BM Genel Kurulunun oy birliğiyle 2001’de “şiddetsizlik ve ateşkes dönemi” olarak belirlenen ve “Uluslararası Barış Günü” olarak da bilinen Dünya Barış Günü, her yıl 21 Eylül’de kutlanıyor.
BM kaynaklarından derlenen bilgilere göre, Barış Günü’nün bu yılki teması “barış kültürünü oluşturmak” olarak belirlendi.
Ulusları ve bireyleri günlük yaşamlarında barışı benimsemeye ve teşvik etmeye çağıran BM, bu temayla çatışmalar, eşitsizlikler ve ayrımcılıkla dolu bir dünyada, diyalog, empati ve herkes için insan haklarının teşvik edilmesini amaçlıyor.
Guterres’ten eylem çağrısı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Dünya Barış Günü’ne ilişkin paylaştığı mesajında, “Her yıl 21 Eylül’de Birleşmiş Milletler, dünyayı Dünya Barış Günü’nü kutlamaya davet ediyor. Çatışmalar, eşitsizlikler ve ayrımcılıkla dolu bir dünyada, diyalog, empati ve herkes için insan haklarını teşvik etmek için daha çok çaba göstermeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Guterres, Gazze, Sudan ve Ukrayna gibi bölgelerde ateş altında kalan siviller, yıkılan evler, travma geçiren ve yerlerinden edilen nüfusla birlikte savaşın yıkıcı etkilerinin altını çizdi.
“Barış Günü’ne geri sayımın başladığı bu günlerde şiddetsizlik, adalet ve umut tohumlarını ekelim.” ifadeleriyle çağrıda bulunan Guterres, dünyanın barışa çok ihtiyacının olduğunu vurguladı.
Barışın “tüm insanlık için nihai ödül” olduğuna dikkati çeken Guterres, bölünmüşlük, güçsüzlük ve umutsuzluğun yerini adalet, eşitlik ve umudun almasının önemini vurguladı.
Genel Sekreterin bu mesajı, küresel gerilimlerin ve çatışmaların her geçen gün daha da şiddetlendiği, eşitsizlikler ve ayrımcılığın toplumlar içindeki bölünmeleri daha da kötüleştirdiği bir dönemde gelmesi dikkat çekiyor.
“Barış kültürünü oluşturmak” teması, bu sorunları ele alarak anlayış, işbirliği ve adaleti destekleyen eylemleri teşvik etmeyi amaçlıyor.
Dünya barışına gölge düşüren çatışmalar: savaşlar ve krizler
Dünya Barış Günü çeşitli etkinliklerle kutlanırken, dünya genelinde şiddetlenerek devam eden çatışmalar ve savaşlar, küresel barışın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
2024 yılı itibarıyla dünya, çeşitli bölgelerde süregelen ve alevlenen çatışmalar, savaşlar ve krizlerle karşı karşıya.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın form değiştirerek sürmesi Doğu Avrupa’da istikrarsızlığı derinleştirirken, yüzbinlerce insanın hayatını etkilemeye devam ediyor.
Orta Doğu’da, İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve işgal altındaki Batı Şeria’da Filistin topraklarını gasbı bölgedeki gerginliklerin merkezinde yer alırken, Yemen’de yıllardır süren iç savaş ve Suriye’deki iç çatışmalar milyonlarca insanı yerinden etti.
Afrika kıtasında Tigray bölgesinde çatışmalar, Sudan’daki iç savaş ve Mali gibi ülkelerdeki terör saldırıları, barış umutlarını zayıflatıyor.
Asya kıtasında ise Myanmar’daki askeri darbenin ardından darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahale ve Hindistan idaresindeki Cammu Keşmir bölgesinin özel statüsünün kaldırılması, devam eden sorunlar olarak öne çıkıyor.
Ayrıca, Batı Afrika’da Sahel bölgesinde terör örgütleri ve silahlı gruplar, sınır ötesi saldırılarla bölgesel istikrarı tehdit ediyor.
Bu çatışmalar, yalnızca ulusal değil, küresel güvenliği de tehdit ederken, milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkilemeye devam ediyor.
Uluslararası Barış Günü
Dünya Barış Günü, 1981 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun oybirliğiyle aldığı kararla, her yıl 21 Eylül’ü şiddet içermeyen eylemler, eğitim ve kamuoyu farkındalığı yoluyla barış ideallerini güçlendirmeye adanmış bir gün olarak belirledi.
Dünya Barış Günü, o tarihten bu yana küresel bir harekete dönüşerek hükümetleri, sivil toplumu ve bireyleri barışçıl bir dünyayı teşvik eden faaliyetlere dahil etti.
Bu yılki kutlamaların bir parçası olarak BM, eşitsizlik, iklim değişikliği ve insan hakları ihlalleri de dahil olmak üzere çatışmanın temel nedenlerini ele alan bir dizi rapor yayınlaması bekleniyor.