Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün İsrail Sağlık Bakanı Uriel Menachem Buso ile görüştüğünü, çocuklar başta olmak üzere hastaların Mısır’a taşınması ve oradan Türkiye’ye getirilerek tedavi edilmesi için hazır olduklarını ifade ettiğini belirterek, “En yakın sürede kanser hastası çocukları Türkiye’ye getirmeye başlayacağız.” dedi.
Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, aşıların, bulaşıcı hastalıklardan korunmada en etkili araç olduğunu ve bireyi korumaktan öte tüm toplumun sağlığı için de kilit rol oynadığını söyledi.
Aşılama konusunda ısrarlı politikayı sürdürme kararlılığında olduklarını dile getiren Koca, “Nüfus büyüklüğüne oranla aşılama başarısında dünyadaki liderliğimizi koruyoruz.” ifadelerini kullandı.
Koca, Aralık 2021 itibarıyla başlatılan “Evlilik Öncesi SMA Taşıyıcı Tarama Programı” çerçevesinde 1 milyon 100 bini aşkın kişiye tarama yapıldığı bilgisini verdi.
Yenidoğan tarama programına SMA’yı da eklediklerini bildiren Koca, bugüne kadar 1 milyon 400 bin bebeğin taramadan geçirildiğini belirtti.
Koca, bağımlılıkla mücadelenin aynı hızla devam ettiğini aktararak, Bağımlı Hastalar İçin Rehabilitasyon Projesi kapsamında hizmet veren BAHAR merkezlerinin ardı sıra hizmete açıldığını söyledi.
Acil sağlık hizmetleri istasyonu sayısının 3 bin 393’e, ambulans sayısının ise 5 bin 986’ya ulaştığını anlatan Koca, bu yıl içinde 5 milyon hastanın naklini gerçekleştirdiklerini kaydetti.
– “Kök hücre ürünlerini yurt içinden karşılama oranımız yüzde 90”
Nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmetinin gelişimi amacıyla, poliklinik ve acil servislerden yataklı hizmetlere kadar hasta odaklı bir hizmet anlayışıyla çaba harcadıklarını ifade eden Koca, “Yoğun bakım hasta yakınlarının en önemli beklentilerinden biri hastalarından haberdar olmaktır. Geliştirdiğimiz uygulamayla 2023 yılı Haziran ayından itibaren yoğun bakımdaki hastalarımızın sağlık bilgilerini e-Nabız üzerinden günlük olarak yakınlarıyla paylaşıyoruz.” diye konuştu.
Koca, sağlık hizmeti sunumunda teknoloji ağırlıklı güncel yaklaşımlara hızla yöneldiklerini vurgulayarak, uzaktan sağlık hizmetini yaygınlaştırdıklarını söyledi.
2023 yılının 8 ayında 3 bin 75 hastaya uzaktan sağlık kurulu raporu düzenlenmesini sağladıklarını dile getiren Koca, şunları kaydetti:
“Engelli olmaları, yaşlı ve kronik hastalıkları nedeniyle eve, yatağa ve cihaza bağımlı olan vatandaşlarımızın, ihtiyaç duydukları tıbbi hizmetlere erişimlerini kolaylaştırıyoruz. Yeni kurulan Sağlıklı Yaş Alma Merkezleri, 3 ay gibi kısa bir sürede 69 ilimizde 464 sağlık tesisinde faaliyete başladı. Yıl sonuna kadar, 81 ilde hizmete ihtiyaç duyan 80 yaş ve üstü büyüklerimize bu imkanı sunmayı hedefliyoruz. Organ bağışını artırmaya yönelik çalışmalarımız sürerken bir yandan da bağışlanan donör organlarının kullanım oranının artırılması amacıyla çeşitli projeler üzerinde çalışıyoruz.
Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi, faaliyete geçtiği 2015 yılından bugüne kadar gönüllü bağışçı sayısını 1 milyonun üzerine çıkardı. Ülkemizde nakil olan hastaların kök hücre ürünlerini yurt içinden karşılama oranımız yüzde 90’dır.”
Koca, 2023-2028 yıllarını kapsayan Nadir Hastalıklar Sağlık Strateji Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde, Çok Disiplinli Çocuk ve Genç Ruh Sağlığı Hizmet Merkezleri açmaya başladıklarını belirterek, interaktif video temelli otizm taraması kapsamında 2 milyon 381 bin çocuğa ulaştıklarını bildirdi.
Türkiye’nin sağlıkta bölge üssü haline geldiğini ifade eden Koca, “Ülkemizin yürüttüğü girişimci ve insani dış politika çerçevesinde dil, din, ırk ayrımı gözetmeden sağlık diplomasisi faaliyetlerini artırarak devam ettiriyoruz.” dedi.
