BANDIRMALI gazeteci – yazar Engin Arıcan, Büyükşehir Belediye Başkan Adayları Yücel Yılmaz ve İsmail Ok’un BANSİAD’ın etkinliğindeki mesajları üzerinden değerlendirdi. Sonkurşun Gazetesi’nde kaleme aldığı yazıda Arıcan, Ok ve Yılmaz’ı yedi maddede değerlendirdi. Arıcan, AK Parti Adayı yücel Yılmaz’ın yeniyi, İYİ Parti ve CHP’nin büyükşehir Adayı İsmail Ok’un ise eskiyi temsil ettiğini ileri sürdü. İşte Arıcan’ın Yılmaz ve Ok’la ilgili değerlendirmeleri.
***
ENGİN ARICAN / Bandırma Sonkurşun
Geçtiğimiz Cuma günü akşamı, Bandırma Grand Asya’da Bandırma Sanayici ve İş Adamları derneği (BANSİAD) ile Bandırma Genç İş Adamları derneği (BANGİAD) ortaklaşa bir etkinlik organize ederek, 31 Mart yerel seçimleri öncesi Balıkesir Büyükşehir’in yapamadığını yaparak, ilk kez Büyükşehir belediye başkan adayları İsmail Ok ile Yücel Yılmaz’ı aynı mekan ve ortamda buluşturarak, her ikisine de kendilerini tanıtma ve projelerini anlatma olanağı sundu.
Bu nedenle, önce bu buluşmayı gerçekleştiren BANSİAD ve BANGİAD başkanları ile yönetimlerini kutladığımı belirtmeliyim.
Bu bir…
İkincisi ise, BANSİAD/BANGİAD organizasyonunun gerçekleştirildiği Grand Asya’da gecenin organizasyon ve sunumu, servis konusunda tam bir iş bilmezlik yaşandığını da belirtmeliyiz. Yemek servisinden tutun da ses düzenine kadar yaşanan bir çok eksiklik davetliler açısından rahatsızlık verici idi.
Üçüncüsü, toplantının başlama saati 19.00 olarak belirtilmiş ve duyurulmuş olmasına karşın, Ok ve Yılmaz’ın toplantıya saatinde gelmemeleri nedeniyle salonda bir boşluk yaşanması yanında kapalı salon toplantısında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması, konuşmacı büyükşehir başkan adaylarının özgeçmişlerinin okunması değerli olan zamanın iyi değerlendirilememesini beraberinde getirdi.
Dördüncüsü, BANSİAD Başkanı Küçükköseleci ile BANGİAD Başkanı Çoban’ın konuşmaları ve her iki başkan adayının bulunduğu ortamda yerel seçimler öncesi bölge ve kentin öncelikli sorunları ve çözüm önerilerinin somut olarak dillendirilememiş olması gece için bir kayıptı. Bu yönüyle, BANSİAD/BANGİAD başkan ve yönetimlerinin yerel seçimler öncesi en başta üyeleri açısından tarihsel ve toplumsal bir fırsatı heba ettiğini, kaçırdığını düşünüyorum.
Beşincisi, ”Millet İttifakı” nın Balıkesir büyükşehir belediye başkan adayı İsmail Ok’un Eken Prestige Otel de gerçekleşen önceki konuşmasını dinleme olanağı bulmuş olanlar açısından bu toplantıda da yaptığı konuşmanın ortak özelliği, yerel seçimler ve yerel yönetimler olmaktan öte genel siyasi gündem ve merkezi iktidarın, AK Parti ve özellikle de Erdoğan’ın yönetim anlayışı ve ekonomik-politikalarının eleştirisi, yerel seçim sonuçları üzerinden bir seçim yenilgisiyle, iktidarının tartışmalı hale sokulmasını içeriyordu.
Altıncısı, “Cumhur İttifakı” nın Büyükşehir belediye başkan adayı Yücel Yılmaz’ın bu yönüyle dersine çalışarak, OK’ u iyi analiz ederek toplantıya geldiğine ve Ok’un ısrarlı bir şekilde kendisini siyasi bir polemiğe çekme uğraşlarını boşa çıkartarak, konuşmasını yerel seçimler ve yerel yönetimler, yapılacak işler ve hizmetler üzerinde odakladığını , polemik içerecek diyaloglardan uzak durmaya çalıştığını düşünüyorum.
Yedincisi, Ok ve Yılmaz’ın konuşmalarında iki farklı siyaset anlayışı ve iki farklı siyasetçi prototibinin öne çıktığına şahit olduk. Biri ‘eski’ yi diğeri ise ‘yeni ‘ yi ifade ediyor. ’Eski’ siyaset anlayışına göre, siyasi yaşam bulunduğunuz yer yada parti açısından ‘ak/kara ’mantığı’ ile ele alıp, karşınızdakini sürekli olumsuzlamak /kötülemek alışkanlığı ile dayatmacı bir siyaset anlayışı ve yöntemiyle hareket edersiniz. Bu siyaset anlayışının vazgeçemediği ‘şey’ler popülizm ve demogojidir. Dili, ayrıştırmacı ve kavgacıdır. Karşısında cebelleşecek, kavga edecek taraf ya da kişi bulamaz ise gölgesiyle didişip, kavga eder. Ortada siyasi ya da sosyolojik bir vaka değil, psikolojik bir vaka vardır.
Türkiye; bu tür ve tip, siyaset anlayışı ve siyasetçi prototibini sancılı da olsa toplum olarak aşma mücadelesi veren bir ülkedir. Bunun en tipik somut örneği Kemal Kılıçdaroğlu’ dur. Balıkesir gerçeğinde didişecek, kavga edecek birini bulamayınca Büyükşehir’de başkanlığa en yakın baş danışmanı ve milletvekili Ahmet Akın’ı ‘yemiştir’..!
Yılmaz, bu alanda işi olmayacağını gösterircesine, genel ile yerel seçim ve iktidar ayrımını konuşmasında baştan belirterek, bir anlamda hem Ok’un hem de salondaki İP ve CHP’lilerin beklentilerini boşa çıkartarak, bir anlamda sadede gelelim diyerek, hem Karesi belediye başkanı olarak Karesi’de yaptıklarını hem de büyükşehir belediye başkanı olarak yapacaklarını anlattı.
Sonuç olarak; “Cumhur ittifakı” olarak, AK Parti ve MHP’liler salonu memnun bir şekilde terk ederken, ”Millet İttifakı” içinde yer almış İP ve CHP’liler biraz umduklarını bulamamanın üzüntüsüyle ayrıldılar. Hemen ertesi gün, Bandırma CHP ilçe Başkanı Niyazi Yeloğlu’nun bir yerel gazetede yayınlanmış “moderatör yanlıydı” başlıklı haberi de gecenin özeti mahiyetinde sayılabilir. Oysa ki, Abdullah Çolak, iki büyükşehir başkan adayı arasında başka ne yapabilirdi? Bir anlamda maçı gayet başarılı idare etti.
Kimi yerel basın kuruluşları her iki büyükşehir başkan adayının kozları paylaştığına dikkat çekmiş. Tam tersi; ne OK ne de Yılmaz, söz konusu toplantıda kozlarını falan paylaşmadılar… Kendilerini tanıttılar, bir şeyler söylediler ve gittiler… Güzel ve anlamlı olan her ikisinin de aynı mekanı ve ortamı “adam” gibi paylaşmaları, karşılıklı saygı ve sevgi içerisinde Balıkesir’in gerçekleştiremediğini Bandırma’da gerçekleştirmeleriydi.. Yani sonuç da, Bandırma yine farkındalığını ortaya koyma fırsatı buldu…