Ekoloji örgütleri son dönemde kendilerine yönelik artan baskı, ceza, itibarsızlaştırma çabalarına karşı Kazdağları Ekoloji Platformu’nun çağrısı ile Altınoluk’ta bir araya geldi. İdari para cezasına maruz kalan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği merkezine destek ziyareti ile başlayan program, Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklaması ile devam etti. Ekoloji Birliği Eş sözcüsü Süheyla Doğan ve Kazdağları Ekoloji Platformu Eş Sözcüsü Emine Pehlivan yaptıkları konuşmaların ardından okunan basın açıklamasında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları ve Burhaniye Çevre Platformu’na yönelik cezalara, yerel basın aracılığı ile yapılan itibarsızlaştırma, kriminalize etme çabalarına karşı tepkiler dile getirildi. Cezaların ekoloji örgütlerini yıldıramayacağı belirtilerek dayanışma içerisinde mücadeleye devam edileceği ifade edildi.
Açıklama şöyle:
“Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Burhaniye Çevre Platformu ve
Hedef Gösterilen Tüm Diğer Ekoloji Örgütlerimiz Yalnız Değildir!
KAZDAĞI, BURÇEP YALNIZ DEĞİLDİR!
Balıkesir Edremit’te yerel bir gazete, Kazdağları Ekoloji Platformu bileşenimiz Kazdağı
Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile ilgili olarak bir karalama ve iftira
kampanyası başlattı. Dernek ve yöneticileri “bölgedeki altın madenlerinin
çıkartılmasını istemeyen Almanya’nın çıkarına Alman istihbaratı ile ilişki içinde
olmakla ve ülkenin ekonomik kalkınmasını engellemekle” suçlandı. Bizler bu tür
kampanyaların yabancısı değiliz. Bergama mücadelesinden bu yana yaşam
savunucularına aynı saldırılar sayısız kez yapıldı.
Daha sonra Edremit Kaymakamlığı tarafından vergi dairesi uzmanları ile birlikte
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’ne denetleme ekibi gönderildi.
Dernek başkanı Süheyla Doğan’a 51.730 (ElliBirBinYediYüzOtuz) TL idari para cezası
kesildi. Süheyla Doğan ayrıca Küçükkuyu Jandarma Karakolu’na çağrılarak ifadesi
alındı. Edremit Kaymakamlığı, Edremit Cumhuriyet Savcılığı suç duyurusunda
bulunmuştu. Nedeni, Çanakkale Ayvacık’ta meydana gelen deprem sonrası çocuklara
yapılan bot yardımı idi. Öngörülen ceza, 50 günden az olmamak üzere adli para cezası.
Eş sözcümüz Süheyla Doğan idari para cezası için Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etti ve
adli para cezası için de ifadesini verdi.
CEZALAR BİZİ YILDIRAMAZ! YAŞAMI SAVUNMAK GÖREVİMİZDİR!
İftiralar sürmeye devam edildi. Bu kez hedefte BURÇEP de vardı. Kazdağı Koruma
Derneği ve Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP) tarafından TÜMAD İvrindi-Burhaniye
Altın Madeni Projesi’ne açılan davanın duruşmasının ardından aynı ithamlarla birlikte
bu kez BURÇEP’e de saldırılarak HDP ziyareti suç unsuru olarak sunularak saldırılar
farklı yönde de sürdürüldü. Bir yandan da BURÇEP yürütme kurulu üyelerinden
Süleyman Eryılmaz arkadaşımıza, aslında kazanmış olduğumuz Derin Deniz Deşarjı
Davalarında ikamet adresinden dolayı ehliyetsiz addedilerek, bilirkişi ve dava
masrafları için 13 bin TL üzeri ödeme emri çıkartıldı ve maaşına bloke konuldu.
Biz bu idari para cezaları ile Kirazlı Altın Madeni Projesi’ne karşı sürdürdüğümüz
mücadele sırasında da çokça karşılaştık. Nöbet tutan arkadaşlarımıza ve nöbet alanına
gelen çok sayıda arkadaşımıza yıldırma amacıyla toplamda 600 bin TL’lere varan idari
para cezaları verilmişti. Para cezaları bizleri yıldıramadı ve Alamosgold’u Kirazlı’dan
hep birlikte kovduk.
Biga Yarımadasında dayanışma içinde yoğun bir emek ile ekoloji mücadelesi veren
Kazdağı Koruma Derneği ve BURÇEP, Kazdağları Ekoloji Platformu’muzun ve Ekoloji
Birliği’nin saygın ekoloji örgütleridir. Diğer bileşenlerimizle birlikte başta altın
madenciliği, termik santrallar olmak üzere JES’ler, RES’ler, derin deniz deşarjları, imar
projeleri ve son dönemde de Akçay Sazlığı ve Sulak Alanının talanına karşı önemli
kazanımlar elde edilmiş olması ve pek çok ekokırım projesinin durdurulması nedeniyle
hedef gösterilerek itibarsızlaştırılmaya çalışılmışlardır. Benzer suçlamalar ve cezalar
diğer bileşenlerimiz ve ekoloji örgütlerine karşı da sürdürülmektedir.
Ekoloji mücadelesine yönelik itibarsızlaştırma, marjinalize etme, kriminalize etme gibi
saldırıları Bergama sürecinden bu yana sürüyor. Arkasında kimler olduğunu biliyoruz.
Ne kadar çabalarsa çabalasınlar, maden şirketleri tarafından yazdırılan ve dağıtılan
kitaplar, çeşitli odaklar tarafından çıkartılan asılsız haberler baskılar, saldırılar, para
cezaları bizleri yıldıramaz ve mücadelemizden vazgeçiremez.
İktidarın ve sermayenin “daha fazla rant ve kar” için doğayı sömürmesine karşı, yaşam
alanlarımızı ve doğamızı korumaya, saldırıya uğrayan örgütlerimizle dayanışmaya
devam edeceğiz.”