– “En yakın sürede kanser hastası çocukları Türkiye’ye getirmeye başlayacağız”
Koca, Türk Devletleri Teşkilatı öncülüğünde Türk devletleriyle sağlık alanında da bir araya geldiklerini aktararak, sağlık alanındaki bilimsel ve pratik birikimlerin dost ve kardeş ülkelerdeki sağlık personeliyle paylaşılmaya devam edildiğini söyledi.
Türkiye’nin sağlık sistemini ve uluslararası sağlık hizmeti veren tüm kuruluşlarını, “HealthTürkiye” markası ile daha güçlü bir şekilde dünyaya tanıttıklarını anlatan Koca, “Dostluk hastanelerimizle her zaman ihtiyacı olanın yanındayız. İnsani yardım hastanelerimiz bölge halkının yaralarını sarmaya devam ediyor. Dostluk hastanelerimize değinmişken, Filistin dramından söz etmeden geçmem mümkün değil. Gazze’de yaşananların insanlıkla, medeniyet değerleriyle açıklanır yanı yoktur. Bu saldırıları ‘insan vicdanında bir yıkım’ olarak değerlendiriyorum. Acımasız ve işgalci İsrail güçlerinin yanı sıra bu saldırılara arka çıkanların da tamamı iyilik, ahlak, insanlık, insaf, insanlığa saygı mefhumlarını hayatlarından tamamen çıkarmış olmalılar.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlık yetkilileri ve uzman doktorlardan oluşan 20 kişilik bir heyetin, ilaç ve tıbbi malzeme ile 22 Ekim Pazar günü Mısır’a giderek çalışmalarına başladığını anımsatan Koca, “Yoğun temaslarımıza rağmen, planladığımız hizmetleri hayata geçirebildiğimizi söyleyemiyorum. Beklediğimiz şartlar oluşur oluşmaz gerekenleri yapabilecek şekilde hazırlanmış durumdayız. Gazze’de yaşanan insanlık dramı, sağlık hizmetlerinin verilemez hale gelmesi ile şiddetlenerek devam ediyor.” diye konuştu.
İsrail’in Gazze’de sebep olduğu yıkımın insanlığın tüm değerlerini enkaz altında bıraktığını dile getiren Koca, sağlık hizmetlerine destek vermek üzere, sahra hastanelerinin kurulması dahil Mısır Sağlık Bakanlığı ile ilk günden beri koordinasyon içinde olduklarını, çabaların sağlık hizmetinin sağlanması için yeterli olmadığını anlattı. Bunun üzerine dün akşam saatlerinde İsrail Sağlık Bakanı ile görüştüğü bilgisini veren Koca, “Sağlık Bakanı ve bir hekim olarak, şiddetin hiçbir türünün kabul edilemez olduğunu açıkça ifade ettim. Sağlık hizmetlerinin sürdürülememesinin açıklanamaz olduğunu konusunda mutabıkız.” dedi.
Hastaların tedavilerinin devam edememesi, özellikle çocuklar konusundaki hassasiyeti en net şekilde ifade ettiğini kaydeden Koca, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi’nin, Gazze’de kanser tedavisi veren tek hastane olduğunu ve artık hizmet veremez hale geldiğini ifade ettim. Bu durumun inkar edilecek hiçbir yeri yok. Masum çocukların tedavisinin devamı konusunda üzerimizdeki sorumluluğu hatırlattım. Kendisi de bu konuda haklı olduğumuzu ifade etti. Çocuklar başta olmak üzere hastaların Mısır’a ambulanslarla taşınması ve oradan uçak ambulanslarla Türkiye’ye getirilerek tedavi edilmesi için hazır beklediğimizi ifade ettim. Tedavisi yarım kalan kanser hastası çocuklardan başlayarak hastaların sevk sürecinin güven içinde gerçekleşmesi konusundaki beklentimizi ve üzerlerine düşen sorumluluğu ifade ettim. Bu konuda bizimle mutabık kalarak olumlu görüş ifade ettiler. En yakın sürede kanser hastası çocukları Türkiye’ye getirmeye başlayacağız.
Ayrıca, Bugün yola çıkması beklenen gemi ile ilaç, tıbbi cihaz, 8 adet sahra hastanesi, 20 ambulans ve tıbbi sarf dahil yaklaşık 500 ton yardım ekipmanı ulaştırıyoruz.”
Bakan Koca, e-Nabız kişisel sağlık kaydını 72 milyondan fazla vatandaşın kullandığını anlatarak, birçok dijital uygulamaya ilave olarak Gri Kod Acil Çağrı uygulamasını da pilot olarak başlattıklarını anımsattı.
