Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Rusya’nın savaş istemediğini ve bu yüzden batılı ülkelere güvenlik garantileri anlaşmasını önerdiklerini ifade etti. Scholz ise, sürdürülebilir kalıcı bir Avrupa güvenliğinin Rusya’ya karşı değil, Rusya’yla birlikte sağlanabileceğini belirtti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın başkenti Moskova’da Almanya Başbakanı Olay Scholz ile bir araya geldi. Kremlin Sarayı’nda ikili görüşme gerçekleştiren Putin ve Scholz’un Ukrayna’daki kriz ve Rusya’nın batıya sunduğu güvenlik garantileri başta olmak üzere önemli konuların ele aldığı aktarıldı.
Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Putin, “Bugünkü görüşmede ikili ilişkiler de dahil bir dizi konuyu ve ekonomik gelişme yönünde beklentileri ele aldık. Birkaç kez Almanya’nın, Rusya’nın kilit ortaklarından biri olduğunu söyledim ve her zaman ülkelerimiz arasındaki etkileşimi arttırmaya çalıştık. Benim izlenimim, Almanya’nın, Rusya ile daha fazla pragmatik ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliği yönünde kararlı olduğudur” dedi.
Rusya’dan, başta Almanya olmak üzere batılı ülkelere gaz taşıyacak olan “Kuzey Akım – 2” boru hattıyla ilgili kendilerine yönelik yapılan eleştirilere cevap veren Putin, “Bu projenin tamamen ticari bir proje olduğunu defalarca söyledim. Burada siyaset yok, siyasi ima yok” dedi.
Almanya’ya, Ukrayna üzerinden sağlanan doğalgaz sevkiyatıyla ilgili sözleşmenin 2024 yılında sonlanacağını hatırlatan Putin, “Ayrıca Ukrayna üzerinden yapılan sevkiyata dair anlaşmanın sona ereceği 2024 yılından sonra dahi talep olması durumunda gaz tedarikini sürdürmeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.
“Rusya’nın güç kullanarak kontrol altında tutulması ulusal güvenliğimize tehdit olarak algılanıyor”
Batılı ülkeler tarafından kendilerine güç uygulanarak kontrol altında tutulmaya çalışıldıklarının altını çizen Putin, “Rusya, ABD ve NATO’nun Avrupa’nın birçok ortak belgesinde yer alan eşit ve bölünmez güvenlikle ilgili temel prensipleri son derece keyfi olarak ve kendi çıkarına olacak şekilde yorumlamasına göz yumamaz. Bu prensip sadece kendi güvenliğini sağlama yöntemlerini özgürce seçme ve herhangi askeri birliklere ve ittifaklara özgürce katılma hakkına ilişkin hükmü değil aynı zamanda bir ülkenin güvenliğinin diğer ülkelerin güvenliğine zarar vererek pekiştirmeme yükümlülüğünü de içeriyor. Moskova, Rusya’ya karşı güç kullanarak kontrol altında tutulmasını doğrudan ulusal güvenliğine tehdit olarak algılıyor” ifadelerini kullandı.
“Donbass’ın sorunlarının çözümü için her şeyi yapmalıyız”
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti’nin Rusya tarafından tanınmasına yönelik kabul edilen taslağa dair konuşan Putin, “Rusya halkının büyük bir çoğunluğu Donbass halkını destekliyor. Donbass’ın sorunlarının çözümü için her şeyi yapmamız gerekiyor. Bunu Başbakan Scholz’un da ifade ettiği gibi öncelikle Minsk anlaşmalarının uygulanmasıyla ilgili kullanılmayan fırsatlardan yola çıkarak yapmamız gerektiği gerçeğinden yola çıkacağız” dedi.
Putin, Donbass Bölgesi’ndeki olayları “soykırım” olarak nitelendirdi
Donbass Bölgesi’nde yaşananlarla ilgili Ukrayna yönetimini eleştiren Putin, Ukrayna’nın Donbass Bölgesi’nde meydana gelen olayları “soykırım” olarak nitelendirerek, “Ukrayna’da insan hakları kitlesel ve sistematik bir şekilde ihlal ediliyor. Ukrayna’da Rusça konuşan nüfusa yönelik ayrımcılık yasalarla pekiştirilmek isteniyor” dedi.
Rus birliklerinin Ukrayna sınırından ayrılarak ana üslerine dönmeye başlamasıyla ilgili gelen soruya cevap veren Putin, “Rusya bundan sonra nasıl hareket edecek? Plana göre. Peki bu neye dayanacak? Yereldeki fiili duruma. Durumun nasıl olacağına kim cevap verebilir? Henüz hiç kimse. Bu sadece bize bağlı değil” ifadelerini kullandı.
“Rusya savaş istemiyor”
Sözlerinin devamında Rusya’nın savaş istemediğini dile getiren Putin, “Rusya savaş istemiyor ve bu nedenle güvenlikle ilgili teklifler sunduk. Ancak dün Dışişleri Bakanı’nın yaptığı sunuma göre bu yanıtlarda tartışmaya karşı olmadığımız ve önceki yıllarda Avrupa’nın güvenliğiyle ilgili konularda partnerlerimize önerdiği bir dizi husus yer alıyor, yani kısa ve orta menzilli füzelerle, askeri şeffaflıkla ilgili. Bu önerileri tekrar istişare etmeye hazırız” dedi.
Putin ve Scholz, İran’ın nükleer programını da ele aldı
Almanya Başbakanı Scholz ile görüşmelerinde İran nükleer programı konusunu da ele aldıklarını söyleyen Putin, “Bu konuda dışişleri bakanlıkları düzeyinde sürekli temas halindeyiz ve bu konuda oldukça yakın bir pozisyonda olduğumuzu söylemeliyim” ifadelerini kullandı.
“Diplomatik olanaklar henüz tükenmedi”
Basın toplantısında konuşan Scholz ise, Rusya’nın birliklerin bir kısmının Ukrayna sınırından çekileceğini duyurmasını memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, “Diplomatik olanaklar henüz tükenmedi. İçinden çıkılamayacak bir duruma girmek hepimiz için talihsizlik olurdu. Rusya’nın birliklerin bir kısmının Ukrayna sınırından çekildiğini açıklaması ‘iyi bir işaret’ ve devamının gelmesini umuyoruz” dedi.
“Sürdürülebilir barış ancak Rusya’yla birlikte sağlanabilir”
Ukrayna ve Moskova’ya yaptığı ziyaretlerin temel nedeninin “diplomatik çözüm arayışı” olarak nitelendirilen Scholz, sürdürülebilir kalıcı bir Avrupa güvenliğinin Rusya’ya karşı değil, Rusya’yla birlikte sağlanabileceğini belirterek, “Zor bir durum olsa bile umutsuz olarak tanımlamak istemiyorum” ifadelerini kullandı. Scholz, Avrupa’da muhtemel bir savaşı önlemenin devlet ve hükümet başkanlarının görevi olduğunu vurguladı.
Rusya-Ukrayna arasındaki durumun acilen yumuşatılması gerektiğini söyleyen Scholz, Ukrayna sınırında konuşlanan çok sayıda asker için hiçbir sebep bulunmadığını belirtti. Scholz, “Avrupa’da savaş benim kuşağım için düşünülemez hale geldi. Politikacılar böyle kalmasını sağlamalı” ifadelerini kullandı. Scholz ayrıca, ikili ekonomik ilişkilerin büyük bir potansiyele sahip olmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.