Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Balıkesir Şubesi 16 Eylül’de İzmir’de gerçekleştirilecek “Laik Eğitim, Laik Yaşam, Eşit Yurttaşlık Mitingi” öncesinde tüm vatandaşlara çağrıda bulundu.
Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, yönetim kurulu ve sendika üyeleriyle birlikte yaptığı basın toplantısında Milli Eğitim Bakanlığı’nın Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ÇEDES Projesinin uygulanmasına karşı çıktıklarını bildirdi. Eğitim sisteminin ÇEDES gibi protokollerle iktidarın siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda biçimlendirilmeye çalışıldığını ileri süren Gürbüz Şahin, laik eğitim ve laik yaşamın hayata geçirilmesi için mücadele edeceklerinin altını çizdi.
“ÇEDES İLE EĞİTİM BİÇİMLENDİRİLMEK İSTENİYOR”
Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin düzenlediği basın toplantısında şu görüşlere yer verdi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzaladığı “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) adlı protokol ile eğitim sistemini iktidarın siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda biçimlendirmeyi hedefliyor. ÇEDES ile öğretmenlik eğitimi bulunmayan kişiler ‘manevi danışman’ adıyla okullarda görevlendirilecek. ÇEDES ile İzmir’de 842 okulda eğitim alanında ‘manevi danışman’ ve çeşitli din görevlileri için dini telkin ve dinsel etkinlik alanı oluşturuldu. ÇEDES ile vaiz, imam hatip ve Kur’an Kursu öğreticilerinin, İlahiyat Fakültesi mezunlarının eğitim kurumu olan okullarda ‘manevi danışman’ olarak görev yapmalarının önü açılırken, öğrenciler okul içinde yeni din görevlileri ile karşılaşacaklar. ÇEDES ile öğrencilerin okul dışında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı kamplarında da manevi danışmanlarla buluşmaları ve ‘değerler eğitimi( çalışmalarına katılmaları sağlanacak. ÇEDES ile tarikat ve cemaatlere öğrenciler devşirilecek.
LAİK EĞİTİM VE YAŞAMI HEDEF ALAN UYGULAMALARI KABUL ETMİYORUZ”
Laik eğitimi ve laik yaşamı hedef alan yurttaşlarımız arasında inanç ayrımı yapan uygulamaları kabul etmemiz ya da onaylamamız mümkün değildir. Laik olmayan bir eğitim sistemi bilimsel olmadığı gibi demokratik de olmaz. Laik olmayan bir eğitim sistemi demokrasiye hizmet etmeyerek bireylerin inançlarını özgürce yaşamasını engeller. Laik olmayan bir eğitim sisteminde çocuklar itaat etmek üzere yetiştirilir. Bu çocuklar gelecekte ekonomik ve demokratik haklarını savunamazlar. Gerçek anlamda laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşit yurttaşlık bilincinin, toplumun hak ve özgürlükler alanının genişlemesiyle mümkündür. Gerçek anlamda ‘eşit yurttaşlık’ ilkesinin hayat bulması, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, işyerinde, üniversitede, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayrım yapılmamasına bağlıdır.
“LAİK EĞİTİM LAİK YAŞAM MİTİNGİNE DAVET EDİYORUZ”
Devletin tüm inançlara eşit mesafede ve tarafsız olması yönündeki taleplerimizde ısrarcı olduğumuzu göstermek için 16 Eylül İzmir mitinginde buluşuyoruz. Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi egemen ideolojiye teslim edilmesine seyirci kalmayacağız. Öğrencilerimizin bu projeye dahil edilmemesi için veliler olarak okullara dilekçe vereceğiz. ÇEDES ve benzeri proje ile protokollerin durdurulması ve iptali için yurt genelinde imza kampanyası başlatacağız. Eğitimin gerçek anlamda cinsiyet eşitliğini esas alan, demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi herkesin eşit ve parasız eğitim almasının sağlanabilmesi için tüm halkımızı çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden bütün velileri, eğitim ve bilim emekçilerini 16 Eylül’de İzmir’de yapılacak olan “Laik Eğitim, Laik Yaşam, Eşit Yurttaşlık Mitingine” katılmaya ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.”