İSTANBUL – İzmir otoyolunun Susurluk bölümünde seyir halindeydik arife günü.
Normal günlerde yoğunluk olmaz pek. Kendi şeridinizde kaptırır gidersiniz.
Balıkesir – Bursa yolunu tercih eder sürücüler.. Özellikle de ağır vasıtalar.
“Bayramda karayolu kilitlenir, iyisi mi otoyoldan gidelim” diyenler o kadar çok ki.
Vızır vızır geçiyor otuz dörtler, sıfır altılar, on altılar, kırk birler falan.
Hele de otuz dörtler!
İstanbul şoförü, başkasına benzemez. En eğitimlisi, en görgülüsü bile İstanbul trafiğinin kaotik ortamında bencilleşmiş, agresifleşmiş, vahşileşmiş haldedir. Sen yüz – yüz yirmi ile ilerlersin; o yanından yüz seksenle geçip gider otoyolda.
Yan şeritlerden vızt diye geçip giden, saniyeler içinde gözden kaybolan o kadar çok otuz dört vardı ki!
***
OTOYOLUN Susurluk bölümü bir tuhaf. Daha önce Balıkesir – İzmir bölümünde çok seyahat ettik; Susurluk tarafı sanki daha dar. Güvenlik şeridinden yoksun. Hani araç arıza yapsa, en sağdaki şeritte durmak zorundasınız. Kaptırmış gelen bir İstanbullu gecenin karanlığında görmez; görse bile o hızla kolayca duramaz, arkadan bindirir!
Nitekim buna benzer kazalar yaşanıyor otoyolda.
***
KARAYOLUNDA adım başı bir polis ve jandarma kontrol noktası oluşturmuşlar bayram trafiği için.
Otoyolda polis görmedik hiç!
Oysa, yolun çok sakin olduğu bir gün, tam da gişelerin orada otoyol polisi kontrol için durdurmuştu bizi. Bayram trafiğinde, yeşil bantlı otoyol polisi araçlarını göremedik.
Gecenin karanlığında ilerlerken birkaç yerde kurtarıcılar denk geldi. Dörtlüleri yakmış ilerliyorlar. Belli ki ya kaza var yolda, ya araç arızası.
Önündeki, yanındaki araçlara makas atıp ilerleyen ‘ecele koşanlar’ı kim durduracak?
Deniz kaçmıyor, güneş yerinde duruyor.. Gideceğin yer belli.. Ya yazlığa, ya otele…
İki saat geç gidiver. Böylece hem kendi hayatını, hem de başkalarınınkini tehlikeye atmamış olursun.
Ama o bencillik, o özgüven tehlikesi yok mu!..
***
BAYRAMDA otoyoldan kaza haberleri geldi yine. Susurluklu üç genç Batı Gişeleri bölgesinde yaşamını yitirdi.. İki kişi yaralandı.
Kaza haberlerinde, “araç kontrolden çıktı” deniliyordu. Ya çok süratli kullanıyordu sürücü, ya yolun karanlığında dalıp gitti, ya da sağından solundan makas atanlar sıkıştırdı. O panikle kontrolden çıkmış olabilir. Bariyerlere çarparak durabilmiş araç.
Sonuç; yirmili yaşlarda üç genç bayram günü toprak oldu!