Gabriele Rorandelli, İtalya’da kurduğu Zerolab adlı girişimiyle moda sektörünü daha sürdürülebilir hale getirmek için çalışıyor. Ürünlerin daha dayanıklı ve tamir edilebilir şekilde üretilmesi gerektiğini vurgulayan Rorandelli, kullanılmayan ürünlerin geri dönüştürülmesinin döngüsel modanın temeli olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 2022’de yayımladığı “Sürdürülebilir Moda İletişimi 2021-2024 Stratejileri” raporuna göre, her saniye bir kamyon dolusu kıyafet çöpe atılıyor veya yakılıyor. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Çevre Ajansının araştırmalarına göre, Avrupa Birliği ülkelerinde her yıl 5,8 milyon tondan fazla kıyafet çöpe atılıyor, bu da kişi başına 11,3 kilogram atık giysi anlamına geliyor. AB’de atık giysilerin yalnızca yüzde 1’i geri dönüştürülürken, bir kısmı başka ülkelere ihraç edilerek büyük çöp sahalarına neden oluyor.
Çevrim içi istatistik portalı Statista’nın verilerine göre, dünyanın en büyük ikinci moda endüstrisine sahip olan İtalya’da başlatılan Zerolab girişimi, moda sektörüne entegre etmeye çalıştığı sürdürülebilir uygulamalarıyla örnek teşkil ediyor.
Gabriele Rorandelli ve Cassandra Kane tarafından üç yıl önce Floransa’da kurulan Zerolab, lüks moda markalarının kullanmadıkları malzemeleri çöpe gitmekten kurtararak ileri dönüşümünü sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca, düzenledikleri atölyelerle sürdürülebilir moda konusunda harekete geçmek isteyen herkesi çözümün bir parçası olmaya davet ediyor.
TRT World’ün bu yıl üçüncüsünü düzenlediği “NEXT by TRT World Forum” programına katılmak üzere İstanbul’a gelen Zerolab kurucusu Rorandelli, döngüsel moda çabalarını ve Zerolab’in kuruluş hikayesini anlattı.
Döngüsel modanın temellerine değinen Rorandelli, üretimdeki uygulamalar nedeniyle modanın çevreye en çok zarar veren sektörlerden biri olduğunu ve bu nedenle sürdürülebilir uygulamaların gerekli olduğunu belirtti. Tüketicilerin de sürdürülebilir modayı talep ettiğini söyledi. Atık meselesinin modada öne çıktığını ve sektörün neden olduğu sera gazı emisyonlarında atığın büyük rol oynadığını ifade etti. Sektörün neden olduğu atıkların Afrika’nın çeşitli yerlerinde biriktiğini ve çevresel sorunlara yol açtığını vurguladı.
Rorandelli, daha dayanıklı, tamir edilebilir ve geri dönüştürülebilir ürünler üretmenin önemine dikkat çekerek, daha az tüketilmesi, kullanılmayan ürünlerin yeniden satılması veya bağışlanması gerektiğini söyledi. Bu tüketim modelinin döngüsel modanın temelini oluşturduğunu belirtti. Döngüsel modanın tasarımdan, atıkları geri dönüştüren endüstriyel tesislere kadar birçok adımı içerdiğini ekledi.
Rorandelli, döngüsel modada üreticiden tüketiciye kadar tüm paydaşların önemli roller üstlendiğini vurguladı. Sektördeki büyük değişimlerin, markaların daha sürdürülebilir malzemelere yönelmesi, kolay yıpranmayacak ürünler üretmesi ve geri dönüşümü teşvik etmesiyle gerçekleşebileceğini belirtti.
Zerolab’in İtalya’da sürdürülebilir moda çalışmalarına destek olduğunu söyleyen Rorandelli, büyük lüks moda markalarının kullanmadıkları atık malzemeleri ileri dönüştürmek ve kaliteli ürünler elde etmek amacıyla topladıklarını ifade etti. Kurdukları atölyeyle öğrencileri, sanatçıları ve tasarımcıları, modada ileri dönüşüm süreçlerine katılmaya teşvik ettiklerini belirtti. Süreçte inişler ve çıkışlar yaşanmasına rağmen sürdürülebilirlik odaklı oldukları için ilginin güçlü olduğunu söyledi.
Zerolab girişimine başlamasının kişisel yolculuğuyla bağlantılı olduğunu belirten Rorandelli, Floransa’da çanta gibi lüks aksesuarların önde gelen üreticisi olan bir bölgeden geldiğini, okulu bitirdiğinde sürdürülebilirlik ve inovasyonla ilgili bir şeyler yapmak istediğini söyledi. Araştırmalarına başladığında 50’den fazla deri ve moda üreticisini ziyaret ettiğini, bu yerlerde dağ gibi yığılmış atık malzemeler gördüğünü ve bu durumun bir şeyler yapılması gerektiğine ikna ettiğini belirtti.
Zerolab’den sonra Zerow adlı başka bir girişim kurduklarını belirten Rorandelli, Zerow’un büyük markaların kullanmadıkları malzemeleri yeniden satabilecekleri ve değerlendirebilecekleri bir pazar yeri olduğunu söyledi. Eylülden bu yana faaliyette olan Zerow’un, kullanılmayan malzemeler pazarının büyümesine yardımcı olduğunu ekledi.
Sürdürülebilirliği destekleyen girişimlerine büyük ilgi olduğunu belirten Rorandelli, özellikle AB’nin bu yöndeki düzenlemelerinin işbirliklerini artırdığını söyledi. Sürdürülebilir bir dünya için hem tüketicilerin hem de üreticilerin verdikleri kararlarda sorumlu davranmalarını isteyen Rorandelli, bu amaçla atılan her adımın olumlu bir etkisi olduğunu belirtti.