Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla “LÖSEV, lösemisiz ve kansersiz bir dünya için deprem sonrasındaki yıkımlarda, asbest söküm analizi yapılmadan ana yıkıma izin verilmemesinin ve bölgede çalışan işçilerin sağlığını güvence altına alacak önlemlerin titizlikle sağlanmasının gerektiğine işaret ediyor.
Moloz yığınlarının kaldırılması ve hafriyat dökümü sırasında oluşacak toz bulutuyla birlikte asbest ve diğer zararlı maddelerin bulut, hava ve su ile karışmasıyla oluşacak maruziyetin yıllar içinde ölümcül sonuçlar yaratabilecek hastalıkların nedeni olduğu konusunda uyarıyor” açıklamasını yaptı.
LÖSEV, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla açıklama yaptı. LÖSEV açıklamasında, 6 Şubat depremlerinin ardından meydana gelen enkaz yığınlarındaki asbeste dikkat çekerek bunun bölgenin geleceğini tehdit ettiği uyarısında bulundu. Açıklamada, tarım arazilerinden temiz su altı kaynaklarına kadar etkili olan asbestin, sağlık tehdidi oluşturmaması adına enkaz ve moloz taşıma sürecinin, ivedilikle bilimsel temeller doğrultusunda planlanması ve uygulanması gerektiğine işaret edildi.
LÖSEV tarafından bugün yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), dünyadaki ölüm nedenleri arasında yer alan ve kontrolsüz hücre bölünmesi sonucu ortaya çıkan, kansere karşı 25 yıldır toplumsal farkındalığın artması, tarama programlarının yaygınlaştırılması, erken tanı ve tedavinin öneminin anlaşılması yönündeki çalışmalarını sürdürüyor.
KANSERDEN KORUNMA YOLLARI
LÖSEV, kanser tanısının bireyi ve aile üyelerini fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal açıdan derinden etkilediğini vurguluyor. Kanserden korunmada tütün ve tütün ürünlerini kullanmamak, pasif içicilikten korunmak, alkol tüketiminden kaçınmak, egzersiz yapmak, kilo kontrolü sağlamak, meyve ve sebzeden zengin beslenmek, işlenmiş gıdalardan, doymuş ve trans yağlardan uzak durmak, güneş koruyucu (UVA ve UVB) kullanmak, solaryumdan uzak durmak, aşırı güneş maruziyetinden sakınmak, Hepatit B virüsüne karşı aşılanmak birincil korunma içinde yer aldığına işaret ediyor.
“LÖSEMİ TEDAVİSİNDE BAŞARI ORANI YÜZDE 20’LERDEN YÜZDE 94’LERE TAŞINDI”
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) verilerine göre; Dünya genelinde her yıl 0-19 yaş arasında, yaklaşık 400 bin çocuk ve genç kanser tanısı alıyor. LÖSEV, lösemi tedavisinde 1990’lı yıllarda yüzde 20’lerde olan başarı oranını, 25 yıldır verdiği mücadele ile yüzde 94’lere taşıyor.
“DSÖ, 2040’TA KANSER TEŞHİSİ KONULACAK KİŞİ SAYISININ 28 MİLYON 887 BİNE YÜKSELMESİNİ ÖNGÖRÜYOR”
DSÖ’nün 2040 yılında kanser teşhisi konulan kişi sayısının yaklaşık 28 milyon 887 bine yükselmesi öngörüsüne dikkati çeken LÖSEV, ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketinden sonra gündeme gelen kimyasal atıklar ve asbest tehlikesine karşı ilk günlerden bu yana moloz yığınlarının rastgele alanlara boşaltılması, güvenli ve uygun şartların sağlanmaması yönündeki endişelerini dile getiriyor.
“DEPREM BÖLGESİNDE ÖLÜMCÜL HASTALIKLARA NEDEN OLABİLECEK ASBESTİN SÖKÜMÜ TİTİZLİKLE YAPILMALI”
LÖSEV, lösemisiz ve kansersiz bir dünya için deprem sonrasındaki yıkımlarda, asbest söküm analizi yapılmadan ana yıkıma izin verilmemesinin ve bölgede çalışan işçilerin sağlığını güvence altına alacak önlemlerin titizlikle sağlanmasının gerektiğine işaret ediyor. Moloz yığınlarının kaldırılması ve hafriyat dökümü sırasında oluşacak toz bulutuyla birlikte asbest ve diğer zararlı maddelerin bulut, hava ve su ile karışmasıyla oluşacak maruziyetin yıllar içinde; akciğer kanseri, akciğer zarı kanseri, gırtlak ve yumurtalık kanserinin yanı sıra tozun akciğerlerde birikmesi ile akciğer dokusunda hasar gibi ölümcül sonuçlar yaratabilecek hastalıkların nedeni olduğu konusunda uyarıyor.”