AK PARTİ ‘TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ’Nİ ÖNGÖREN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN İMZAYI ÇEKMEYİ KONUŞUYOR. GEREKÇE, EŞCİNSELLERİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜĞÜ İDDİASI.
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, “İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması yanlıştı. Bu metnin içinde iki önemli husus var; bizimle asla uyuşmuyor. Bunlardan birisi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği meselesi. Bir de cinsel yönetim ve yönelim tercihi. Başka şeyler de var ama bu iki mesele tam da LGBT vesaire unsurların, marjinal unsurların ekmeğine yağ sürecek kavramlar olduğu ya da onların arkasına sığınarak faaliyet yapabilecekleri alanlar olduğu görülüyor. Nasıl girdiysek öyle çıkarız” diyor.
UCLG-MEWA adlı uluslararası yerel yönetim kuruluşunun Eşbaşkanlığını yapan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, 2018’de çok sayıda ülkeden yerel yönetim ve STÖ temsilcisinin katıldığı Güre’deki toplantıda ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sözleşmesi’ni imzalamıştı. Bu sözleşmeler, kadına şiddetin önüne geçilmesi, aile ve çocukların korunması gibi iyi niyetli çabalar olsa da satır aralarına gizlenen ‘cinsel yönelim ve yönetim özgürlüğü’ ifadelerinin eşcinselliği koruyan ve kollayan boyutu bulunuyor. AK Parti içinde ‘İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekme’ düşüncesi tartışılırken, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın UCLG-MEWA’nın sözleşmesine attığı imzayla ilgili nasıl bir tavır takınacağı merak konusu.
İstanbul Sözleşmesi tartışılırken.. Yücel Yılmaz o imzayı geri çeker mi acaba?
AK Parti iktidarı ‘İstanbul Sözleşmesi’ni tartışıyor.
Nedir İstanbul Sözleşmesi?
11 Mayıs 2011’de Avrupa Birliği Bakanlar Kurulu toplantısında imzaya açılan..
Açılımı: ‘Kadına yönelik şiddet, ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi.’
Hukuki bağlayıcılığı olan uluslararası bir belge.
1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe giriyor ve otuz dört ülke imzalıyor.
Türkiye, belgeye imza koyan ilk ülke!
Sözleşmede, dönemin Dışişleri Bakanı, bugünün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun imzası var.
İstanbul Sözleşmesi 2012 Şubat’ında Bakanlar Kurulu’nca imzalanıyor. Resmi Gazete’de yayımlanıyor ve 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giriyor.
TBMM’deki müzakerelerde tüm partilerin grupları sözleşmeye destek veriyor.
AK Parti, CHP, MHP ve HDP gruplarından itiraz gelmiyor.
Aileyi koruma, kadına yönelik şiddeti önleme, kadının toplumda erkekle aynı eşitlikte olduğunu belgeleme adına önemli bir sözleşme.
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin çokluğunu hesaba katarsak..
Kadını şiddetten korumak adına önemli bir ilerleme Türkiye için.
***
BELGE İMZALANDI, İL EYLEM PLANLARI HAZIRLANDI
MEVZU, kadına yönelik şiddetle mücadele ama.
İşin içinde bir de ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kavramı var.
Kulağa hoş gelen bir kavram sonuçta.
İktidar da, muhalefet de ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kavramında aynı noktada buluşuyor.
Tabi bu sözleşmenin altyapısını da iyi araştırıp okumak lazım.
Sözleşmeyi TBMM’de kabul ettiren, Bakanlar Kurulu’nda imzalatan, yürürlüğe girmesinde etkili olan sivil toplum örgütlerinin payı büyük.
Kiminin başı dışarıda; uluslararası bağlantıları var.. Kimisi, ‘demokratikleşme’ adına bu kavgaya dahil.. Kimisi siyasi hesaplar yapıyor, falan filan.
