TOPLU TAŞIMADA HES KODU UYGULANAMAZ! NEDEN Mİ?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÖMÜR BOYUER

 

Covid-19 hayatı her yönüyle olumsuz etkiledi. Ekonomileri, siyaseti, iş hayatını, insan ilişkilerini, sanatı ve daha birçok şeyi tekrar şekillendiriyor.

Sağlık Bakanı her gün verileri açıklıyor. Verilerin gerçeği yansıtmadığı konusunda herkes hemfikir ya da şüpheliler. Muhalefetin, Sağlık Bakanlığı’nın verilerini dayanak olarak göstermesi ve gerçekte açıklanan verilerin 20 kat daha fazlasının olduğunu iddia etmesi üzerine, Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklama sadece ülkemizde değil dünya kamuoyunda da ses getirdi.

Hepimiz için çemberin daraldığı kesin. Yakın veya uzak çevremizde Covid-19 dan etkilenen mutlaka birileri var.

Dünya Sağlık Örgütü son yaptığı açıklamada dünya üzerinde gerçek vaka sayılarının açıklananın çok daha üzerinde olduğunu duyurdu.

Tedbiri elden bırakmamak ve yeni(den) tedbirler almak, kısıtlamalara gitmek kaçınılmaz.

HES kodu uygulaması da alınan tedbirlerin en önemlisi ve en başta geliyor. İlk uygulama alanı olarak Devlet Kurumlarında ve Belediyelerde hayata geçti. Çok kısa süre içerisinde ise özel sektörde de uygulanması söz konusu oldu. Amaç; Covid-19’a yakalanan veya karantinaya dahil olan vatandaşların elini kolunu sallayarak her yere girip çıkmasını önlemek.

Bu anlamda HES kodu uygulaması doğru bir uygulama.

En son İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamayla Toplu Taşıma Araçlarında ve Konaklama Tesislerinde HES kodu uygulamasını zorunlu kıldı.

Genelgeye göre, şehir içi toplu ulaşım araçlarında, kişiselleştirilmiş akıllı seyahat kartı kullanılan şehirlerde HES kodu artık zorunlu. Balıkesir de bu uygulamayı hayata geçirmek zorunda olan illerden biri ve ilçelerde bu kapsama giriyor.

Bu yönetim anlayışı ve hayatın pratiğinde köklü değişikliklere gidilmediği sürece; Balıkesir’de Toplu Taşımada HES kodu uygulanamaz.

Nedenlerini açıklamadan önce bu uygulamanın bugünden yarına hayata geçemeyeceğini de belirtmek gerekiyor.

Zira “Şehir içi toplu ulaşımda HES kodu sorgulama” genelgesi kapsamında; şehir içi toplu ulaşım araçlarında kişiye özel elektronik/akıllı seyahat kart sistemleri, Sağlık Bakanlığı’nın Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasına entegre olması gerekiyor. Bu da bir süreç.

 

Evet, Balıkesir’de neden uygulanamaz?

Bu sorunun cevabını tam olarak verebilmek için yerel seçim öncesine yani adayların peş peşe vaatlerini sıraladığı dönemi hatırlatmak gerekiyor.

Bildiğiniz üzere Balıkesir’de seçimlerin sonucu çok az farkla belirlenmişti. Balıkesir il ölçeğinde toplu taşıma sektöründe yüzlerce esnaf ve yanlarında çalışanlarla birlikte ve dahi değişik kalemlerde bu sektörden evine ekmek götürenleri de düşündüğünüzde binlerce kişinin etkileşimi söz konusu.

Yücel Yılmaz kadar olmasa da en büyük rakibi İsmail Ok da bu sektördeki oy potansiyelinin farkındaydı. Toplu Taşıma Sektörünü sadece bu sektörden ekmek yiyenler olarak düşünmek büyük hata olur. Araçlarına binen yüzbinlerle etkileşim içerisindedirler.

Yücel Yılmaz kamu yararını ve olumsuz sonuçlarını göz ardı ederek ne pahasına olursa olsun sadece seçimi kazanma odaklı bir vaatte bulundu ve bulunduğu vaatte “toplu taşıma araçlarında elden para toplamaya izin vereceği” yönündeydi. Bu seçim döneminde reklam panolarında da yer aldı.

Yazımı okursa “Hayır böyle bir izin söz konusu değil” dediğini duyar gibiyim.

Ayrıca da bu sözüne de katılırım. Haklı Hukuki olarak kağıt üzerinde böyle bir izin söz konusu değil.

Üstelik böyle bir izni yani kayıt dışı çalışma hakkını kişisel olarak hiçbir kimsenin veya kurumun verme yetkisi yok. Vermeye de kalkarsanız yasalar önünde suçlu olursunuz.

