Çevre gönüllülerinin gündeminde Gökçeada Lagünü var. Çanakkale Mahalli Sulak Alan Komisyonu (MASAK) toplantısı geçtiğimiz gün Çanakkale Vali Yardımcısı Hakkı Uzun başkanlığında gerçekleştirildi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği de toplantıya katıldı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, toplantıda tespit ve itirazlarını dile getirdi.
Dernek Başkanı Süheyla Doğan, MASAK toplantısı hakkında şu bilgileri verdi:
“Toplantının gündemi, Türkiye’nin taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi kriterlerine uygun olması nedeniyle 2020 yılında “Ulusal Sulak Alan” olarak ilan edilen ve 83 kuş türünün yuvalama ve beslenme alanı olan Gökçeada Lagünü’ydü.
“Toplantı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü uzmanının sunumu ve bilgilendirmesi ile başladı. Dernek olarak, bizler de söz alıp Gökçeada Lagünü Yönetim Planı’nda gösterilen mutlak, hassas, sürdürülebilir ve kontrollu kullanım alanların sınırlarının yetersiz olduğunu, daha fazla arttırılması gerektiğini, çizilen sınırların Sulak Alan Yönetmeliği’nde yer alan kriterlere uymadığını, mutlak korumanın yalnız göl ile deniz arasında sınırlı bir alanda değil, Lagünün tüm çevresini saracak şekilde, kuşların yuvalama ve yavrulama bölgelerinin tümünü kapsayacak şekilde uygun genişlikte çevrilmesini ve bu alanın tüm çevresinde hassas koruma bölgesinin ve onun da çevresinde sürdürülebilir kullanım alanı belirlenmesini, konut, otel vb. yapılaşmaya izin veren kontrollu kullanım alanı sınırının Lagünü etkilemeyecek uzak mesafelere çekilmesini, Lagüne birkaç km. mesafede Trapezya antik kenti ve başka diğer arkeolojik sit alanları da bulunması ve açık müze özelliği taşıması nedeniyle Lagün ve çevresinin bütünüyle korunmasını, İnşaatı devam eden otelin, ağırlıklı olarak yeraltı sularından beslenen lagünün su depolama alanında ve tatlı su beslenme alanında kalmakta olması nedeniyle otel inşaatının iptal edilmesini, Bölgede yeraltı suyunun kıt olması nedeniyle, su kullanımını arttıracak, yeraltı ve yüzey sularını besleyecek kanalları kapatacak yatırımlara izin verilmemesini ve yeraltı suyu kullanımının kısıtlanmasını, Bölge ile ilgili koruma imar planlarının ve Çevre Düzeni Planlarının STK’larla işbirliği içerisinde hazırlanması ve revize edilmesini talep ettik.
Ayrıca, söz konusu otel inşaatı için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve DKMP Genel Müdürlüğü’nden izin alınıp alınmadığını sorduk. Her iki kurumun da izin verdiğini ve otel inşaatı izninin 09.07.1996 tarihinde onaylanan Gökçeada 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni İmar Planına göre verildiğini öğrendik.
GÖKÇEADA LAGÜNÜ OTELCİLERİN DEĞİL KUŞLARIN YUVASI!
Sulak Alan Yönetmeliği gereğince sulak alanların yönetim planları onaylandıktan sonra mevcut imar planlarının ve Çevre Düzeni Planlarının yönetim planına uygun olarak revize edilmesi gerekmektedir. Ancak ne yazık ki bu kurala uyulmamıştır. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve DKMP’nin izni ile Gökçeada Belediyesi otel için inşaat ruhsatını vermiştir. Otel inşaatı, yönetim planında yer alan korunan alanlar haritasında 1. veya 2. Doğal Sit Alanı olarak gösterilen bölgede yer almaktadır. Doğal Sit alanlarında otel inşaatı yapılamaz. Bu durumda verilen izinler hukuki değildir. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün 2012’de kabul edilen Korunan Alanlar Yönetmeliğinin ilanından sonra bu alanlarla ilgili herhangi bir değişiklik yapıp yapmadığını, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun yeni bir düzenleme çalışması içinde olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Yapılmış olsa, 2020’de yayınlanan Lagün Yönetim Planı’nda yer alması gerekirdi. Bu konularda ilgili kurumlardan yanıt bekliyoruz. Otel inşaatı, Lagün yönetim planındaki haritaya göre, eski sit alanları kararlarına aykırıdır. Ayrıca Sulak Alan Yönetmeliğine de aykırıdır.
Dernek olarak, Gökçeada Lagünü’nün korunması için Ada halkı ile birlikte tüm kurumlar nezdinde tüm başvuru ve girişimlerimizi yaparak ve hukuki yollara da başvurarak mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Gökçeada Lagünü Otelcilerin Değil, Kuşların, Börtü Böceğin Yuvasıdır.”