EDREMİT ÇEVRE DERNEĞİ’NDE 32 MADDELİK ÖNERİ VE UYARILAR LİSTESİ
Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk: “Edremit’te ve Körfez’de rant anlayışı ve parayı her türlü değerin üzerinde tutan kentsel politikalar, çarpık şehirleşme, çok uzun yıllardır ihmal edilen altyapı yatırımları, doğa talanı ve sorumsuz uygulamalarla yaratılan çevre sorunları bulunmaktadır. Bunları sona erdirmek, bölgede hayatı adil ve doğaya uyumlu hale getirmek için acil çalışmalar gerekmektedir.”
POLİTİKA / EDREMİT Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, genel seçimlere az bir zaman kaldığını hatırlattı, Edremit’in ve Edremit Körfezi’nin genel çevre sorunlarını gündeme taşıdı.
Öztürk, “Edremit’te ve Körfez’de rant anlayışı ve parayı her türlü değerin üzerinde tutan kentsel politikalar, çarpık şehirleşme, çok uzun yıllardır ihmal edilen altyapı yatırımları, doğa talanı ve sorumsuz uygulamalarla yaratılan çevre sorunları bulunmaktadır. Bunları sona erdirmek, bölgede hayatı adil ve doğaya uyumlu hale getirmek için acil çalışmalar gerekmektedir” dedi.
Edremit Çevre Derneği Başkanı Öztürk, tespit ettikleri çevre sorunlarını ve çözüm önerilerini de 32 maddede sıraladı.
Kubilay Öztürk’ün, Edremit halkının ve yönetenlerinin dikkatine sunduğu açıklaması şöyle:
TÜM KARARLARDA DOĞA GÖZETİLMELİ VE KAMU YARARI ESAS ALINMALI
“14 Mayıs’ta ülkemiz için çok önemli bir seçim yapacağız. Önümüzde sadece 20 gün kaldı. Her birimiz, huzurlu ve istikrarlı bir gelecek için yurttaşlık görevimizi yerine getireceğiz. Sandığa gidip, Türkiye’nin aydınlık yarınları ve beklentilerimizin karşılanması için, en doğru adayları seçmeye gayret edeceğiz.
Yeni dönemde, ülke genelini ilgilendiren pek çok konu gibi, çevre konusundaki taleplerimiz de bir hayli fazla olacak. Seçilen vekillerden öncelikle havamızın, suyumuzun ve toprağımızın korunmasını istiyoruz. Orman varlıklarımız, meralarımız, akarsu ve denizlerimiz, sulak alanlarımız da korunmalı. Sadece insan değil tüm canlı yaşama ve bir bütün olarak da iklime özen gösterilmeli. Verilecek tüm kararlarda doğanın gözetilmesi ve kamu yararı ilkesi esas alınmalı, yapılacak bütün değerlendirmeler de bilimin ışığında olmalı. Ekolojik dengelerin korunması ilkesi, tıpkı demokrasi, eşitlik, adalet, laiklik gibi en temel değerlerimizden biri haline getirilmeli. Yasalarda ve Anayasa’da mutlaka doğayı, çevreyi dikkate alan hükümler yer almalı. Son yıllarda hesapsızca ve büyük bir doğa tahribatı döneminden geçmek zorunda kaldığımız gerçeği ile artık önemli onarım projelerine ihtiyaç duyulduğu da unutulmamalı. Kentsel alan tahribatları gibi, kırsal alanlar da titizlikle ve yeniden değerlendirilmeli.
Bu nedenlerle bütün milletvekili adaylarına, bu çerçevedeki taleplerimizi açık ve net bir şekilde iletmek istiyoruz. İletmekle yetinmeyeceğiz, bu hedefler için söz vermeyen adaylara asla oy vermeyeceğimizi de ilan ediyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, artık çevreyi ve doğayı düşünmeyen hiçbir projeye, girişime izin veremeyeceğimizi herkes ve özellikle de siyasetçiler duysunlar.
