AYM, Türkiye Adalet Akademisi ve CİMER’e ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini iptal etti.
Yüksek Mahkeme, “CİMER’in çalışma usul ve esasları Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir” şeklindeki 3 numaralı fıkrayı Anayasa’ya aykırı buldu. AYM, Türkiye Adalet Akademisi ile ilgili başvuruda ise ilgili kararnameyi tamamen Anayasa’ya aykırı buldu.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye Adalet Akademisinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümü ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin (CİMER) çalışma usullerinin Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenmesine ilişkin düzenlemelerin iptaline karar verdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararlara göre, CHP, 2019 tarihli ve 34 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümü ve 2018 tarihli ve 14 numaralı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3. maddesine eklenen “CİMER’in çalışma usul ve esasları Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir” şeklindeki 3 numaralı fıkranın Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia ederek, iptali için AYM’ye başvurdu.
İptal istemini görüşen Yüksek Mahkeme, Türkiye Adalet Akademisi Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümünü, CİMER’e ilişkin de söz konusu maddeyi Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
Türkiye Adalet Akademisi Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin iptal hükmü bir yıl, CİMER’e ilişkin iptal hükmü ise 9 ay sonra yürürlüğe girecek.
GEREKÇEDEN
AYM’nin Türkiye Adalet Akademisine ilişkin kararında, iptali istenen kararname ile kurulan Türkiye Adalet Akademisinin hakim ve savcıların meslek içi eğitimlerini düzenlemek konusunda görevli kılındığı belirtildi.
Anayasa’nın 140. maddesinde hakim ve savcıların meslek içi eğitimlerinin kanunla düzenleneceğinin hükme bağlandığına işaret edilen kararda, “Bu çerçevede mesleğe gireceklerin adaylığa alınış ve adaylık döneminden başlayarak tüm süreçlerinin mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanun ile düzenlenmesi gerekmektedir” ifadesi yer aldı.
Akademide görevlendirilebilecek veya bu kadrolara atanabilecek adli ve idari yargı mensuplarının görevleri boyunca “hakim ve savcı” sıfatlarını korumaya devam ettikleri anlatılan kararda, Anayasa’nın 140. maddesindeki hükümlere de tabi olmayı sürdürecekleri bildirildi.
“KARARNAMENİN TÜMÜ ANAYASA’YA AYKIRI”
Söz konusu kişilerin görev almaları, atanmaları, meslekte ilerlemeleri ve diğer özlük işlerinin de kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
“Dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi bir bütün halinde değerlendirildiğinde esas itibarıyla münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken konularda düzenleme içerdiğinden Anayasa’nın 104. maddesinin 17. fıkrasının 3. cümlesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle kararnamenin tümü Anayasa’ya aykırıdır, iptali gerekir.”
Yüksek Mahkemenin CİMER’e ilişkin iptal kararında ise CİMER’in üstlendiği görev ve yürüttüğü faaliyetlerin Anayasa’nın 74. maddesinde güvence altına alınan dilekçeyle bilgi edinme hakkının kapsamında kaldığı ifade edildi.
Kararnamenin, “CİMER’in çalışma usul ve esasları Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir” hükmünün yetki yönünden iptaline karar verildiği belirtilen kararda, CİMER’in üstlendiği görev ve yürüttüğü faaliyetin, Anayasa’nın 74. maddesinde güvence altına alınan dilekçe hakkının ve bilgi edinme hakkının kapsamında kaldığı vurgulandı.
Kararda, dilekçe hakkı ve bilgi edinme hakkına ilişkin düzenleme içeren kuralın, kararnameyle düzenlenemeyecek yasak alanda kaldığı bildirildi.