HACI BEKTAŞ-İ VELİ KÜLTÜR VE TANITIM DERNEĞİ’NDEN SİVAS AÇIKLAMASI
Hacı Bektaş-i Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Sivas Madımak Oteli’nde hayatını kaybeden 25 kişi için basın toplantısı yaptı. Dernek yöneticisi Mehmet Ali Çiçek tarafından dernek adına yapılan açıklamada 27 yıl önce yakılanların şairler, ozanlar, düşünürler değil insanlık olduğunu dile getirdi.
Aradan 27 yıl geçmesine rağmen Sivas’ta yaşanan olayda hayatını kaybedenlerin acısını halen yüreklerinde duyduklarını ifade eden Mehmet Ali Çiçek, olayın zamanaşımı nedeniyle kapatılmasının da insanlık suçu olduğunu ileri sürdü.
“27 yıl önce insanlık yandı”
Hacı Bektaş-i Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Yöneticisi Mehmet Ali Çiçek yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün 2 Temmuz. Bundan 27 yıl önce Sivas Madımak Oteli’nde bir katliam yaşandı. Madımak Oteli ateşe verildi. 33 can yazar, ozan ve düşünür olmak üzere 35 kişi yakılarak katledildi. Yakılan ve katledilen şairlerimiz, yazarlarımız, düşünürlerimiz, ozanlarımız değildir. 27 yıl önce o gün insanlık yandı. En büyük ayıp da faillerinin zaman aşımına uğraması oldu. O nedenle hepimiz yangın yeriyiz, yüreğimiz hala yanmakta. Hayatını kaybeden tüm canları saygı ve rahmetle anıyoruz.
“Türkiye’de aydınlar zaman zaman saldırıya uğradı”
Sivas Katliamı Sivas’ta Pir Sultan Etkinlikleri sırasında Madımak Otelinin kuşatılıp, devletin gözü önünde yakılması ve dolayısıyla 33 yazar, ozan ve aydının yakılarak katledilmesi ile sonuçlanan olaylar zinciridir. Dünyada da, Türkiye’de de özgürlük, demokrasi, hak, hukuk, adalet isteyen tüm aydınlar yaşamlarının her alanında ne yazık ki zaman zaman saldırıya uğramışlardır. 3 Eylül 1978’de Sivas’ta, 25 Aralık 1979’da Kahramanmaraş’ta, 4 Temmuz 1980’de Çorum’da, 2 Temmuz 1993 Sivas’ta yaşananalar bunun birer kanıtıdır.
“Sivas’ta yakılan cumhuriyetti, laiklikti”
Sivas’ta yakılan cumhuriyetti, Laiklikti, Çağdaşlıktı, Bilim ve Sanat aşkıydı, kardeşliğin, yaşamın, barışın sevdasıydı. Radikal İslam denilen ve dine dayalı devlet düzenini Laik Türkiye Cumhuriyeti yerine kurmak isteyenler; terörü bir yaşam biçimi haline getirmişler: aydınlığa, sanata, bilime, Cumhuriyete, laik düzene, Atatürk devrimlerine saldırmışlardır. Ne yazık ki devlet gerici saldırıya, kendi yurttaşlarının yakılmasına büyük ölçüde seyirci kalmıştır.
“Sivas olaylarının üstünün örtülmesi için her şey yapıldı”
Aradan geçen zaman içinde Sivas olaylarının üstünün örtülmesi için her şey yapılmış ve nihayetinde 13 Mart 2012 tarihinde Sivas Davası düşürülmüştür. Böylece Sivas davasında gerici güçler alenen aklanmıştır. O katiller aramızda dolaştığı sürece Sivas’ın ateşi sönmeyecektir. Bu yangını söndürmek hepimizin ortak görevi olmalıdır. Bizler kanayan vicdanlar için, barış için, hukuk için adalet arıyoruz. Bizler kardeşlik ve barış insanlarıyız. Binlerce yıl olduğu gibi bundan sonra da barışın ve kardeşliğin peşinde olacağız. Hangi din, dil, ırk ve mezhepten olursa olsun herkesin barış içinde yaşadığı bir ülke bizim en büyük özlemimizdir.
“Unutmadık”
Sivas Olaylarının 27’nci yıldönümünde özgür ve demokratik bir ülke yaratmak için Madımak’ta bedenleriyle ateşe samah duran canlarımızın direnci, bilinci ve inancı mücadelemize ışık tutacaktır. İnsanlarımızın yüreklerini burkan, acıtan bu yangında canlarını yitiren 33’ü yazar, ozan ve düşünür 35 canımızı saygıyla, rahmetle ve aydınlık bir Türkiye özlemiyle anıyoruz. Bundan sonra da bir tek canımızın tek bir saçının teline zarar gelmesin istiyoruz. Umudumuz budur.
