Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un değerlendirmeleri çelişti.
Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, Türkiye’nin önde gelen iki deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un açıklamaları dikkat çekici farklılıklar içeriyor.
⚠️ Depremin Ardından Farklı Bilimsel Yorumlar
İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası uzmanlardan art arda değerlendirmeler geldi. Ancak bu değerlendirmeler, hem depremin karakteri hem de gelecekteki risk açısından birbirinden oldukça farklıydı.
📌 Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: “Büyük Deprem Riski Yok, Panik Yapmayın”
Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, söz konusu sarsıntının İstanbul merkezli olmadığını, Silivri Çukuru’nda, Silivri Fayı üzerinde meydana geldiğini belirtti. Üşümezsoy, bu depremin Marmara’daki genel kırılma tehlikesine işaret etmediğini savundu.
“Bu deprem İstanbul’da değil, Silivri Fayı üzerinde oldu. Bu fay 6-6.5 büyüklüğünde deprem potansiyeline sahip. Ancak bu fay Marmara’daki diğer fayları tetiklemez. İstanbul’un büyük deprem riski taşıyan bölgesi bu değil.”
Tarihe atıfta bulunan Üşümezsoy, 1894 ve 1912 depremlerini örnek göstererek, Marmara’nın çoğu fayının kırıldığını, kalan tek riskli hattın bu olduğunu söyledi. “Artık Marmara’da büyük deprem beklenmiyor” diyen Üşümezsoy, vatandaşlara da panik yapmamaları çağrısında bulundu.
📌 Prof. Dr. Naci Görür: “Kumburgaz Fayı Yükleniyor, Dikkatli Olunmalı”
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür ise depremi farklı bir pencereden değerlendirdi. Görür, 6.2 ve ardından yaşanan 4.0 büyüklüğündeki depremlerin, Kumburgaz Fay Zonu üzerinde meydana geldiğini belirtti ve kritik uyarılarda bulundu.
“Kumburgaz Fayı kilitli bir fay ve enerji biriktiriyor. Bu tür depremler bu enerjinin kısmen boşalması anlamına geliyor. Depremin yeri anlamlı, dikkatli olmak gerekiyor. Kumburgaz Fayı yükleniyor.”
Görür’e göre bu sarsıntılar, Marmara’da beklenen büyük depremin işareti olabilir ve bölge yetkililerinin, belediyelerin ve vatandaşların bu riske karşı hazırlıklarını artırmaları gerekiyor.
