Kripto para piyasalarında hareketli bir hafta sonu geride kaldı. Bitcoin, pazar günü 80.000 dolar seviyesinin altına düşerek yatırımcıları tedirgin etti.
Bu düşüşle birlikte kripto para piyasalarında toplam tasfiyeler 590 milyon doları aştı.
Küresel Gelişmeler Risk İştahını Azalttı
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni tarife önerileri ve küresel çapta artan jeopolitik gerilimler, yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşmasına yol açtı. Bu gelişmelerin etkisiyle Bitcoin dahil olmak üzere birçok kripto varlık değer kaybetti.
Öte yandan, geleneksel piyasalar da sert düşüşler yaşadı. Nasdaq 100, S&P 500 ve Dow Jones endeksleri geçtiğimiz hafta düzeltme bölgesine girerek 2020’den bu yana en kötü haftalık performanslarını sergiledi.
Bitcoin’de Kısa Pozisyonlar Artıyor
Kripto piyasasında yatırımcı duyarlılığı sert bir şekilde değişiyor. Bitcoin’in long-short oranı 0,89’a kadar geriledi. Short (kısa) pozisyonlar, toplam işlemlerin yaklaşık %53’ünü oluşturuyor. Bu durum, yatırımcıların Bitcoin’in kısa vadede daha fazla değer kaybı yaşayabileceği endişesi taşıdığını gösteriyor.
Bitcoin ayrıca 2025’in ilk çeyreğini %11,7 değer kaybıyla kapattı. Bu, 2014’ten bu yana Bitcoin’in en zayıf ilk çeyrek performansı olarak kayıtlara geçti.
Kripto Piyasasında Genel Kayıplar
Sadece Bitcoin değil, tüm kripto para piyasası pazar günü %2,45 oranında değer kaybetti. Toplam piyasa değeri 2,59 trilyon dolara gerilerken, Bitcoin %62 pazar payıyla lider konumunu sürdürdü. Ethereum ise %8’lik bir pazar payı ile ikinci sırada yer aldı.
Pazar günü gerçekleşen satış dalgası, türev piyasalarında da etkili oldu. Kripto para türev ürünlerinde 252,79 milyon dolarlık tasfiye gerçekleşirken, bunun 207 milyon doları long pozisyonlardan geldi. Ethereum tarafında ise yalnızca long likidasyonlardan kaynaklanan kayıp 72 milyon doları buldu.
Önümüzdeki Günlerde Piyasa Neler Getirecek?
Uzmanlar, ABD piyasalarının pazartesi günü açılmasıyla volatilitenin devam edebileceği konusunda uyarıyor. Federal Reserve Başkanı Jerome Powell’ın, Trump’ın tarife planlarının enflasyonu artırabileceği ve büyümeyi yavaşlatabileceği yönündeki açıklamaları da yatırımcı üzerindeki baskıyı artırıyor.
Bu gelişmeler, ekonomide stagflasyon riskini güçlendiriyor: Yani hem ekonomik durgunluk hem de yüksek enflasyon aynı anda yaşanabilir. Bu karmaşık ortam, yatırımcıların önümüzdeki süreçte daha temkinli hareket etmelerine yol açabilir.