AKP Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur, Tüçrk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıldönümünde yaptığı açıklamada, kadının siyasetin öznesi olarak gördüklerini söyledi. Uygur, “Bizim anlayışımızda kadınlar hiçbir zaman siyasetin nesnesi olmamıştır. Biz kadınları daima siyasetin öznesi olarak gördük, görmeye de devam edeceğiz” dedi.
Belgin Uygur şu açıklamayı yaptı:
“Ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkı Avrupa da dahil olmak üzere bir çok ülkeden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde tanınmıştır. Türkiye’de kadınlarımız bu demokratik hakkını ilk kez Şubat 1935’te yapılan milletvekili genel seçiminde kullanmışlardır. Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 5’inci döneminde 18 kadın milletvekili seçilerek Meclis’e girmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde TBMM’de Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesi ülkemiz için bir milat olmuştur. Bugün TBMM çatısı altında seçilmiş bir kadın milletvekili olarak bu hakkın 1934’te tanınmış olmasından ülkem adına gurur duyuyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve saygıyla anıyorum.
Hükümetlerimiz dönemlerinde kadın hakları yalnızca kutlama yaptığımız tarihler olarak kalmamış aynı zamanda icraatta bulunduğumuz, devrim niteliğinde başarılara imza attığımız dönemler olmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kuruluşundan itibaren AK Parti’de siyasette kadınlara pozitif ayrımcılık uygulanmıştır. 81 il ve 922 ilçede örgütlenen AK Parti Kadın Kolları Teşkilatımız 5 milyon 200 bin üyesiyle dünyanın en büyük kadın sivil toplum kuruluşudur. Üstelik bu sayı diğer siyasi partilerin toplam üye sayılarının bile üzerindedir. 2002 yılında TBMM’de kadın milletvekili oranı yüzde 4,4’lerde iken bu oran içinde bulunduğumuz 27’nci dönemde yüzde 17,1’e yükselmiştir. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1934 yılında tanınmış ancak bu konudaki asıl büyük atılım son 18 yılda yapılmıştır. 31 Ekim 2013 tarihinde AK Parti’li 4 kadın milletvekilimiz ilk defa başörtülü olarak TBMM Genel Kurul çalışmalarına katılmışlardır. Bizim anlayışımızda kadınlar hiçbir zaman siyasetin nesnesi olmamıştır. Biz kadınları daima siyasetin öznesi olarak gördük, görmeye de devam edeceğiz.
Toplumun yarısını oluşturan kadınlarımızı yalnızca siyasette değil her alanda güçlendirmek için çabalıyoruz. Toplumun inşası sürecinde kadınlarımızın hayatın her alanındaki varlığı güçlü Türkiye’nin vazgeçilmez unsurlarındandır. Bu anlayışla eğitim, ekonomi, sosyal, kültürel, sağlık, tarım, istihdam ve birçok alanda kadınlarımız yer almış ve yükselmiştir. Yerel yönetimlerden üniversitelere, mülki idarelerden dışişleri misyonumuza kadar her alanda kadın yöneticilerimiz karar mekanizmalarında yer almaktadır. Bugün bu tablodan gurur duyuyoruz. Dini inançlarımızda, kültürümüzde ve tarihimizde kadın, erkekle birlikte hayatın her alanında yer almıştır. Buradan aldığımız güçle kadınlarımız için gayretlerimize devam ediyoruz.
Bu vesileyle Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 86. yıldönümünde tüm kadınlarımıza sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.”