“İklim Kanunu Değil, Piyasa Kanunu!”

Ekoloji Birliği’nden Hükümete ve Milletvekillerine Çağrı: “Halkın Değil, Şirketlerin Çıkarı Korunuyor”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

Ekoloji Birliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen İklim Kanunu Teklifi hakkında hükümete yönelik sert eleştiriler içeren bir açık mektup yayımladı. Çevre Komisyonu’nda kabul edilen ve yakında Genel Kurul’a sunulması beklenen teklifin, doğayı ve halkı değil, sermayeyi koruyan bir yasa taslağı olduğunu vurgulayan birlik, “Bu yasa, halkın değil, büyük şirketlerin çıkarlarını gözetiyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.

 

“İklim Kanunu Değil, Piyasa Kanunu”

Ekoloji Birliği’nin mektubunda, yasa teklifinin içeriği sert bir dille eleştirildi. Teklifte ‘sermaye’ kelimesinin 21, ‘ticaret’ kelimesinin 27 ve ‘piyasa’ kelimesinin 134 kez geçtiği belirtilirken, ‘doğa’ kelimesinin yalnızca 5 kez, ‘emek’, ‘emekçi’ ve ‘işçi’ kelimelerinin ise hiç geçmediği vurgulandı. Bu durumun, teklifin doğayı korumaktan çok, ekonomik çıkarları gözeten bir yapıya sahip olduğunu gösterdiği ifade edildi.

 

“Halkın Değil, Şirketlerin Çıkarı Korunuyor”

Ekoloji Birliği, bu yasa tasarısının halkın yaşam hakkını büyük şirketlerin yatırım planlarına feda ettiğini ve doğanın korunmasını değil, karbon ticareti adı altında rant alanları yaratmayı hedeflediğini belirtti. Mektupta, kuraklık, seller, orman yangınları, su ve gıda krizi gibi iklim felaketlerinin hızla arttığı bir dönemde, hükümetin gerçek çözümler üretmek yerine piyasacı bir anlayışla hareket ettiği eleştirildi.

 

“Bu yasa, halk sağlığını, temiz hava ve su hakkını yok saymaktadır. Ezilen kesimleri—kadınları, çocukları, işçileri, çiftçileri, yoksulları—koruyacak hiçbir mekanizmaya sahip değildir.”

 

“Şirketlerin Çevre Suçlarını Denetleyen Bir Mekanizma Yok”

Ekoloji Birliği, yasa teklifinde şirketlerin çevre suçlarını denetleyecek ve cezalandıracak mekanizmaların bulunmadığını ve bunun iklim adaletini sağlamak yerine eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini belirtti. Açıklamada, hükümetin karbon ticareti yoluyla doğayı metalaştırarak çevreyi kirletme hakkını büyük şirketlere sattığı ifade edildi.

 

“Bu Ülkenin Doğası ve Geleceği Satılık Değil”

Mektupta, halkın rızası olmadan çıkarılacak hiçbir yasanın kabul edilmeyeceği vurgulanarak hükümete şu çağrı yapıldı:

 

“Gerçek bir İklim Kanunu için halkın sesine kulak verin ve bu yasayı geri çekin! Eğer gerçekten doğayı ve insanları korumak istiyorsanız, yeni bir yasa halkın katılımıyla hazırlanmalıdır.”

 

Ekoloji Birliği’nden Milletvekillerine Açık Çağrı: Halkın İklim Kanunu İçin Mücadele Edin!

Ekoloji Birliği, TBMM gündemine gelecek olan İklim Kanunu teklifi hakkında milletvekillerine açık bir mektup yayımlayarak, halkın ve doğanın haklarını savunacak gerçek bir iklim yasası için mücadele etmeye çağırdı. Açıklamada, mevcut yasa teklifinin iklim adaletini sağlamaktan uzak olduğu ve sermaye odaklı düzenlemeler içerdiği vurgulandı.

 

“İklim Kanunu Halkı mı Koruyacak, Sermayeyi mi?”

Ekoloji Birliği, milletvekillerine yaptığı çağrıda, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelesinin kritik bir yol ayrımında olduğunu belirterek, şu soruyu sordu:

“Bu yasa, halk sağlığını ve doğayı mı koruyacak, yoksa büyük şirketlerin çıkarlarına hizmet eden etkisiz ve adaletsiz bir metin mi olacak?”

Türkiye’nin iklim değişikliğinin etkilerini her geçen yıl daha ağır hissettiğini vurgulayan birlik, şiddetlenen afetler, gıda ve su krizi, halk sağlığının bozulması ve ekolojik yıkımın ekonomik kayıplara yol açması gibi tehditlere dikkat çekti.

 

“Halkın Sesi Duyulmadan Hazırlanan Bir Yasa Kabul Edilemez”

Mektupta, halkın, sivil toplum örgütlerinin ve bilim insanlarının sürece dahil edilmediği belirtilerek, bu şekilde hazırlanan bir kanunun meşruiyetinin olmadığı ifade edildi. Ayrıca, Meclis’teki siyasi partilerle bile yeterli istişare yapılmadan hazırlanan yasa teklifinin, toplumsal uzlaşı sağlanmadan dayatılmasının kabul edilemeyeceği belirtildi.

Ekoloji Birliği, mevcut teklifin Türkiye’yi iklim krizine karşı daha dirençli hale getirmek yerine, sermaye odaklı çözümler üreten bir metne dönüştüğünü ve halkın ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini vurguladı.

 

“Genel Kurul’da Oylanmamalı, Geri Çekilmeli!”

Ekoloji Birliği, milletvekillerine şu çağrıyı yaptı:

İklim Kanunu teklifi, mevcut haliyle oylanmamalı ve geri çekilmelidir. Yeni yasa, bilimsel gerçekler ışığında, halkın ve sivil toplumun katılımıyla hazırlanmalıdır. Meclis’teki tüm milletvekilleri, Genel Kurul’a eksiksiz katılarak halkın lehine bu yasayı durdurmalıdır.

 

“Halkın İklim Kanunu İçin Birlik Olalım!”

Ekoloji Birliği, Türkiye’nin dört bir yanındaki yurttaşların, doğayı ve yaşam hakkını savunan herkesin artık sabrının tükendiğini belirterek, milletvekillerine seslendi:

“Bu yasayı halkın talepleri doğrultusunda şekillendirmek için üzerinize düşeni yapın! Doğanın, toplumun ve tüm canlıların haklarını koruyacak gerçek bir Halkın İklim Kanunu için mücadele edin!”

 

Ekoloji Birliği’nin açıklaması, çevre aktivistleri, bilim insanları ve sivil toplum örgütlerinden de destek görmeye devam ediyor. Tartışmalı yasa teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri öncesinde kamuoyunda geniş yankı uyandırması bekleniyor.

“İklim Kanunu Değil, Piyasa Kanunu!”
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!