Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi’nin yeni yönetimi ilk basın açıklamasını yaptı. Başkan Betül Dikici il genelinde yıkılacak 51 okulun yeniden yapılmasında özgün mimari kullanılması önerisini getirdi.
Balıkesir Valiliği’nin depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle il genelinde 51 okulun yıkımına karar vermesinin ardından Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi harekete geçti. Yıkılan okulların yenisinin yapılırken özgün mimarinin kullanılması önerisinde bulundu. Oda Başkanı Betül Dikici özgün mimari konusunda üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını da bildirdi.
51 OKUL YIKILACAK
Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından Balıkesir ve ilçelerindeki okullarda yapılan kontroller ve değerlendirmeler sonrası deprem olması halinde risk taşıyabileceği değerlendirilen binaların yıkılması yönünde karar alındı. Bu kapsamda çok sayıda okul ile 4 öğretmenevi, 2 pansiyon ve bir Halk Eğitim Merkezinin yıkılmasına karar verilmiştir.Balıkesir Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Eğitim öğretimin aksamaması için İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince planlama yapılmış ve tüm tedbirler alınmış olup, okullardaki idarecilerimiz öğrencilerimize gerekli yönlendirmeyi yapacaklardır. Yıkım kararı alınan eğitim binalarının en kısa sürede yıkılarak yeniden yapımı için tüm çalışmalar başlatılmıştır” şeklindeki açıklama yapılmış olup; Balıkesir Afet Riski Eylem Planı ile 51 adet okulumuzun yıkılıp yeniden yapılması gündeme gelmiştir.
MİMARİ ÖNEMLİ
Çocuklarımızın ve gençlerimizin daha güvenli binalara kavuşmaları açısından mutlu olmakla beraber pek çok yapının yakın dönemlerde yapılmış olmasına rağmen depreme dayanıksız ve yıkılacak olmaları son derece üzücü ve düşündürücüdür. Bu durum ekonomik olarak kayıp olmasının yanında kent belleği açısından da bir kayıptır.Ancak bu yıkılacak yapıların yerine yapılacak olanlar da gelecek için son derece önemlidir. Aynı zamanda mimari açıdan geçmişte yapılan yanlışların tekrarlanmasını önlemek açısından kamu yararını gözeten bir durumdur. Şunu hepimiz biliyoruz ki insanı şekillendiren binalar ve mekanlardır. Gelecek nesillerimizi de şekillendirecek olan bu binaların sahip olacakları mimaride son derece önemlidir. Ne yazıktır ki son dönemlerde kamu tarafından yapılan yapıların tamamına yakınının tip proje olarak inşa edildiğine şahit oluyoruz.
TİP PROJE ISMARLAMA YAPILARDIR
Tip projeler çevresine,coğrafyasına, doğasına göre şekillenmeyen kopyala yapıştır mantığıyla İzmir, Trabzon, Balıkesir fark etmeksizin uygulanan projelerdir. Tip projeler mimarın, mimarinin dahil olmadığı anonim ısmarlama yapılardır. Geçmişte yapılan projeler de tip projeydi. SYAL örneğinde bunu görüyoruz. Bu yapılar tip proje olmayıp çevresine, coğrafyasına ve gençlerin pedagojik gelişimine uygun nitelikli, özgün yapılar olsaydı bu gün yıkmak yerine yenileme, yeniden inşa etme, koruma gibi kavramlar üzerine tartışıyor olabilecektik. Mühendislik biliminin eksikliğinde binalar depremde çökebilir mimarlık disiplinin eksik olması durumunda ise sosyal ve kültürel çöküş yaşanır. Mimarlar odası olarak yeni yapılacak eğitim yapılarının mühendislik çalışmalarının özgün olduğu gibi mimari projelerin de özgün eserler olmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu projelerin yere, zamana, iklime ve sosyal koşullara uygun olarak inşa edilmesi için mimarlar odası ve mimarlar olarak üstümüze düşen görevi yapmaya her zaman hazırız. Bu anlamda mimari proje süreçlerine mimarların ve mimarlar odasının dahil edilmesi gerektiğine inanıyoruz.”