BALIKESİR coğrafi konumu itibariyle stratejik bir il. Marmara’dan Ege kıyılarına kestirmeden ulaşan kara ve demiryoluna sahip. Bu ilin iki denize kıyısı olması da ayrı bir avantaj. Türkiye’de iki denize kıyısı olan illerin sayısı mahduttur.
Balıkesir iklim bakımından da çeşitliliğe sahiptir. Marmara kıyıları, Ege kıyıları ve iç kısımlarda üç ayrı iklim hüküm sürer. İlin jeomorfolojisi ve jeolojisi olarak da monoton değil çeşitlidir. Pek çok dağ ve ova, çeşitli kayaçlar il arazisinin yüzey şekillerini ve yapısını oluşturur.
Madra Dağı ilin batısında ve Edremit yöresi dahilindedir. Zirvesi 1344 m (Maya tepe)’ye erişir. Kütlevi bir dağdır. Üzerinden Balıkesir-İzmir il sınıırı geçer. Dağın zirvesi ve güney kesimi İzmir iline dahildir. Jeolojik yapısında granitler ve metamorfik kayaçlar hakimdir. Akdeniz iklim şartları hüküm sürer. Yüksek kesimlere yılda ortalama 1-1.5 m kadar yağış düşer. Bilhassa karaçam ormanları dağı örter. Granitler, tüfler, bol çatlaklı şistler, andezitler su depolayan kayaçlardır. Bunlar sularını, çeşitli tipte ve farklı debilerde kaynaklar halinde dışarı verirler. Madra Dağı’nın dört istikamete de eğimi vardır. Bu sebeple açığa çıkan yeraltı suları, ve dereler pek çok kol halinde çayları oluşturur. Kaynakların suları kaliteli içme suyu vasfındadır. Dereler temiz ve berrak akar.
Madra Dağı’nda Havran, Burhanye Ayvalık ve Bergama köylerinin yaylaları vardır. Yani dağdan şimdiye kadar yayla olarak istifade edilmiştir. Karaderegüzlesi, Böyren, Burunören, Avunduk, Kurucaoluk, Hacıhüseyinler bu dağdaki başlıca yaylalardır. Kozak yaylası Bergama’ya aittir. Ekonumik olarak işletilen fıstık çamları (Pinuspinea) ve üzüm bağları vardır. Her ikisi bitki de granitlerden hasıl olmuş kumlu toprakları sever.
Yayla köyleri küçükbaş hayvan beslerler, daima akan soğuk pınar sularından istifade ederek yaz sebzeleri yetiştirirler. Meyvecilik de yaparlar.
Madra’dan kaynaklarını alan akarsulardan biri Manyas gölüne dökülen Kocaçaydır. Dağın kuzeydoğuya bakan yamacında Kurucaoluk ve Hacıhüseyinler yaylası pınarlarından 1900 m de doğar. Kuzeydoğuya doğru bir müddet akar ve Manyas gölüne dökülür. Aşağı kesimde hidroelektrik enerjisi üreten bir baraj (Manyas Barajı) 2001 yılında hizmete girmiştir. Bu baraj aynı zamanda sulama ve taşkın kontrolü amaçlıdır.
Madra Dağı’nın kuzey yamaçlarından kaynaklanan bazı akarsularHavran Çayı’na karışır. Bunlardan en önemlisi Çakıdere’dir. Böyren yaylası pınarlarından 1000 m’de doğar. Bilindiği gibi Havran Çayı’nın aşağı kesimine 2001 yılında hizmete giren taşkın ve sulama amaçlı Havran Barajı inşa edilmiştir.
Altınova’da denize dökülen Madra Çayı ise Madra Dağı zirvesinin güney yamacında 1100 m’den doğar, Kozak yaylasından geçtikten sonra batıya yönelir İzmir-Balıkesir il sınırını çizerek denize dökülür. Üzerinde 1998 yılında hizmete giren, içme ve sulama suyu amaçlı aynı adı taşıyan baraj vardır.
Ayrıca son yıllarda yine Madra yaylalarından kaynaklanan Karadere’ninüzerinde Reşitköy barajı inşaatı devam etmektedir. .Bu barajın içme suyu , kullanma suyu ve taşkın önleme amaçlı olduğu ifade edilmektedir.
Madra dağından doğarak güneye akan bir kısım sular da Bakırçay’a karışır. Bunlardan biri Kestel çayıdır. Üzerinde 1988 yılında hizmete giren sulama amaçlı Kestel barajı vardır.
İçme suyu olarak, Burhaniye’nin meşhur Düdüklü suyundan bahsedilebilir. Halen Burhaniye Belediyesi tarafından mahalle çeşmeleri halinde ilçe merkezine dağıtılmış olan bu kaliteli içme suyunun kaynağı Madra Dağı yaylalarıdır.Karaderegüzlesi yakınlarında bol debili bir kaynak halinde fışkırır. 35 km’lik bir boru hattı çekilerek Burhaniye Belediyesi tarafından ilçe merkezine getirilmiştir. 1
Madra Dağı’na bir çok kez gittim. Müşahedelerde bulundum. Havası, suyu, manzarası fevkalade idi. Üzeri karaçam ormanları ile örtülmüştü. Bazı yerlerde yazın da yeşilliğini koruyan çayırları vardı. Böyren yaylası civarında ardıç ormanları, kuzeydoğu tarafında ise kestane ormanları.. Buralarda yerden kaynayan soğuk sulara halk “patlak” adını verir. Şimdi bunların ayaklarına alabalık tesisleri kurulmuştur.
Verilen bilgilerden anlaşılacağı gibi, bu dağ yeri doldurulamaz bir su rezervidir. Suyun hayati değeri hiçbir metal ile mukayese bile edilemez. Şayet su kaynaklarımızı korumuyorsak, koruyamıyorsak doğru işler yapmıyoruz, yapamıyoruz demektir. Yurdumuzun doğal kaynakları düşünmeden çarçur edilecek varlıklar değildir.
Maalesef Madra Dağı’nda, hem gelecek kuşaklara aktarılacak milli servet ve güzel vatan açısından, hem de ekolojik açıdan yanlış işler yapılmış. Google Earth’denincelediğim kadarıyla dağ hallaç pamuğu gibi atılmış. İçim sızladı. Vatan toprakları üzerinde tabiatı, kaynaklarımızı bu kadar tahribata hakkımız var mı diye düşündüm. Aklıma Orhan Şaik Gökyay’ın şu mısraları geldi.
Bu vatan kimin
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır….
1)Efe,R.;Cürebal,İ.;Soykan,A.;Sönmez,S. (2011), Burhaniye Doğal Kaynak Değerleri. Burhaniye Belediyesi Yayınları.