Sonuçta Türkiye bu sözleşmeyi kabul ediyor, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ne onay veriyor, ülke genelinde bu doğrultuda kamusal çalışmalar yürütülüyor.
Örneğin İl Eylem Planları hazırlanıyor. Jandarma ve Polis Teşkilatları, yerel yönetimler, hukuk platformları, Diyanet İşleri Teşkilatı, Milli Eğitim, sivil toplum örgütleri, özellikle kadın dernekleri falan Eylem Planları’nın hazırlayıcısı ve uygulayıcısı oluyor. İllerde Valilikler bu konunun takipçisi, denetleyicisi ve sorumlusu konumunda.
***
NUMAN KURTULMUŞ’TAN ‘MARJİNAL UNSURLAR’ AÇIKLAMASI
SÖZLEŞME imzalanmış, uygulamaya konulmuş, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği üzerine politikalar geliştirilmiş, ulusal ve uluslararası platformların çalışma alanı haline gelmiş ve üstünden yıllar geçmiş.
AK Parti iktidarı bugün niye bu sözleşmeyi mevzu ediyor?
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş bakın ne diyor:
“İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması yanlıştı. Bu metnin içinde iki önemli husus var; bizimle asla uyuşmuyor. Bunlardan birisi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği meselesi. Bir de cinsel yönetim ve yönelim tercihi. Başka şeyler de var ama bu iki mesele tam da LGBT vesaire unsurların, marjinal unsurların ekmeğine yağ sürecek kavramlar olduğu ya da onların arkasına sığınarak faaliyet yapabilecekleri alanlar olduğu görülüyor.”
Kurtulmuş, “bu işe nasıl girdiysek öyle çıkarız” diyor özetle.
Türkiye’nin bu sözleşmeye imza atmasının yanlışlığına dikkat çekiyor ve ekliyor:
“AK Parti olarak buna bigane kalamayız. Nasıl usülünü yerine getirerek bu sözleşme imzalanmışsa, aynı şekilde usülü yerine getirilerek bu sözleşmeden çıkılır.”
***
AK Parti’ye göre, İstanbul Sözleşmesi’nde adı geçen ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ ve ‘cinsel yönelim ve yönetim tercihi’ ifadeleri, eşcinselliği koruyor. AK Parti, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet eşitliğini toplumsal yapı ve geleneklerin karşısında bir tehdit olarak görüyor. Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından bunun böyle olduğu açıkça anlaşılıyor.
Gündeme getirirken, imzayı atarken, uluslararası bir sözleşmeyi eksiksiz ve tartışmasız kabul ederken.. Sözleşmenin gerekleri doğrultusunda kamusal eylem planları uygularken.. Bunun böyle olduğunu düşünemediler belli ki.
***
UCLG-MEWA’NIN SÖZLEŞMESİNE ATILAN İMZA
BİTTABİ bu sözleşmeden yola çıkarak farklı uluslararası örgütlenmelerde de cinsiyet eşitliği ve cinsel yönelim hürriyetini destekleyen çaba ve çalışmalar oluyor.
Bunlardan birisi, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın ‘Eşbaşkan’ı olduğu UCLG MEWA.
Açılımı: Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı.
Hatırlarsanız 2018 Nisan ayında Edremit Güre’deki Adrina Otel’de UCLG MEWA’nın bir toplantısı olmuştu.
Karesi Belediyesi’nin evsahipliğindeki toplantının gündemi neydi?
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ekseninde Katılımcılık ve Girişimcilik.
Uluslararası kuruluşun başkanı, yöneticileri, çeşitli ülkelerin yerel yönetim temsilcileri, ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının katıldığı ‘panel’ adı altındaki organizasyon iki gün sürdü.
Türkiye, Lübnan, Afganistan, Filistin, İspanya, Kuveyt, Hollanda, Suriye, Senegal, Ürdün, Çek Cumhuriyeti ve Yemen’den yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinden iki yüz katılımcı konuk edildi.
