İran’da Stratejik İşlerden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Cevad Zarif’in istifa ettiği bildirildi.
İran resmi haber ajansı IRNA, Zarif’in istifa mektubunu Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’a sunduğunu duyurdu.
Pezeşkiyan’ın Zarif’in istifasına henüz yanıt vermediği belirtilirken, bu gelişmenin, Ekonomi Bakanı Abdunnasır Himmeti’nin Meclis tarafından görevden alınmasının hemen ardından yaşanması dikkat çekti.
Zarif’in İstifası Ekonomi Krizinin Gölgesinde Geldi
İran’da uzun süredir devam eden ekonomik kriz, hükümet üzerinde baskıyı artırırken, Meclis Ekonomi Bakanı Abdunnasır Himmeti’yi görevden almıştı. Himmeti, ekonomideki başarısızlıklar nedeniyle eleştiriliyor ve etkisiz kalmakla suçlanıyordu. Zarif’in istifasının bu siyasi çalkantının hemen ardından gelmesi, ülkedeki yönetim krizini daha da derinleştirdi.
Zarif, Nükleer Anlaşmanın Mimarıydı
2013-2021 yılları arasında Hasan Ruhani hükümetinde Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Zarif, özellikle 2015’te imzalanan nükleer anlaşmanın mimarlarından biri olarak uluslararası alanda tanınıyordu. Ancak İran içinde aşırı muhafazakar grupların hedefi haline gelmişti.
Ağustos 2024’te Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan tarafından Stratejik İşlerden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanan Zarif, aynı ay güven oylaması sürecinde istifa sinyalleri vermiş ancak görevine devam etmişti.
Davos’taki Açıklamaları Tepki Çekmişti
Zarif, Ocak 2025’te İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı açıklamalar nedeniyle İran’daki aşırı muhafazakar kesimlerin sert eleştirilerine maruz kalmıştı. Zarif’in başörtüsü yasağı ve Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırılarına ilişkin yorumları ülkede protestolara neden olmuş, Tahran ve Meşhed’de kendisine karşı gösteriler düzenlenmişti.
İran’da Siyasi Belirsizlik Derinleşiyor
Zarif’in istifasıyla birlikte, İran siyasetinde yeni bir kriz dönemi başladı. Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın bu istifayı kabul edip etmeyeceği ve hükümet içindeki dengelerin nasıl değişeceği büyük merak konusu. İran’da muhafazakar ve reformcu kanatlar arasındaki çatışmaların artması beklenirken, ülkenin ekonomik ve siyasi geleceği belirsizliğini koruyor.