2019 yılında projelendirilen ve 2020 yılında hayata geçirilen ‘Marka Şehir Balıkesir’ projesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, proje ile turist sayısında yüzde 30, turizm gelirlerinde ise yüzde 50 artış öngördüklerini açıkladı. Balıkesir’de sağlık turizmine yönelik yatırımların da artmasını beklediklerini kaydeden Başkan Kula, vatandaş ile bire bir diyalog kuran taksicilerin, lokantacıların dahi bu projede yer alacağını söyledi.
Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, ‘Marka Şehir Balıkesir’ projesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Kula, kente yeni yatırımları çekmek istediklerini söyleyerek, “Marka Şehir Balıkesir projesi ile bölgedeki hizmet ve tesis kalitesi yükselterek Balıkesir’e gelen turist sayısı ve kalitesini artırmak, daha iyi hizmet ve olanaklar sağlayarak memnuniyeti ve böylece kişi başı harcama miktarını artırmak hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bir diğer hedefimiz ise Balıkesir’in coğrafi işaretli ürünleri başta olmak üzere markalaşmasını sağlamak, kente bölgenin ihtiyaçlarına yönelik yeni yatırımları ve yatırımcıları çekebilmek. ‘Hayat Dolu Balıkesir’ sloganıyla yola çıktığımız ve Balıkesir için çok önemli bulduğumuz bu projenin hayata geçirilmesi aşaması pandemi dönemine rastladı. Balıkesir Valiliğimiz himayesinde, Büyükşehir Belediyemiz, Sanayi Odamız, Ticaret Borsamız ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüğümüz ve Balıkesir’i marka şehir yapmayı hedeflediğimiz ‘Hayat Dolu Balıkesir’ projesini önemsiyoruz. 2019 yılı ortalarında saha araştırmaları ile başladığımız projemiz, 2020 yılında şekillendi ve Ekim ayında logo tanıtımıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Projemizin pandemi dönemine denk gelmesini aslında bir avantaj olarak görebiliriz. Çünkü bu dönemde geleneksel tüketim alışkanlıklarıyla birlikte tatil alışkanlıklarının da değiştiğini görüyoruz. Özellikle artan doğa turizmi için Balıkesir büyük bir potansiyele sahiptir. Kaz Dağları doğa turizmi açısından birçok seçeneği tatilcilere ve doğaseverlere sunuyor. Bunun yanında otel tatili yerine yazlık kiralayarak tatilini geçirmek isteyenlere de zengin seçenekler mevcut. Özellikle bu dönemde yapacağımız tanıtım faaliyetlerinin yerine ulaşması halinde pandemi sonrasında da öncelikle yerli turistin arkasında da yapılacak yatırımlarla yabancı turistlerinde de bölgemizi tercih edeceğine inanıyoruz. Bu da beraberinde ilimize her sektörden yatırımın gelmesine olanak sunarak gelişimimize katkı sağlayacak” dedi.
“Turizm lokomotif olacak”
Başkan Kula, projelerin hayata geçmesi ile birlikte istihdamın da bundan olumlu olarak etkileneceğini söyledi. Kula, “Kentin yatırım ortamı hakkında farkındalık oluşturarak, nitelikli yatırımcıları Balıkesir’e çekmeyi öngörürken ayrıca yapılacak yeni yatırımlarla sanayinin gelişimine ve istihdama önemli bir katkı sağlamayı hedefliyoruz. Marka Şehir Balıkesir projesi sonrasında 4 ve 5 yıldızlı otel yatırımlarının yanı sıra sağlık sektörüne ve sağlık turizmine yönelik yatırımların da artmasının bekliyoruz. Marka Şehir Balıkesir projesiyle birlikte turist sayısının yüzde 30, turizm gelirlerinin ise yüzde 50 oranında artmasını öngörüyoruz. Turizmi çeşitlendirerek, dalış, doğa, gastronomi, kültür turizmi gibi niş ve katma değeri yüksek turizm hedeflerini gerçekleştirerek şehrimize daha çok turist çekebilmeyi amaçlıyoruz. İç turizme yönelik bu çeşitliği ve hareketi sağladıktan sonra yeni yatırımlar ve salgının etkisinin geçmesiyle daha hazır olarak dış turizme ağırlık vermeyi düşünüyoruz. 2021 yılı için de tanıtım ve iletişim çalışmalarımızı planlamaya başladık ve tanıtım çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam edecek. Şehrimizin ve ilçelerimizin bu dönemde her konuda yerli/yabancı turistlerden yatırımcıya, ev veya yazlık alarak yerleşeceklerden üniversite öğrencilerine büyük potansiyel ve olanaklar sağlıyor olması en büyük avantajımız” şeklinde konuştu.