– “İlaçların kutu bazında yüzde 90’ını ülkemizde üretiyoruz”
Bakanlığın bağlı kuruluşu olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun (TİTCK), Ekim 2023 itibarıyla Dünya Sağlık Örgütünün ölçütlere uygunluğunu onayladığı Ulusal İlaç Otoriteleri arasındaki yerini aldığını aktaran Koca, bu gelişmeyle Türkiye’de üretilen aşıların, Dünya Sağlık Örgütünün onayladığı ürün listelerine girebilmesinin önünün açıldığını belirtti.
TİTCK’nın Uluslararası İlaç Denetim Birliğine üye olmasıyla birlikte, Türkiye’de ilaç üretimi yapan tesislerin uluslararası alanda da tescillenmiş olacağına işaret eden Koca, “Bu üyelikle, ilaç ihracatımızın artması ve ülkemizde üretilen ilaçların dünya pazarına açılmasının önündeki teknik engellerin ortadan kaldırılmasında oldukça önemli bir adım atılmıştır. Mevcut kısıtlara rağmen ülkemizde üretilen ilaçlar, ABD ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere 185 ülkeye ihraç edilmektedir. Yaklaşık 2 milyar avroluk ilaç ihracatımız var.” diye konuştu. Koca, şu bilgileri verdi:
“Vatandaşlarımız tarafından kullanılan ilaçların kutu bazında yüzde 90’ını, değer bazında ise yaklaşık yüzde 57’sini ülkemizde üretiyoruz. Tıbbi cihaz sektöründe ihracat miktarımızı artırmak amacıyla çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. 2023 yılının ilk 6 ayında ülkemizin ihracatına 604 milyon dolar katkı sağladık.
Tıbbi cihaz sektöründe son 5 yılda tıbbi cihaz işletme sayısı yüzde 70’den fazla artmış, yaklaşık 13 bin olan işletme sayısı 23 binin üzerine çıkmıştır. Bakanlığımızın bağlı kuruşlarından biri olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) sağlık bilimleri ve teknolojileri alanında yerlileşme ve millileşme kapsamında yenilikçi çalışmalara öncülük etmekte, araştırmacılarına bilimsel, teknik ve mali destek sağlamaktadır.”
– “Bağışıklama programımızdaki aşıların yüzde 86’sı Hıfzıssıhha’da üretilecek”
Sağlık bilim ve teknolojilerinde daha ileriye gidebilmek için TÜSEB tarafından 847 AR-GE Projesi’nin 356 milyon TL bütçe ile desteklendiğini belirten Koca, “Geçen yıl müjdesini verdiğim Hıfzıssıhha Türkiye Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezinin inşası devam ediyor. Hıfzıssıhha faaliyete geçtikten sonra aşı ve biyoteknolojik ürün çalışmalarımız daha da hızlanacak. Bağışıklama programımızdaki aşıların yüzde 86’sı Hıfzıssıhha’da üretilecek.” bilgisini verdi.
Bakan Koca, binlerce kişiye yeni istihdam oluşturacak yerli ve milli sağlık teknolojilerinin merkezi halini alacak Sağlık Vadisi için çalıştıklarını söyledi.
Sağlık alanındaki reformlar kapsamında hizmete giren şehir hastanelerinin, uluslararası tanınırlığı olan birer eğitim, araştırma ve sağlık araştırmaları üssü olacağını belirten Koca, “Ankara’da proje çalışmalarına başladığımız 480 diş üniteli Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, alanında dünyanın en kapsamlı ağız ve diş sağlığı tesisi olmaya aday bir yapıya sahip olacak. Bununla birlikte İstanbul ve İzmir illerimizde ağız ve diş sağlığı eğitim ve araştırma hastaneleri kurulması için de planlamalarımızı yapıyoruz.” dedi. Koca, sözlerine şöyle devam etti:
“Nadir Hastalıklarla ilgili SMA, Duchenne Muskuler Distrofi, ALS ve diğer nöromüsküler hastalıkları olan insanlarımız, yavrularımız için nöromüsküler hastalıklar hizmet birimlerini ülke genelinde yaygınlaştırdıktan ve Nadir Hastalıklar Ulusal Kayıt Sistemi’ni hayata geçirdikten sonra şimdi de Hücre ve Gen Terapisi Hastanesini kuruyoruz. Bu haber, öyle sanıyorum ki büyük umutlar içeren bir haberdir.
Stratejik öneme sahip, yerli ve milli aşı, ilaç ve tanı kit üretiminde altyapı sağlayacak Ulusal Genetik Veri tabanını kurarak hayata geçiriyoruz. Doğrudan vatandaşımıza yönelik yapay zeka destekli sağlık uygulamaları ile hastalara kendi durumlarını daha yakından izleme ve yönetme imkanı sağlayacağız.”