Sıfır atık ve yönetimi, çevre bilinci ve koruma kültürü, iklim değişikliği ve önlemler gibi çevre ve iklime dair 5 ana başlığın görüşüldüğü Körfez Çevre ve İklim Değişikliği Çalıştayı’nda sunum yapan Gazetemiz Köşe Yazarı Meteoroloji Mühendisi Doç. Dr. Ahmet Öztopal iklim değişikliğine yönelik tespitlerde bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Balıkesirli Doç. Dr. Ahmet Öztopal iklim değişikliği sürecinde meteorolojik ve hidrolojik afetlerin şiddet ve sıklıklarında artışa dikkat çekti. Öztopal Balıkesir özelinde yaptığı değerlendirmede Büyükşehir Belediyesi’nin Balıkesir İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlama noktasında girişimlerde bulunmasının sevindirici olduğunu kaydetti.
“İklim ilk defa değişmiyor”
Aynı zamanda gazetemizin köye yazarı da olan Doç. Dr. Ahmet Öztopal Körfez Çevre ve İklim Değişikliği Çalıştayı‘nda yaptığı sunumda şunları söyledi:
“İklim ilk defa değişmiyor. Dünyamız milyonlarca yıl önce de iklim değişikliklerine uğradı. Önceki değişimler doğanın kendi doğal sürecinden kaynaklanırken bugün yaşanılanın sebebi insanın kendisidir. Sanayi devrimiyle birlikte atmosfere vahşice sera gazı salımları yapmaya başladık. Bunun neticesinde de bugün geldiğimiz noktada, önemli bir sera gazı olan CO2’in atmosferdeki miktarı 420 ppm’e yaklaştı. Oysa bu değer 1950’lerde 315 ppm seviyelerindeydi. Arada yaklaşık %30’luk bir artış var. Geçtiğimiz 400 bin yıllık süreçte bu değerin 300 ppm’in üzerine çıkmadığını düşünürsek olayın vahametini daha iyi anlayabiliriz. Ayrıca 3-5 milyon yıl önce 400 ppm’lik durumlar da görülmüştür, ancak o süreçte her 10 ppm’lik artışların yüzbinlerce ya da milyon yılda gerçekleştiğini düşünürsek bugün 70 yılda yaşanılan yaklaşık 90-100 ppm’lik artış ürkütücü bir durumdur.
“En çok karbondioksit salınımı Çin ve ABD’de”
Bugün atmosfere en fazla CO2 salımını %30 ile önce Çin sonrasında da %15 ile ABD yapmaktadır. Ülkemizin sera gazı salım oranıysa %1 mertebesindedir. Bugün yaşadığımız iklim değişikliği bölgesel bir sorun değil aksine küresel bir problemdir ve çözümü de yine küreseldir. Dünya ülkeleri olarak sera gazı salımlarımızı azaltmak zorundayız. Ancak şu da bilinmelidir ki, bugün bu salımları sıfırlasak bile herşeyin normale dönmesi en az yüzyıl alacaktır.
“Atmosferin ortalama sıcaklığındaki artış 1 derecinin üstüne çıktı”
Bugün atmosferin ortalama sıcaklığındaki artış 1 derecenin üzerine çıktı. Paris Anlaşması kapsamında bu artışın 2 dereceyi aşmaması ve mümkünse 1,5 derecede tutulması hedeflenmiş durumdadır. Diğer taraftan şu an dünyada üretilen elektriğin yaklaşık %81’inin fosil yakıtlardan elde edildiği gerçeğini de masaya koymak gerekiyor. Bu yüzdendir ki tüm dünya olarak bir an önce yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan faydalanma oranımızı artırmak, enerji verimliliğini hayatımızın bir parçası haline getirmek ve karbon yutak alanlarımızın önce korunmasını sonra da artırılmasını sağlamalıyız.
“Meteorolojik afetlerin şiddet ve sayılarında artış yaşanıyor”
Son zamanlarda iklim değişikliği sürecinde meteorolojik ve hidrolojik afetlerin şiddet ve sıklıklarında artışlar görülmektedir. Balıkesir ve çevresi de bu tür afetlerden nasibi almaktadır. Bu yüzdendir ki, karar vericilerin hayata geçirilmesi düşünülen proje ve uygulamaların planlanma aşamasında meteorolojik ve hidrolojik afetler ile iklim değişikliği sürecini dikkate almaları elzem bir konudur. Ayrıca, şehir planlamalarında Şehircilik Meteorolojisi gerekliliklerinin göz önünde tutulması, yaşadığımız şehirlerin meteorolojik ve hidrolojik afetlere karşı olan risklerini en aza indireceği gibi şehirlerimizi daha yaşanılası kılacaktır.
Son olarak da belirtmek isterim ki, Balıkesir İklim Değişikliği Eylem Planı’nın (İDEP) hazırlanması konusunda, Büyükşehir Belediyesi’nin karar alarak girişimde bulunması önemli bir gelişmedir ve bu çalışma iklim değişikliği sürecinde daha dirençli bir Balıkesir’in oluşturulmasında yol gösterici olacaktır.”