23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kurtdereli Spor Salonu’nda düzenlenen gösterilerle kutlandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103’ncü yıldönümüne denk gelen Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı tarafından anıta çelenk sunulmasının ardından kutlama programına geçildi.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in mesajı okundu. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı yapan İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı Milli egemenlik mücadelesinin dönüm noktası olan 23 Nisan’ın dünyada çocuklara armağan edilen ilk ve tek bayram olduğuna vurgu yaptı.
İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı’nın konuşmasının ardından ana okulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin hazırladığı gösteriler sergilendi, öğrenciler şiirler okudu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına Vali Hasan Şıldak, Garnizon Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Cihangir Kemal Yüzçelik, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Balıkesir Milletvekili Pakize Mutlu Aydemir’ın yanı sıra protokol üyeleri katıldı.
“BUGÜNÜN GENÇLERİ, YETİŞKİNLERİ DÜNÜN ÇOCUKLARIYDI”
İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“”Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu anlamlı sözlerinde ifade ettiği gibi çocuklarımız bizim bugünümüz, aydınlık yarınlarımız, umutlarımız, hayallerimiz ve geleceğimizin teminatıdır. Bugünün gençleri, yetişkinleri dünün çocuklarıydı. Yarının gençleri, yetişkinleri de bugünün çocuklarıdır. Böyle büyük bir zafer bu nedenle çocuklara armağan edildi. Bizler dünyaya çocuklarımızın gözleri ile bakabildiğimiz sürece onlara, daha renkli daha güzel daha temiz ve yaşanabilir bir dünya emanet edebileceğiz. Gelecek çocuklarımızın ve biz o gelecekte birer anı olarak kalacağız. Nasıl bir dünya kurmak istediklerini anlamak için onların gözünden bakmak, heyecanlarını, duygularını anlamak ve geleceğimizi inşa ederken sağlam temeller atmaları için onları desteklemek çok önemlidir.
“103 YIL ÖNCE MECLİS AÇILDI”
Anadolu’nun yüreğinde yeşeren Milli Egemenliğin yegâne temsil noktası olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı’nın ilk kapısıdır. Milletimiz uzun süren savaşların getirdiği yıkım, vatan uğruna can veren şehitlerin acısı ve çaresizlik içindeydi. Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıyla Kurtuluş meşalesi yakıldı. Amasya, Erzurum ve Sivas’ta yapılan kongrelerle ülkenin kurtuluşu için yine ülke evlatlarının savaşması gerektiği fikri pekişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal Paşa’nın 21 Nisan 1920’de yayımladığı tamim gereğince; 23 Nisan 1920’de, Hacıbayram Camisi’nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM Cumhuriyetin ön sözü olan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” anlayışıyla umutla, inançla ve dualarla açıldı. Ankara’da 23 Nisan 1920 günü toplanan ve ülkenin her tarafından seçilerek gelen temsilciler, ülkemizin yokluk ve yoksulluk döneminde çalışmaya başladı. Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 103 yıl önce 23 Nisan’da açılması, kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu. Meclis, top sesleri altında, gaz lambası ışığında çalışmalarını aksatmadan devam ettirdi. Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı ilgilendiren tüm kararlar bu mecliste alındı.
“ÇOCUKLARA ARMAĞAN EDİLDİ”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadim milletimizin eşsiz yeteneklerine güvenerek, nice imkânsızlık ve meşakkatler içinde açılışını yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi sayesindedir ki, ülkemizin dört bir yanında haklı bir gururla, ışıl ışıl gözleriyle geleceğimiz olan siz kıymetli çocuklarımıza armağan edilen bugünü mutluluk, gurur ve heyecanla kutlamaktayız. “Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, onlara bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak.” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu milletin evlatlarındaki ruh kudretini, birlikteliği, çalışkanlığı ve gerektiğinde muazzam bir dayanışma örneği ile sonuna kadar mücadele ederek yazdıkları ve yazabilecekleri nice ölümsüz destanları çok iyi biliyordu.”
