Burhaniye Çevre Platformu’nun TÜMAD Madencilik Sanayi ve Tic.AŞ.’nin İvrindi’nin Değirmenbaşı ve Küçükılıca’da yapmak istediği mıcır eleme ve yıkama tesisi için verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali istemiyle açtığı davanın ilk duruşması bugün yapıldı.
Balıkesir 2. İdare Mahkemesi’nde ki duruşmaya davacıları temsilen Av. Filiz Sonsuz ve davacı Süleyman Eryılmaz katılıp, iptal isteminin gerekçelerini anlattı. Buna karşılık TÜMAD ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü avukatı da kararı savundu. Mahkeme heyeti konuyla ilgili kararın daha sonra belirleneceğini belirterek duruşmayı sonlandırdı.
Duruşma sonrası basın açıklaması yapan Burhaniye Çevre Platformu Sözcüsü Av. Filiz Sonsuz, “Açtığımız davanın sonucu ne olursa olsun, BURÇEP sadece TÜMAD’a değil, doğayı katleden, dönülmez zararlar veren tüm projelere karşı itirazını dile getirmeye devam edecektir” dedi. Basın açıklamasına Balıkesir Çevre Platformu (BALÇEP) ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi S. Cengiz Dikici de destek verdi
Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP) Sözcüsü Av. Filiz Sonsuz konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“MADEN SAHASININ BURHANİYE İLÇE SINIRLARI İÇİN DE DE YER ALIYOR”
“Her ne kadar proje adında sadece İvrindi ilçesi telaffuz edilmiş ise de söz konusu maden sahası Burhaniye ilçe sınırları içinde de yer almakta ve Burhaniye’nin kırsal mahallelerine çok yakın bir konumda bulunmaktadır. Başından beri, yaratacağı geri dönülemez zararlar nedeni ile itirazlarımızı dile getirdiğimiz projeye ek olarak, yalıtım amacı ile kullanılacağı belirtilen mıcır kırma eleme mobil tesisi için de Balıkesir Valiliği tarafından “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” kararı verilmiştir. Bu karar üzerine açtığımız iptal davasında yapılan keşif sonucunda ne yazık ki bilirkişi heyeti, dosyayı asıl proje ile bir bütün olarak incelememiş, mobil kırma eleme tesisi hakkında da kanaatimizce oldukça eksik değerlendirmelerde bulunmuştur. Açtığımız davanın sonucu ne olursa olsun, BURÇEP sadece TÜMAD’a değil, doğayı katleden, dönülmez zararlar veren tüm projelere karşı itirazını dile getirmeye devam edecektir.”
“DERDİMİZ SADECE ALTIN MADENLERİ DEĞİL”
“Son günlerde çevre hareketine yönelik karalama kampanyalarından ne yazık ki BURÇEP de nasibini almıştır. Dün, 2 Şubat 2022 tarihinde, bugünkü duruşmayı duyurmak amacı ile yaptığımız sosyal medya çalışmasını takiben, Edremit’ten yayın yapan bir internet gazetesi BURÇEP’İ de hedef göstererek ‘DERTLERİ ALTIN MADENLERİ’ başlıklı bir haber paylaşmıştır. Haberin zamanlaması, bu ve benzeri haberleri kimin/ kimlerin yaptırdığı hakkında ciddi ip uçları vermektedir. Satır satır değerlendirilmeyi hak edecek ciddiyette görmediğimiz haberin sadece başlığı doğru, fakat eksiktir.
Derdimiz, devlete beyan ettiği kazanç üzerinden sadece %1 vergi veren (umarız veriyorlardır) altın madencileridir. Derdimiz, maden alanının hemen dibindeki içme suyumuz Düdüklü’dür. Derdimiz, TÜMAD’ın yanı başında doğru tarım yapan ve hiçbir yerde yetişmeyen Badalan fasulyesini üreten köylülerimizdir. Derdimiz sadece altın madenleri de değildir. Zeytinciliğin desteklenmesi ve bu alanda istihdam yaratılması elbette güzeldir; ama aynı zamanda derdimiz, zeytin karasuyunu derelere akıtan zeytin işletmeleridir. Pervanelerini dağlarımıza korkuluk gibi diken RES şirketlerinin enerji darboğazında yaralı parmağa merhem olmamaları bir yana, dağlarımızdaki, meralarımızdaki orman varlığını yok edişi derdimizdir. Kirli derelerden, çalıştırılmayan ve yeterli teknoloji ile donatılmamış arıtmalardan Edremit Körfezi’ne akan kirlilik derdimizdir. Endüstriyel hayvancılığın sebep olduğu kirlilik derdimizdir. Toplanamayıp boşa akan yağmur suyu derdimizdir. Kamu yararı taşımayan, telafisi imkansız zararlar doğuracak olan her türlü girişim derdimizdir.”
“KİMSEDEN EMİR ALMAYIZ”
“BURÇEP ve diğer ekoloji örgütleri bu dertlerle boğuşurken kimseden emir almaz. Kimsenin talimatı ile hareket etmez.Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değildir ve hiçbir siyasi partiye husumet de beslemez. Görüş bildirmek ya da görüş almak isteyen herkesle ve her kurumla görüşür. Görüştük, görüşeceğiz de. BURÇEP, bazı kalemşörler gibi, parayla çalışmaz. Kimseye, ispatlayamadığı iddialarda bulunmaz. Tam da bu nedenle, bu güne değin davalaştığımız hiçbir kurum yalan söylediğimizi iddia edememiştir, çünkü İddialarımız, o kurumların verilerine dayanır. Bazıları bizimle, ancak, örnekteki gibi kaçak dövüşür. Ama biz hepsine ve her şeye rağmen derdimizi tüm şeffaflığımızla anlatmaya devam edeceğiz. “