Kendi yaşam alanımız olan Edremit ve Körfez bölgesi için de taleplerimiz var haliyle. Bunları aşağıda maddeler halinde, bütün adayların dikkatine sunuyoruz. Lütfen, seçildikten sonra hiçbiri ilk defa duyuyormuş gibi yapmasın. Geçmişten farkı olmayan bir gelecekle asla ilgilenmeyeceğimizi de herkes bilsin. Karşımıza geleceklerse, bunları bilerek ve çözüm projeleriyle birlikte gelsin vekiller.
EDREMİT KÖRFEZİ MADENCİLERİN DOĞA TALANI VE KUŞATMASI ALTINDA
1- Edremit’te ve Körfez’de rant anlayışı ve parayı her türlü değerin üzerinde tutan kentsel politikalar, çarpık şehirleşme, çok uzun yıllardır ihmal edilen altyapı yatırımları, doğa talanı ve sorumsuz uygulamalarla yaratılan çevre sorunları bulunmaktadır. Bunları sona erdirmek, bölgede hayatı adil ve doğaya uyumlu hale getirmek için acil çalışmalar gerekmektedir.
2- Bölgenin etrafı ise açık madenler, siyanür ve sülfürik asit kullanılan metalik maden işletmeleri, taş ve kalker ocakları, çeşitli enerji yatırımlarıyla hızlı bir doğa talanı kuşatması altındadır. Körfez için yapılacak çalışmalar, bu bütünün içinde ele alınmalıdır.
3- İlçemizde ve Edremit Körfezi’nde yer alan bütün yerleşimlerde yaşanan ortak çevre sorunu ise deniz kirliliğidir. Buna kalıcı çözümler bulunması, artık zorunluluk haline gelmiştir. Sürdürülebilir bir doğal ortam ve yaz turizmi için ısrarlı çalışmalar yapılması elzemdir.
4- Kentsel alanların sıvı atıklarını temizleyecek arıtma tesislerinin mevcut kapasite ve kabiliyet yetersizlikleri acilen çözülmelidir. Halen var olan tesisler, hızla “İleri Arıtma Tesisi” seviyesine getirilmeli, gereken yerlere yenileri yapılmalı ve bunların kanalizasyon, kolektör hatları, terfi istasyonları vb. hızla tamamlanmalıdır.
KATI ATIKLARIN İL MERKEZİNE TAŞINMASI İŞİNE SON VERİLMELİ
5- Körfez’e dereler vasıtasıyla taşınan, özel arıtmalarla ve diğer nedenlerle boşaltılan çeşitli kirliliklere de çare bulunmalı, bunun için kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerin birlikte çalışması sağlanmalıdır.
6- Bazı kurumların inatla gündeminden çıkartmadığı, fakat sadece ön arıtması yapılmış olan veya hiç arıtılmamış atık suları denize boşaltmak anlamına gelen, sözde “Derin Deniz Deşarjı” projelerine asla izin verilmemelidir.
7- En azından 50 yıllık geleceğimizi kapsayacak olan müşterek bir “Körfez Master Planı” oluşturulması için Çevre Bakanlığı’nın girişimde bulunulması sağlanmalı, bu çalışmaya kamu, özel ve yerel tüm taraflar ile üniversiteler dahil edilmelidir.
8- Körfez’de katı atık (çöp) sorununa kalıcı bir çözüm bulunmalı, ekonomik bir çözüm olmayan Balıkesir merkezine TIR’larla çöp taşıma yöntemine son verilmelidir. Ege’ye kıyısı olan tüm Balıkesir ilçelerinin ortak kullanacağı uygun bir sahada, modern bir “Çöp Depolama ve İşleme Alanı” inşası Bakanlık tarafından gerçekleştirilmelidir.
9- İlçemizde ve bölgemizde “katı atıkları ayrıştırarak toplama” yöntemine geçilmesi yerel yönetimler vasıtasıyla derhal uygulamaya alınmalıdır.
10- Edremit’teki ve bölgedeki bütün eski vahşi çöp depolama alanlarının rehabilite edilmesi, kirletici özelliklerine son verilmesi ve tekrar doğaya kazandırılması sağlanmalıdır.
