WWF-Türkiye’den ‘Müsilaj’ uyarısı: “Acil eylem şart, planlar hayata geçirilmeli”

Marmara ve Ege Denizi’nde yeniden ortaya çıkan müsilaj sorunu, bölgenin ekosistemini ve insan yaşamını tehdit etmeye devam ediyor.

WWF-Türkiye'den 'Müsilaj' uyarısı:
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Marmara ve Ege Denizi’nde yeniden ortaya çıkan müsilaj sorunu, bölgenin ekosistemini ve insan yaşamını tehdit etmeye devam ediyor.

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Marmara Denizi Eylem Planı’nın bir an önce uygulanması ve atık deşarjı ile kirlilik sorununun çözülmesi için çağrıda bulundu. 3 yıl önce hazırlanan 22 maddelik planın büyük ölçüde kağıt üzerinde kaldığını vurgulayan vakıf, geç kalmadan harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Marmara Denizi’nin Taşıyamadığı Yük

Marmara Denizi, çevresinde yaşayan 25 milyon insanın evsel atıkları, sanayi tesislerinin deşarjı ve tarımsal faaliyetlerin yarattığı kirlilikle boğuşuyor. WWF-Türkiye, müsilajın kaynağının bu kirlilik olduğunu belirterek, Marmara Denizi’nin geleceği için harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti.

2021 yılında Marmara Denizi’ni kurtarmak için hazırlanan ve bölgeyi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan eden 22 maddelik eylem planı, müsilajın tekrar gündeme gelmesiyle bir kez daha gündemde. Ancak, planın tam anlamıyla uygulanmaması, denizdeki ekolojik krizin devam etmesine neden oluyor.

Prof. Dr. Mustafa Sarı: “Müsilaj İlkbaharda Yüzeye Çıkabilir”

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın şu anda Marmara Denizi’nde 3-25 metre derinliklerde yayıldığını belirtti. Sarı, suların ısınmasıyla birlikte müsilajın ilkbaharda yüzeye çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Deniz dibinde biriken müsilajın, mercanlar, deniz çayırları ve midyeler gibi birçok deniz canlısını tehdit ettiğini ve balıkçıların avlanma faaliyetlerini olumsuz etkilediğini vurguladı.

Sarı, çözüm için en önemli adımın denize arıtılmadan bir litre bile atık bırakılmaması olduğunu belirtti. Müsilajın, denizde biyolojik çeşitliliği azalttığını, deniz canlılarının yaşamını ve insanların sağlığını tehdit ettiğini dile getirdi.

WWF-Türkiye’den Acil Çağrı: “Eylem Planı Uygulanmalı”

WWF-Türkiye, Marmara Denizi Eylem Planı’nın acilen uygulanması gerektiğini vurgulayarak, karar vericilere şu mesajı iletti:

  • Denetimler sıkılaştırılmalı, atık deşarjı tamamen durdurulmalı.
  • Marmara Denizi’ndeki biyolojik çeşitliliği destekleyen türler korunmalı.
  • Bilim temelli yaklaşımlar ve doğal müttefiklerin desteğiyle ekosistem restore edilmeli.

Vakfın açıklamasında, kara midye, pina ve deniz çayırlarının korunmasının müsilajın etkilerini azaltmada kritik öneme sahip olduğu ifade edildi. Bu türler, deniz suyunu filtreleyerek ekosistemin işlevselliğini artırabilir ve Marmara Denizi’ni iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale getirebilir.

Müsilajın Yıkıcı Etkileri

Müsilaj, fitoplankton adı verilen mikroorganizmaların uygun ortam bulduğunda aşırı çoğalmasıyla oluşuyor. Deniz ortamındaki besin zincirini bozan müsilaj, mercanlar, midyeler ve larvalar gibi hareketsiz deniz canlılarını etkiliyor. Bu durum, yalnızca deniz ekosistemini değil, ekonomik faaliyetleri ve halk sağlığını da tehdit ediyor.

Marmara Denizi’nin Geleceği Tehlikede

WWF-Türkiye ve bilim insanları, Marmara Denizi’nin kurtarılması için ortak bir çaba gerektiğini vurguluyor. Bölgedeki kirliliğin sona erdirilmesi ve ekosistemin desteklenmesi için eyleme geçilmesi çağrısı yapan vakıf, “Acil önlemler alınmazsa Marmara Denizi’ni tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” dedi.

Marmara Denizi’nin kaderi, hem çevreye duyarlı bireylerin hem de karar vericilerin harekete geçmesine bağlı. WWF-Türkiye, denizlerin geleceği için her bireyi sorumluluk almaya davet ediyor.

WWF-Türkiye’den ‘Müsilaj’ uyarısı: “Acil eylem şart, planlar hayata geçirilmeli”
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!