Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan, dünyada gelir adaletinin bozulduğunu söyleyerek “Günümüzde servet eşitsizliği dünyada en yüksek seviyesine çıktı. Dünyadaki en zengin yüzde 1’lik kesim, toplam küresel servetin neredeyse yarısına sahip.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Albaraka İslami Finans Zirvesi”nde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle oldu:
“Dünyanın 75 farklı ülkesinden yaklaşık 1500’den fazla katılımcıyı zirve münasebetiyle Türkiye’de misafir edeceğiz. 2 gün boyunca zirvede konuşulacak başlıklara baktığımızda kapsamlı bir hazırlığın yapıldığını görüyoruz. Belirlenen paneller yol gösterici tartışmalara zemin olacaktır. Böyle bir zirvenin ülkemizde düzenlenmesi ayrıca önemlidir. Doğu-Batı arasında tarih boyunca ticari ve beşeri köprü vazifesi üstlenen Türkiye, finansal piyasalar arasında da aynı rolü oynamaya başladı.
“Uluslararası sistemde denge kaybolmuş, belirsizlik artmıştır”
Uluslararası sistemde denge kaybolmuş, belirsizlik artmıştır. İsrail’in Gazze’de işlediği toplu katliamlar küresel düzenin acziyetini gözler önüne sermiştir. Dünyada nizamı sağlamakla mükellef yapıların adaletsiz karakteri bir kez daha ortaya çıkmıştır. Şu an dünyada mazlumu koruyacak, zalimi durduracak, zulmün önüne geçecek bir kurumsal mekanizma yoktur. Küresel sistemin tüm unsurlarıyla günümüzün gerçeklerine göre yeniden dizayn edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Adaletin olmadığı yerde barış ve huzur olmaz.
“Mevcut sistem, çözüm bulmuyor”
Mevcut sistem çözüm bulmuyor. Daha dengeli, daha adilane, daha kuşatıcı bir sistemin ihdası için hep beraber ele ele vermeliyiz. Küresel sistemin elitleri bu tabloyu görmezden geliyor.
“Gelir eşitsizliği yüksek seviyede”
Günümüzde servet eşitsizliği dünyada en yüksek seviyesine çıktı. Dünyadaki en zengin yüzde 1’lik kesim, toplam küresel servetin neredeyse yarısına sahip. Gelir adaleti bozuldu, eşitsizlik en yüksek seviyede.
“Yastık altı tasarrufların ekonomiye kazandırılmasını arzu ettik”
Zayıfı daha zayıflatan, fakiri daha da fakirleştiren, zalimi güçlendiren bu kapitalist sistemin dertlerimize derman olmayacağını kabul etmek zorundayız. Katılım finans arzu ettiğimiz seviyenin gerisinde. Yastık altı denilen sistem dışı tasarruf kültürüne sahibiz. Yastık altı tasarrufların ekonomiye kazandırılmasını arzu ettik. Yastık altı altınların ekonomiye kazandırılmasında kurumlarımız toplumu ikna edici finansal ürünler geliştiremedi.
“Katılım finans alanında ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz”
Katılım finans sistemini hak ettiği yere getirmemiz gerekiyor. Bunun için finansa yönelik bakış açısını değiştirmeliyiz. Katılım finans dini hassasiyetlere göre tasarrufların değerlendirilmesi olarak görülüyor. Katılım finans ülkemizin kalkınması ve finansal bağımsızlığı noktasında büyük imkanlar sunuyor. Katılım finans alanında ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz. Kısa vadede katılım finansın bankacılık varlıkları içindeki payını yüzde 15’e taşımayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde tüm bu birikimi müstakil bir katılım finans kanununu ülkemize kazandırarak taçlandırmak arzusundayız.Hazırlık çalışmalarımız devam ediyor.”