Merkez Bankasına yönelik en dikkat çeken yorumlardan biri ise TCMB eski Başekonomisti Hakan Kara’dan gelmişti.
Buna göre Kara, faiz kararı öncesi yaptığı değerlendirmede, “Faiz artırılacak olsa 20 milyar dolar yakılır mıydı?” sorusunu yönelterek faiz artışı beklentilerinin yersiz olduğuna işaret etmişti.
Öte yandan faiz kararına yönelik yabancı ekonomistlerin de beklentisi fazilerin sabit bırakılacağı yönünde olmuştu. Bu kapsamda, Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, karara ilişkin yaptığı değerlendirmede, son dönemde enflasyonda yaşanan yukarı yönlü sürprize rağmen TCMB’nin PPK toplantısında politika faizini yüzde 45’te sabit tutacağını öngörmüştü.
In Touch Capital Markets Kıdemli FX Analisti Piotr Matys de TCMB’nin politika faizini değiştirmeyerek yüzde 45’te tutmasını beklediğini bildirmiş ancak ileriki aylarda enflasyonda artış olması durumunda TCMB’nin para politikasını daha da sıkılaştırmayı ciddi olarak düşünmesi gerekebileceğini aktarmıştı.
HSBC ise mart ayı toplantısında faizlerin sabit bırakılması konusundaki görüşünü değiştirmezken, Bank of America ve JPMorgan nisan ayı toplantısında faiz artışı gelebileceğini belirtmişti.
TCMB’nin mart ayı toplantısına ilişkin en iddialı tahminlerden biri ise Deutsche Bank’tan gelmişti. Buna göre banka, TCMB’nin 500 baz puanlık faiz artışı gerçekleştirebileceği öngörüsünde bulunmuştu.
Deutsche Bank analistlerine benzer şekilde TEPAV ekonomistleri de yaptıkları analizde TCMB’nin repo faizini 500 baz puan artırması gerektiğini vurgulamışt