SAHİLLERDE KAMUSAL ALANLARA MÜDAHALELER SON BULMALI
11- Tüm kıyıların halkın kullanımına açık ve bedelsiz olması hayata geçirilmelidir. Mülki idare veya yerel yönetimlerin, kıyıları kiralayarak özel kuruluş veya şahısların kullanımına bırakması yöntemi terk etmeli ve kıyılarımız kazanç değil, hizmet alanları haline getirilmelidir.
12- İlçemizde turizm sektörünün hiç olmazsa mevcut gelir sürekliliğini devam ettirebilmesinin, sahillerin daha fazla özelleştirilmesinden değil, halk için yapılacak daha fazla hizmet yatırımından geçtiği unutulmamalıdır.
13- Kıyı işgallerinin engellenmesi ve sahillerde halk yararına çözümler getirilmesi mutlaka sağlanmalıdır. Yıllardır uygulanan “ecrimisil” usulü, bir çözüm veya kazanç değil, aksine kamusal alana yük olduğu için kaldırılmalıdır.
14- Sahillerde deniz erozyonunu bahane ederek belediyeler eliyle kıyı kenar çizgisine ve kamusal alana müdahale edilmesi girişimleri sona erdirilmelidir. Bu sorunun çözümü Çevre Bakanlığı’na bırakılmalıdır.
15- Bölgede, sahillerden başlayarak dağların yamaçlarına doğru zeytinliklerin kesilip, niteliksiz ve sadece mevsimsel ikamete uygun olan, düşük kalitede yazlık konutlar dikilmesi sürecine artık bir son verilmelidir. Körfez bu yükü artık kaldıramamaktadır.
16- Eski dönemlerden devralınan tüm imar planları dondurulmalı, bütünlüklü ve doğal yapıyı koruyan, ayrıca deprem gerçeğini de dikkate alan yeni bir Çevre İmar Planı yapılmalı, tüm kesimlerin ve kamu kuruluşlarının bu plan üzerinde uzlaşmasına ve altyapı yatırımları tamamlanana kadar yeni inşaat izinleri vermemesine özen gösterilmelidir.
İNŞAAT İZİNLERİNDE FAY HATLARI VE SIVILAŞMA RİSKİ GÖZ ÖNÜNE ALINMALI
17- Mevcut stratejik ve uygulama planlarına, fay hatları ile depremde sıvılaşma özelliği bulunan alanlar acilen işlenmeli, belediyelerin yeni inşaat izinlerini bu gerçeklere göre vermesi sağlanmalıdır.
18- Mevcut kentsel yerleşimlerdeki zemin özellikleri kamu eliyle araştırılmalı, gereken binalarda güçlendirme yapılması, gereken bölgelerde ise kamu öncülüğünde rant değil, deprem gerçeğine yönelik kentsel dönüşümler yapılması sağlanmalıdır.
19- Kentsel dönüşüm öncesi, Edremit’te ve diğer yerleşimlerdeki sivil mimari örneklerinin uzman bilim insanları vasıtasıyla belirlenmesi ve koruma altına alınması gerçekleştirilmelidir.
20- Merkezi yönetimin “bütünleşik kıyı planı” veya başka bir isim altında sahillerimize bilim dışı müdahaleler yapmaması, yerel görüşlerin de mutlaka alınması konusu bir esasa bağlanmalıdır.
21- Körfez’e doğal gazın gelmesi, enerji kullanımı alanında tek başına çözüm olamamıştır. Isınma ve hava kirliliği gibi mevcut sorunlar, yerleşim birimlerinin yapılaşma, ulaşım, arıtma, su ve kanalizasyon şebekeleri, jeotermal ısınma ve sayısı giderek artan termal tesisler gibi diğer konulardan bağımsız olarak ele alınmamalıdır. Bu alanlarda yerel veya merkezi yönetimin yapacağı kamu yatırımlarının, ancak eşgüdümle gerçekleştirilmeleri halinde olumlu katkıda bulunacağı hususu dikkate alınmalıdır.
