Balıkesir Tabip Odası: Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü açılsın. Aşı üretimimizi biz yapalım.
2001 yılında kapatılan Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nün yeniden açılması isteniyor.
Balıkesir Tabip Odası, 1928’den 2011’e kadar çeşitli salgın hastalıklar için aşı üretimi yapılan Enstitü’nün yeniden açılmasını ve yerli ve milli aşı üretiminin buraüda yapılmasını istedi.
Balıkesir Tabip Odası’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı veya Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Türkiye’de yaşayan halkın sağlığının korunması amacıyla temel laboratuar hizmetleri yürütmek için 27 Mayıs 1928 tarihinde kurulmuştur. Türkiye’nin ilk halk sağlığı laboratuarıdır.
Enstitü hızlı yayılan enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele etmeye başlamıştır. BCG Aşısı, serum, kuduz aşısı, çiçek aşısı, Tifüs, Boğmaca aşısı, İnfluenza virüsü aşısı, Newcastle virüsü aşısı, Fibrinojen, albumin ve gamma globulin üretti.
1931 yılında, ağız yoluyla uygulanan BCG Aşısı üretimine başlanıldı.
1932 yılında, serum üretiminin ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelmesi sonucu, dışarıdan serum ithali durduruldu.
1933 yılında, Simple Metodu ile kuduz aşısı üretimi ele alındı.
1934 yılında, İstanbul Aşıhanesi, Enstitü bünyesine nakledildi ve çiçek aşısı üretimi ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye getirildi.
1935 yılında, Farmakoloji Şubesi kurularak yerli ve yabancı ilaçlar ile diğer hayati maddelerin kontrolüne geçildi.
1936 yılında, Hıfzıssıhha Okulu açıldı.
1937 yılında, kuduz serumu üretilmeye başlandı.
Aynı zamanda enstitünün İlaç Kontrol Şubesi devletin ilacını denetlerdi. Bu durum ilaç firmalarının korkulu rüyasıydı. Aşı ve Serum Şubesi Müdürlüğü Difteri, Boğmaca, Tetanoz ve her türlü tedavi anti-serumunun üretildiği bölümdü.
Bakteri besiyerleri büyük cam galonlar içinde imal edilir ve oda kadar büyük neredeyse tarihi otoklavların içinde sterilize edilirdi. Üretilen anti serumlar arasında akrep, yılan sokmalarına karşı serumlar olduğu gibi gazlı kangren anti serumları da bulunmaktaydı.
1940’lı yıllarda Türkiye, Ortadoğu ülkelerine Tifüs aşısı satacak noktaya geldi.
1942 yılında, tifüs aşısı ve akrep serumu üretimine başlandı.
1947 yılında, Biyolojik kontrol Laboratuvarı kuruldu. Enstitü bünyesinde aşı istasyonu açıldı. İntradermal ve BCG aşısı üretimine geçildi.
1948 yılında ülkemizde ilk defa boğmaca aşısı üretimi yapıldı.
1950 yılında, İnfluenza Laboratuvarı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Uluslararası Bölgesel İnfluenza Merkezi olarak tanındı ve İnfluenza aşısı üretimine başlandı.
1951 yılında, ilk kez antibiyotiklerin ve bazı vitaminlerin kalite kontrolüne başlandı.
1954 yılında, İlaç Kontrol Şubesi kuruldu.
1956 yılında, tetanos aşısı daha modern metotlarla üretilmeye başlandı.
1958 yılında, ilk kez frenginin modern yöntemlerle teşhisi ele alındı.
1966 yılında, Kolera Referans Laboratuvarı kuruldu.
1974 yılında, Mikoloji Laboratuvarı açıldı.
1976 yılında BCG aşısının deneysel üretimine başlandı.
1983 yılında, kuru BCG aşısı üretimine başlandı.
1984 yılında Zehir Danışma Merkezi açıldı.
1987 yılında AIDS Araştırma merkezi açıldı.
1950’lerden sonra Hıfzıssıhha Enstitüsü; Türk halk sağlığının korunmasında laboratuvar hizmetlerinin Türkiye genelinde yaygınlaştırılması başlatıldı. 16 ilde bölgesel düzeyde hizmet vermek amacıyla şubeler açıldı.
Enstitü, 2011 yılında kapatıldı. Halk Sağlığı için yapılabilecek en önemli işlerden birisi; Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü yeniden açılarak, aşı üretimine devam etsin… Pandemi; hastanede yapılan tedavi ile değil, ayni zamanda ve daha önemlisi Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağlığı Biliminin epidemiyolojik çalışmaları ile önlenir…”