Bu hamle karşısında İsmail Ok bunun mümkün olamayacağını, kayıt dışı çalışmanın denetimlerde ortaya çıkması durumunda esnafın büyük cezalarla karşı karşıya kalacağını, başta Belediye olmak üzere kamunun zarara uğrayacağını söyleyeceğine; tuttu Belediye’nin sözleşme yaptığı firmayı ve sözleşme koşullarını anlattı. Bu şekilde sonuç almayı düşündü ama boş bir hamleydi. Zira yapılan sözleşme gizli saklı bir şey değildi. Üstelik sözleşmeyi de Yücel Yılmaz yapmamıştı. Gerçi onlarca kişinin erişimine açık olan ve şeffaf yönetimin bir gereği olarak halkın da bilmesinde sakınca görmediğim söz konusu sözleşmeyi İsmail Ok’un sanki gizli bir belgeymiş gibi sunması; seçim sonrasında bazı çalışanları mantık dışı gerekçeler üretilerek ve onurlarıyla oynanarak işten çıkarılmalarına gerekçe oldu. Buda ayrı bir yazıda ele alınması gereken konu şimdilik geçelim.

Seçim öncesi ciddi bir kitleye verdiğiniz sözü üstelik bıçak sırtında da seçimi kazandıysanız; seçim sonrası iş başına geldiğinizde “ben aydım ve caydım” diyemezsiniz.

Seçim sonrası toplu taşıma sektöründe söz verilen esnafla bir protokol imzalandı ve sözde verilen söz tutuldu.

Yapılan bu protokolle çoğu esnaf arkadaş elden para toplama hakkını elde ettiğini sanıyor ama yanılıyor.

19.03.2019 tarihinde 295 Karar nolu ve Belediye Meclisince kabul edilen Toplu Taşıma Yönetmeliğinin 3. Bölümünün 12. Maddesinin (1) fıkrası şunu der; “Belediye sınırları içerisinde toplu taşıma yapabilmek için Belediye tarafından sözleşme ile yetkilendirilmiş işletenlerin kazançlarından, sözleşme ile belirlenen Belediye payı elektronik ücret toplama sistemi ile tahsil edilir.”

Esnafla yapılan protokol bu maddeyi ortadan kaldırmıyor ve de kaldıramaz.

Peki, protokol neyi söylüyor?

“Yolculardan tahsil edilen ücret esas olarak elektronik ücret toplama sistemi ile yapılır. ANCAK ZORUNLU HALLER DURUMUNDA ELDEN ÜCRET TAHSİL EDİLEBİLİR.”  Diyor.

Zorunlu hal nedir? Zorunlu hal elektronik ücret toplama cihazınızın arıza yapmasıdır ki en kısa sürede bunu yetkililere iletmek zorundasınız süreklilik arz edemez sözleşmeler ve yönetmelikler böyle diyor yada yazılımda arıza olabilir.

Yani şoförün veya mal sahibinin elden para toplama ihtiyacı veya isteği zorunlu bir hal değildir ve bir keyfiyettir.

Üstelik vergi usul ve kanunlarına göre elden topladığı ücreti kayıt dışılığından çıkarıp kayıt altına almak zorundadır.

Yapılan protokolle Belediye ve yetkililerini hukuki anlamda zora düşüren bir şey söz konusu değil.

Bazıları farkında olsa da olmasa da büyük riskleri esnaf taşıyor.

Teknik olarak ve belgeli olarak Belediye esnafa elden para toplama hakkı vermemiştir.

Toplu taşımada Balıkesir’de durum şu; elden taşıma ücretini tahsil edenler ile çok az sayıda da olsa elden tahsil etmeyenler de var. Bu farklı uygulamaların yarattığı aslanı kediye boğdurtmak gibi olumsuz yönlerini de bilmesi gerekenler biliyor. Buda ayrı bir yazı konusu bunu da geçelim.

İçişleri Bakanlığı yayınladığı son genelgeyle toplu taşıma araçlarında HES kodu olmadan yolcuk yapmayı ve yolcu taşımayı yasakladı.

Bu yasak elden para toplandığı sürece uygulanamaz.

Uygulanmaz ise esnaf ve vatandaş ciddi para cezalarıyla karşı karşıya kalır. Elden ücret ödeyen ve elektronik ücret toplama cihazına kişisel kartını dolayısıyla HES kodunu okutan vatandaşlar araç içerisinde eninde sonunda kavga eder.

Belediye, İçişleri Bakanlığının genelgesini uygulamak zorunda hem bundan dolayı hem de halkta oluşacak tepkiden dolayı şu anki uygulamaya göz yumamayacaktır.

Esnaf arkadaşlardan bazıları bana kızabilirler. Ben sadece olan ve olacakları ortaya koydum. Çok zor durumda olduklarını biliyorum. Farkındayım ödediğiniz vergi yükünden, ödediğiniz kdv yükünden, Belediye aktarılan kira bedelleri yükünden büyük oranda rahatlayarak büyük zorluklarınızı aşmaya çalışıyorsunuz. Ama doğru çözümün bu olmadığı aşikar ve süreklilik arz etmeyeceği de bir gerçek. Günü değil geleceğinizi kurtaran çözümlere ihtiyacınız var. Bugün pandemi olmasa da yarın mutlaka ama mutlaka buna müdahale edilecektir.

Son söz olarak;

Bugünkü yönetim anlayışı ve hayatın pratiğinde…

Balıkesir Toplu Taşımada HES kodunu uygulayamaz.

TOPLU TAŞIMADA HES KODU UYGULANAMAZ! NEDEN Mİ?
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!