emlak’tan yardım istedim. Ama bu adamın bu kazıları yapabilmesine milli emlak göz yumuyor” iddiasında bulundu.
“Can güvenliğim yok”
Süleyman Şanlıer’den defalarca şikâyetçi olduğunu ve yaşlı adama uzaklaştırma kararı verildiğini aktaran Nurten Salan, “Ama adam, uzaklaştırma kararlarını hiçe sayıyor ve bize saldırıyor. Bugün yine avukatım aracılığıyla yeni bir uzaklaştırma kararı aldırdım. Çünkü can güvenliğim yok. Benim hiç kimseye bir zararım yok. Herhangi bir sosyal güvenliğim de olmadığı için hayvancılık yaparak geçinmeye çalışıyorum. Ama bu adam yüzünden tapulu arazime ve buradaki evime giremiyorum. Üstelik Süleyman Beyin tapusu yok ve o alanda işgalci durumda. Devletimden yardım istiyorum. Arkasında kim var bilmiyorum ama bugüne kadar bu adamın 1. derecede sit alanındaki kazıları; ne kaymakamlık, ne milli emlak, ne belediye ne de herhangi bir kurum durduramıyor. Benim bu feryadımı hiç kimse ve kurum duymuyor.” diye konuştu.
Şanlıer, “İsterlerse beni idam etsinler, kazmaktan vazgeçmeyeceğim”
1. derecedeki sit alanında inşa ettiği tapusu olmayan ev ile hemen yanındaki kazı yaptığı 750 metrekarelik alanı işgal ettiği için her yıl devlete 24 bin lira ecrimisil ödediğini belirten Süleyman Şanlıer ise, “Burası mahalle halkı tarafından çöplük alan haline getirilmişti. Ben de burayı temizliyorum. Bana bu kazılar için hiçbir kurum yasal bir izin vermedi. Ama ben burayı bağ-bahçe yapacağım. Parasını veriyorum, kullanacağım. Burası sit alanı ama yanı başımızdaki evler de sit alanı içerisinde. Bana dava açıldı ve halen bu dava sürüyor. Ben buraya 5-6 senedir emek verdim. Bu dava nereye kadar giderse gitsin. Kazmaktan vazgeçmeyeceğim. İsterseler beni içeri atsınlar. Hatta idam etsinler. Öldürsünler beni. Ben buraya emek vermişim. Devlet benden her yıl 24 bin lira para alıyor. Üstelik son imar barışından da yapı kayıt belgemi de aldım” dedi.
Komşusu Nurten Salan ve eşi Mehmet Salan’ın arsalarına giriş noktasını kapattığını ve onların bu alandan giriş-çıkışına izin vermeyeceğini belirten Şanlıer, “Bu insanlar 10 yıldır bana her türlü hakaretler ediyorlar. Tapuları da yok. Benim alanımdan giriş çıkış yapamazlar” diye konuştu.
Şanlıer’in tapusunun olmadığını iddia ettiği Nurten Salan’ın bölgede bulunan her ikisine ait tarla ve arsaların tapularının olduğu öğrenildi.