22- Doğalgaz dağıtımı için kentlerin sokak ve caddelerinde, yüklenici şirket ile yerel yönetimin koordineli şekilde ve kent yaşamını olumsuz etkilemeyecek bir usulle çalışılması hususu hayata geçirilmelidir.
23- Jeotermal suyla ısınmanın artırılması, güneş ve rüzgar enerjileri için kamu eliyle ve doğru yerlerde, doğru yöntemlerle ana yatırımların gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
24- İlçemizde ve Körfez bölgesinde temiz içme ve kullanma suyu temini sorununa çare olması için en kestirme çözüm yolu olarak sunulmakta olan klasik barajlar inşası, iklimi, zeytin tarımını ve turizmi doğrudan etkileyeceği için, bunun yerine yağmur suyu hasadı yöntemleri ve yeraltı barajlarının geliştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
KAZDAĞLARI’NDA EKOTURİZM ADI ALTINDA YAPILAN TAHRİBATLARA SON VERİLMELİ
25- En değerli hazinemiz olan yerüstü ve yeraltı su kaynaklarımızın kirletilmemesine, aksine ısrarla korunmasına önem verilmelidir. Kazdağı Milli Parkı ile zeytin tarımı alanlarının korunması, hatta daha da geliştirilmesi sağlanmalı, eko-turizm adı altında yapılan tahribatlara son verilmelidir.
26- Küresel ısınmanın doğrudan etkisiyle erken uyanmaya başlayan zeytin sineğine karşı alınacak önlemler için üreticilere destek verilmelidir.
27- Halk sağlığı açısından çok önem taşıyan Edremit Devlet Hastanesi’nin en uygun yerde, en kısa zamanda, yeterli tüm donanım ve kadroya sahip bir şekilde kurulması, ivedilikle hemşerilerimizin kullanımına sunulması sağlanmalıdır.
28- İlçemiz ile Havran arasında yer alan, Tepeoba kırsal mahallesi yakınındaki Özdoğu Madencilik A.Ş.’ne ait terk edilmiş molibden madeni sahası, bilimsel esaslara göre tekrar ele alınarak rehabilite edilmeli ve doğaya kazandırılmalıdır.
29- Orman Bölge Müdürlüğü’nce odun ve kereste temini amaçlı tıraşlama şeklindeki orman kesim alanlarının, gerekirse yeni fidan dikimiyle tekrar eski haline getirilmesi hususu dikkate alınmalıdır. Tıraşlama kesimler, yağışların toprak tarafından tutulmasını önlemekte, erozyona sebep olmaktadır.
30- Dalyan eko-sisteminden geriye kalan arazilerin, verilmiş olan koruma kararları, inşaat izinleri, imar değişiklikleri ve satış yoluyla yeniden betonlaştırılma girişimlerinin tamamı, bir bütün olarak tekrar ele alınmalıdır. Bu bölgenin Edremit ve Burhaniye’deki arazileriyle birlikte ve büyük bir Doğal Yaşam Parkı olarak düzenlenmelidir.
AKÇAY MAHALLİ SULAK ALANINA DOKUNMAYIN!
31- Akçay Mahalli Sulak Alanı’nı olarak Bakanlık tarafından tescil edilen bölge yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bilim insanları tarafından sulak alanın gerçek fiziki özelliklerine göre belirlenmesiyle yeni bir tespit yapılması sağlanmalıdır. Bu husus netleştirilmeden, bölgede her türlü özel veya OSB de dahil kamusal yatırım girişiminde bulunulması durdurulmalı, hiçbir kişi veya kurumu mağdur etmeyen ama doğadaki canlıları da gözeten çözümler bulunmalıdır.
32- Edremit’te yeterli altyapının olmaması ile bölgenin 1. derece deprem riski ve sıvılaşma özellikleri de ortadayken, Dalyan’ın yeni betonlaştırma girişimlerine konu olması mutlaka önlenmelidir.”