Tunus’ta 17 Aralık 2010 günü başlayan, ardından Mısır, Libya, Yemen ve Suriye’ye sıçrayan ve dünyaya “Arap Baharı” olarak sunulan olayların altındaki gerçek gün yüzüne çıkıyor. İlk zamanlar halkların özgürlük hareketi olarak değerlendirilen, o ülkelerde rejimleri değiştiren ancak Suriye’de adeta dünya savaşına dönüşen olayların Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon yatakları olduğu ortaya çıktı.SÖMÜRGECİLERİN BAHARISavaş, Suriye’de sekizinci Yemen’de dördüncü yılına girdi. Lübnan’ı hükümetsiz bırakan, Mısır’da darbe ile kukla bir iktidar getiren, Libya’yı fiili olarak üç başlı bir yönetime mahkûm eden, Tunus’u kırılgan iktidarlara teslim eden “Arap Sonbaharı” milyonlarca kişinin ölümüne mal oldu. Bir o kadarı da ülkesini terk etmek zorunda kaldı. O tarihlerde halk hareketlerini destekleyen ülkeler, bugünlerde 60 civarında savaş gemisi ve 10’dan fazla petrol arama gemisiyle Akdeniz’de yoğun mesai yapıyor. Sebebi ise Doğu Akdeniz’de bulunan ve ilgililerine inanılmaz servet vaat eden hidrokarbon, yani doğalgaz ve petrol yatakları. İHA