Kula: “Şehrin potansiyellerini göz önünde tutuyoruz”
Balıkesir’in çok önemli bir tarım ve hayvancılık şehri olduğunu söyleyen Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, “İlimiz beyaz et, kırmız et ve yumurta üretiminde Türkiye’nin üretimde en fazla yer tutan ilk üç ili arasında yer alıyor. Dolayısıyla yerel markalarımız çoğunlukla doğal ürünler ve gıda ürünleri olarak ön plana çıkıyor. Biz Balıkesir için ‘Türkiye’yi doyuran il’ ifadesini kullanırken, şehrimizin bu potansiyelini göz önünde bulundurarak, yüksek farkındalıkla bunu söylüyoruz. Şehirde tarıma dayalı sanayi ağırlıkta olmasının yanında halihazırda gıdaya dayalı sanayi de, başlıca üretim alanlarından biri konumunda yer alıyor. Gastronomi turizmini geliştirmeye yönelik Balıkesir Valiliğimiz öncülüğünde Büyükşehir Belediyemiz, Balıkesir Üniversitesi, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Balıkesir Ticaret Odası Balıkesir Ticaret Borsası ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı ortaklığında gerçekleştirilen, Balıkesir’de Gastronomi Turizminin Geliştirilmesi İşbirliği Protokolü, ortağı olduğumuz projemiz mevcut. Bu projeyle Balıkesir’in gastronomik değerlerinin araştırılmasını, ön plana çıkarılmasını ve turistik öğe haline getirilmesini amaçlıyoruz” dedi.
Kula, bu doğrultuda UNESCO Oluşturucu Şehirler Ağı’na katılmak için gastronomi dalına yapılacak başvuru hazırlığı ve başvurunun olumlu sonuçlanması halinde ilin gastronomik değerlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağını öngördüklerini de vurguladı.
“Tüm şehir paydaş olacak”
Başkan Kula, projeye ait sözlerini şöyle tamamladı: “Bir cazibe merkezi haline gelen Balıkesir’i marka şehre dönüştürmek, şehrin tüm paydaşlarıyla birlikte bu işe inanılması, zaman ayrılması ve emek vermesiyle gerçekleşebilecek. Önümüzde uzun bir yol var. İlerleyen süreçte Balıkesir’deki İlçe Kaymakamlıklarımızdan, İlçe Belediyelerimize, Ticaret Odalarımız, Ticaret Borsalarımızdan Sanayi Odamıza, üniversitelerden sivil toplum örgütlerine bu şehirde yaşayan ve bu şehre gönül bağı olan herkeste bir farkındalık oluşturup projeyi içselleştirerek katılım göstermesini arzu ediyoruz. Bu farkındalık adına, ilimizin Şoförler ve Otomobilciler Odası, Lokantacılar Odası gibi sivil toplum kuruluşları ile eğitim ve tanıtım programları organize etmeyi hedefliyoruz. Taksiciler ve lokantacılar gibi müşteri ile birebir diyalog kuran iş kollarının şehrimizin değerlerine hâkim olmasının, ‘Marka Şehir’ bilincinin tabana yayılması sürecini oldukça hızlandıracağına inanıyoruz.”