Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’ya yönelik tüm yükümlülükler yerine getirilmediği sürece 17 Temmuz’da çıktıkları Tahıl Anlaşması’na geri dönmeyeceklerini açıkladı.
Putin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği tutuklama kararı nedeniyle Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen 15’inci Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika (BRICS) Zirvesi’ne bir video mesaj gönderdi.
Putin, bir kez daha Rus gıda ve tarım ürünlerine getirilen kısıtlamaların gevşetilmemesi durumunda Ukrayna limanlarında mahsur kalan tahılın dünyaya dağıtılmasını sağlayan Tahıl Anlaşması’na dönmeyeceklerini ifade etti.
Rusya’ya uygulanan yaptırımların “meşru olmadığını” savunan Putin, uygulama kapsamında egemen bir devletin varlıklarına el konulduğunu söyleyerek bunun serbest ticaret normlarını ihlal ettiğini iddia etti.
Putin, Tahıl Anlaşması’ndan çekilmelerinin ardından “Rusya’nın tahıl ve gübre ihracatının önüne koyulan engellere rağmen Ukrayna tahılının yerini alacak kapasiteye sahip olduğunu” öne sürdü.
Rus lider, “Bu olguları göz önünde bulundurarak 18 Temmuz’dan bu yana bahsi geçen anlaşmayı uzatmayı reddediyoruz. Dönmeye hazırız, ancak sadece şartlarımız yerine getirilirse” dedi.
Rusya, Türkiye ve BM’nin arabuluculuğunda imzalanan, Rusya’nın işgalinden sonra Ukrayna limanlarında mahsur kalan milyonlarca ton tahılın dünyaya ulaştırılmasını sağlayan Tahıl Anlaşması’na katılımını 17 Temmuz’da durdurduğunu duyurmuştu.
Anlaşma kapsamında yaklaşık 33 metrik ton mısır, buğday ve diğer tahıllar, Ukrayna’dan dünyanın çeşitli yerlerine gönderildi.
Rusya, kendi tahıl ve gübresini ithal etmesi yönünde verilen sözlerin tutulmadığını gerekçe göstererek anlaşmayı uzatmama kararı aldığını belirtmişti. Moskova ayrıca, anlaşma kapsamında tahılın söz verildiği üzere en yoksul ülkelere ulaştırılmadığını iddia ediyor. BM ise anlaşmanın gıda fiyatlarını küresel olarak yüzde 20 oranında düşürerek en yoksul ülkelere yardımcı olduğunu öne sürüyor.
Dünya Gıda Programı’na göre, anlaşma kapsamında ihraç edilen tahılın yüzde 46’sı Asya’ya, yüzde 40’ı Batı Avrupa’ya, yüzde 12’si Afrika’ya ve yüzde 1’i Doğu Avrupa’ya gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Macaristan ziyaretinin dönüşümde eylül ayında Putin’le bir araya gelebileceğini ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rusya’ya gidebileceğini dile getirmişti.
