8. Aile Şurası’nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin nüfusuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Daha önce 3 çocuk önerisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Evlenme yaşı yükseliyor, boşanma rakamları artıyor. Çocuk sayısı azalıyor. Bizim Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Daha fazla nüfusa ihtiyaç var. Dünyamız giderek yaşlanıyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’deki 8. Aile Şurası’nda açıklamalarda bulundu. Türkiye nüfusunun yeterli olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha fazla nüfusa ihtiyaç var. Dünyamız giderek yaşlanıyor.” dedi. Erdoğan ayrıca LGBT’ye de sert tepki gösterdi.
“85 MİLYON NÜFUS YETERLİ DEĞİL”
Çocuk sayısının azaldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Modern birey daha yalnız, hayatın zorlukları karşısında daha zayıftır. Gelişmeler modern bireyin yalnızlığına çare olamadı. Sosyal medya ile insan daha fazla daha fazla içine kapanmış ve toplumdan kopmuştur. Evlenme yaşı yükseliyor, boşanma rakamları artıyor. Çocuk sayısı azalıyor. Bizim Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Daha fazla nüfusa ihtiyaç var. Dünyamız giderek yaşlanıyor.” ifadelerini kullandı.
“CUMHUR İTTİFAKI’NDA LGBT DİYE BİR ANLAYIŞ YOK”
LGBT’ye tepki gösteren Erdoğan, “Aile meselesine bakarken anne baba ve çocukların olduğu yapıdan ziyade geniş perspektiften bakmalıyız. Müslüman Türk milletinin güçlü aile yapımızı zayıflatacak girişimler karşısında teyakkuzda olmalıyız. Devlet olarak yaklaşımımız bu yöndedir. Cumhur İttifakı’nda LGBT diye bir anlayış yoktur. Varsın LGBT illet ittifakının malzemesi olsun tepe tepe kullansınlar. Bizde yok çünkü bizde aile kutsal yapıdır. Modern dünyada şehirleşmenin artması ile aile bağları zayıflarken ailenin önemi artmıştır.” dedi.
“TÜRKİTE BU DAYATMALARA BOYUN EĞMEYECEKTİR”
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile kurumuna yönelik tehditler sadece bunlarla sınırlı değil. Son dönemde en büyük tehdit küresel odakların teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikası. Sapkın akımların hedefinde aile kurumu vardır. Daha vahimi bunun küresel bir dayatma haline dönüşmesidir. Eleştirilerin susturulduğu, itiraz edenlere hayat hakkı tanınmadığı, tepki gösterenin ekonomik, siyasi olarak baskılandığı bir avuç azgın azınlığın milyarlarca insanı esir almaya çalıştığı küresel zorbalıkla karşı karşıyayız. Çocuklarımızı hedef aşan tehlikeye karşı aileyi korumak bizim görevimizdir. Türkiye bu dayatmalara boyun eğmeyecektir. Evlatlarımızı bu sapkınların eline bırakmayacağız. Aile yapımızın dinamitlenmesine izin vermeyeceğiz.”