Yücel Yılmaz, bisiklete binerek Konya Büyükşehir Belediye Başkanı’na meydan okumuş. Biz de bu satırlar aracılığıyla meydan okuyoruz…
CUMARTESİ günü Ayvalık’ta gezerken bir beyaz eşya mağazasının vitrinindeki bisiklet dikkatimizi çekti.
Sarı siyah renkte, markasını bilmediğim o bisiklet görünümüyle bizi kendine çekiverdi.
Hani cüzdanda ya da kartta para olsa, hiç tereddütsüz girip “paketleyip adrese gönderin” diyeceğiz adamlara.
Annem de yanımızda..“Al, al, al; kaç paraysa ben vereyim” diye tutturdu.
Bir de üç tekerleklisi vardı; arkasında önünde sepetleri falan.. O’nun gözü sepetlide. “Ben de binerim” dedi.
Alasım var; bisiklet “gel, al beni” diye bağırıyor!
Duygusal olarak bağlandık yani, o derece.
E bir de realite var yani; hem cüzdan sınırlı, hem de kapının önünde aylardır kilitli halde duran gıcırgıcır bir bisikletimiz var zaten.
Bizim kıza aldıydık; annesi gibi iki tekerleğin üstünde denge sağlamakta marifetsiz!
Öylece duruyor.
Dedim, “o bisiklet kapının önünde durup duruyor; bunu alsak binecek misiniz yani…”
O da öylece duracak!
Sünnetten sonra bizim oğlana aldıydık bir bisiklet; ilk binişte sürdü gitti. O bakımdan bana çekmiş; bende aynısını yaptıydım. Tabi iki pedal sonra düşünce “beni niye düşürdün” diye bağırıp bisikleti tekmelemediydim. Bizim oğlan yaptı; çok ayıpladım!
***
BİSİKLET mevzusu nereden çıktı?
Büyükşehir Belediyemizin ‘Avrupa Hareketlilik Haftası’ muhabbetinden.
İstasyonun orada yeni açtıkları yolda sabahın erkeninde bisiklet turu yaptılar ya.
Bizim kıymetli Başkan Yücel Yılmaz, lacivert kakım elbiseleri, kravatı eşliğinde pedal çevirdi.
Herkes spor giyinmiş, Başkan takım elbiseli.
“Bisiklete binelim” çağrısı yapıyor.
Toplamışlar bisikletli yirmi – otuz çocuğu, poz veriyorlar.
Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında, on Büyükşehir Belediyesi’nin katıldığı bir projeymiş bu.. Startı bizim buradan vermişler.
Mevzuda ‘meydan okuma’ da var.
Yücel Yılmaz, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı’na meydan okuyor!
POLİTİKA’da‘Şehir ve İnsan’ başlığıyla Balıkesir’e dair yazılarıyla tanıdığınız Ahmet Sert, Facebook’ta bu konuyu ele almış.
Diyor ki: “Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmak isteyen Balıkesirliler “olmayan hangi bisiklet yolunu kullanarak” bu davete icabet edecek. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı bu meydan okumaya epey gülmüştür sanırım sabah sabah…Allah müstehakını versin Sayın Yılmaz bile demiştir muhtemelen…İş olsun torba dolsun türünden, anlamsız, bol soslu popülist hareketlerden öte anlamı yok bu hareketlerin…Konya dediğiniz yer 550 kilometrelik bisiklet yoluyla bırakın ülkeyi dünyada en fazla bisiklet yoluna sahip ikinci şehir.Gar alanında yapılan birkaç yüz metrelik bisiklet yolunda iş olsun diye pedal çevirmekle olsa keşke bu işler…”
***
KONYA Büyükşehir, beş yüz elli kilometrelik bisiklet yoluyla yapmış; New York’tan sonra en uzun ikinci bisiklet yollarına sahipmiş.
Yani İstasyonun arkasında yeni yapılan birkaç yüz metrelik bisiklet yoluyla mı meydan okunuyor Konya’ya?
***
BU etkinlikten kimselerin haberi yok.. O da ayrı mevzu.
Sosyal medyaya son dakika bir afiş koyup “pedal çevirelim” diyorlar.
Bisiklet kullanıcılarının çoğu habersiz.
Sorsak şimdi, “pandemi var, kısıtlamalar var, o yüzden çok katılım olsun istemedik” diyecekler.
Kendileri her türlü kalabalığın içine maskesiz mesafesiz dalıyorlar tabi.
Neyse.
***
ŞOV, siyasetçinin gıdasıdır. Bizim Başkan da şovu çok seviyor.
Şov yapmak için altyapı olması lazım tabi. Meselâ şu bisiklet muhabbeti.. Siyasi imaj, halkın içindelik falan gayet güzel.. Mesaj sağlam.
Altyapı nerede?
Hani Balıkesir’in her yerinde güvenli bisiklet yolları falan oluyordu; şehirde bisiklet kullanımı yaygınlaşıyordu…
Bir iki yerde kısa mesafe yol yapıp havalarını attılar; hepsi o.
Sonra..
“Konya Büyükşehir Belediyesi’ne meydan okuyoruz!..”
Ahmet Sert’in yazdığı gibi, adam sabah sabah çok gülmüştür yani.
***
BİSİKLETE binmeyi ben de seviyorum.
Ama düşünüyorum şimdi..Atatürk Mahallesi’nden Yeşilli’ye bisikletle nasıl gelirim?
Bir kamyonun, ticarinin, ya da kafayı kazıtıp tepeyi tas gibi bırakan delikanlının kullandığı Doğan görünümlü Şahin’in altında kalmadan..Nasıl ulaşırım Çarşı’ya?
Gelinmez yani, çok zor.
En başta, Altıeylül Kavşağı’ndan dolaşıp TTM’nin oraya ulaşana kadar ecel terleri döker insan.
Yücel Yılmaz çıksın evinden meselâ; lacileriyle beraber atlasın bisiklete, kenardan kenardan pedal bassın Büyükşehir’e kadar. İstasyonun arkasındaki boş yolda gönül rahatlığıyla pedal çevirmeye benzemiyor bu işler. Trafik deli gibi; bisiklet kullanıcıları için büyük risk.
***
O yüzden şov yapmayı bırakın artık. Şehir gerçeklerine dönün.
