Çanakkale’nin içme suyu kaynağı Kirazlı Atikhisar’daki altın madeni işletmesine yönelik protestolar sürerken, bu kez Havran’da faaliyete geçecek Demirtepe Altın Maderi projesi gündemde.6 Ağustos’ta ÇED süreciyle ilgili bir toplantının yapılacağı Demirtepe Altın Madeni’nin, bölgeye vereceği zarara dikkat çekiliyor.Bu konuda Körfez’de yine bir protesto eylemi vardı. Geniş katılımlı eylemde, Demirtepe Maden İşletmesi’nin bölgede yaratacağı tahribata dikkat çekildi. Konuyla ilgili bir de basın açıklaması yapıldı. Açıklama şöyle:
“Havran’ın Büyükşapçı Köyü’nde Bahar Madencilik tarafından yapılmak istenen Demirtepe Altın Madeni Projesi ile ilgili basın açıklamamıza hoş geldiniz.Yaklaşık 200 bin ağacın kesildiği Kirazlı Altın Madeni projesi ile Kazdağı çokça gündeme geldi. Çanakkale halkı sularının ve doğasının zehirleneceğini bildiği için, bu projeye karşı çıkıyor ve iş makinalarının çalışmaması için alanda nöbet tutuyor.Ne yazık ki engel olamaz isek benzer durumlar Havran ve Çevresinde de meydana gelecek. Havran Bölgesinde de Kazdağları gibi onlarca altın madenciliği ve diğer metalik madencilik ile ilgili arama ve işletme ruhsatları var. Hatta bir de “rezerv bitti” denilerek herhangi bir rehabilitasyon yapılmadan terkedilen doğayı katletmiş olan Tepeoba Molibden ve Bakır Madeni Projesi var. Havran’a yakın İvrindi’de ise TÜMAD Madencilik tarafından işletmeye açılan başka bir altın madeni projesi daha var. Demirtepe Altın Madeni Projesi . Projede Siyanür liçi ile ayrıştırma ve zenginleştirme de yapılacak.
SİYANÜR ÖLDÜRÜR, ŞAKASI YOK
Söz konusu projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci geçtiğimiz yıl başladı. 2018 Yılının 1 Kasım tarihinde birinci Halkın Katılımı Toplantısı, Nisan 2019’da ikinci bir halkın katılımı toplantısı yapıldı ve bizler itirazlarımızı yazılı ve sözlü olarak dile getirdik. Proje hakkında karar verilecek olan İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı çok yakında, 6 Ağustos’ta, Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda gerçekleştirilecek. Bu toplantı öncesi basını ve kamuoyunu bu proje hakkında bilgilendirmek istedik.
KOCASEYİT’İN KEMİKLERİ SIZLAYACAK
Proje alanı, Büyükşapçı, Küçükşapçı ve Eğmir Köylerine çok yakın ve 6886 dönüm büyüklüğünde. Kocaseyit’in Köyü de proje alanına çok yakın.Alanın büyük bir kısmı karaçam ormanı. Bir miktar da tarım alanı var. Toplam 44,4 milyon ton rezerv var. Bu kadar toprak-kaya kazılacak. 30 Ton altın elde edilmesi planlanıyor. Proje alanı, Değirmendere, Gelin Dere, Havran Çayı ve Havran Barajı’nın su toplama havzasında.Bölgede Büyükşapçı’da , Halılar’da, Eğmir’de, Orhanlar’da, Kobaklar’da, Balya’da ve daha başka köylerde altın madenciliği arama ve işletme ruhsatları var.“ÇED Gerekli Değildir” kararı verilen Büyükşapçı ve Halılar Projeleri için kararın iptali için dava açtık ve davaları kazandık. Bu projeler için de ÇED süreci yeniden başlatılacak.Altın Madenciliği faaliyetleri sırasında;1. Alanı düzlemek ve hazırlamak için on binlerce ağaç kesiliyor, tüm orman içindeki canlılarla birlikte yok ediliyor,2. Siyanürlü ve çeşitli kimyasallar içeren atık su ve çamur için atık maden barajları yapılıyor,3. Devasa çukurlar açılarak cevher çıkartılıyor ve çıkartılan cevher kırılıp üğütülüyor, pasa denilen değersiz kısım bir bölgeye yığılıyor.4. Üğütülen cevhere siyanürlü su verilerek altın madeni ayrıştırılıyor. Ardından ayrıştırılmış ve kirletilmiş topraklardan oluşan dağlar meydana geliyor.Altın madenciliği sonucunda;1. Ormanlar ve içindeki canlılar yok oluyor,2. Ağır metal içeren eden ve asit üreten pasa dağları oluşuyor,3. Yer altı ve yer üstü su sistemleri değişiyor ve kirleniyor,4. Devasa çukurlar ve atık barajları ile bölge cehennem haline geliyor. HAVAMA,
SUYUMA, TOPRAĞIMA DOKUNMA
Altın madenciliğinin en acı sonuçlarından birisi de atık barajı kazaları…Dünya’da bir sürü altın madeninde çok ciddi kazalar yaşandı. En son Breziya’da meydana gelen kazada yüzlerce insan ve binlerce hayvan öldü, köyler ve tarım alanları çamura gömüldü ve sular zehirlendi. Birinci derece deprem bölgesi olan Bölgemiz için de benzer tehlikeler var.Bizler, Anayasa’nın 56’nci maddesinden yola çıkarak, yaşam alanlarımızı savunuyoruz. Havamızın, suyumuzun, toprağımızın kirlenmesini istemiyoruz. Maden kazalarında yaşamlarımızı yitirmek istemiyoruz.Havran’ın ormanlarının, tarım alanlarının yok olmasını, derelerinin, barajının kirletilmesini istemiyoruz.Doğamızı ve insanımızı umursamayan, gözünü rant hırsı bürümüş çok uluslu şirketler, onların yerli işbirlikçileri ve yerli sermayenin çıkarı için Havran’ımız feda edilemez! Kanadalı, Avustralyalı, yerli Teck Cominco, Alamosgold, Newmont, Orta Truva, Doğu Truva, Truva Bakır, Kuzey biga, Bahar Madencilik, Eczacıbaşı, Chesser, Cengiz, 3S, Demir Export, Tümad, Koza gibi firmalar! Ülkemizden elinizi çekin! Size verecek bir karış toprağımız yok!Hiç bir kamu yararı bulunmayan, karı şirketlere, riski ve zararı doğaya ve insanlara olan altın madenciliğini istemiyoruz.6 Ağustos’ta Ankara’ya gidip, Demirtepe Altın madenini ve diğer altın madeni projelerini istemiyoruz diyeceğiz. Bu nedenle açtığımız standımızdaki imza kampanyamıza desteklerinizi bekliyoruz.”