Karesi Belediyesi konuklarını çok güzel ağırladı; yedirdi, içirdi, yatırdı, gezdirdi, dolaştırdı.
O toplantıda bir belgeye imza atıldı:
Sürdürülebilir Kalkınma hedefi 5’in Yerelleştirilmesi Taahhüdü.
Yücel Yılmaz da diğerleriyle birlikte belgeye imza koydu.
Yücel Yılmaz o tarihte Karesi Belediye Başkanı’ydı. İki yıl sonra Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. UCLG-MEWA’nın Eşbaşkanı ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin yılmaz savunucusu.
***
NUMAN KURTULMUŞ’un ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kavramına ilişkin açıklamaları ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkabileceklerini söylemesi.. 2018’de Güre’de imzalanan bu belgeyi aklımıza düşürdü.
Tüm kuşkuculuğumuzla bu tür uluslararası örgütlenmelerde hep bir maraz ararız. Aranan maraz her zaman bulunur! Çünkü bu uluslararası örgütler, başı dışarıda kurumlar ve yerli işbirlikçi – katılımcı yapılar, çok süslü cümlelerle gözleri boyar; ama derinliklerde bir yerde kesinlikle ‘gizli niyet’ vardır.
UCLG-MEWA böyledir demiyoruz elbet; genel manada öyledir yani.
***
YÜCEL YILMAZ O İMZAYI GERİ ÇEKER Mİ?
YEREL gazete olunca, gelişmeleri yerelleştirmek ve yerel perspektiften bakmak durumundayız. Bu yüzden Yücel Yılmaz’ı mevzuya dahil ediyoruz. Yani, yerel pencereden bakıyoruz olaya.
***
TOPLUMSAL Cinsiyet Eşitliği ve cinsel yönelim alanında ilk imzayı Türkiye’nin attığı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın konuşulduğu bu ortamda.
O sözleşmeden yola çıkılarak UCLG-MEWA bünyesindeki sözleşmeye atılan imzayı geri çekmeyi de düşünmek lazım o zaman.
Yani, Yücel Yılmaz’ın mensubu olduğu partinin Genel Başkan Vekili “nasıl girdiysek öyle çıkarız” diyorsa..
Yücel Yılmaz’ın, siyasi geleceğini de hesap ederek “sizden önce ben çıktım” demesi beklenmez mi?
AK Parti ve öteki partiler, ‘gizli niyet’i fark edemeyip belgeyi nasıl imzaladıysa..
Yücel Yılmaz da UCLG-MEWA’nın önüne koyduğu sözleşmede ‘gizli niyet’ olabileceğini düşünmeden imzayı bastı yani.
***
EŞCİNSELLİK YAYGINLAŞTIRILIYOR VE ÖZENDİRİLİYOR
BU uluslararası sözleşmeler, imzalar, anlaşmalar falan kesin bağlayıcı oluyor. Örneğin eşcinselliğin küresel bazda tasvip görmesine, normal karşılanmasına, eşcinsel evliliklerin onaylanmasına, eşcinsel örgütlenmelerine ve bu alandaki ‘özgürlükler’in kabul görmesine onay vermektir.
Kimsenin tercihlerine karışamayız, bizi ilgilendirmez. Herkes kendi hür iradesiyle tercihini belirler.
Ama o tercihin toplumsal baskı aracı olarak dayatılması, yaygınlaştırılması, özendirilmesi gibi eylemleri hanginiz kabul eder?
Bu konuda film sektörü açıkça bir dayatma yapıyor meselâ.
Hemen her film ya da diziye eşcinsel unsurlar monte ediliyor. Senaryolar, eşcinselliğin özendirilmesi ve yaygınlaştırılması üzerine kurgulanıyor.
Durum böyle.
***
KARESİ Belediye Başkanı’yken, Çankaya Sokak’ı LGBT’nin simge renklerinden oluşan gökkuşağı şemsiyeleriyle süsleyen.. Çeşitli kesimlerden gelen tepkiler sonrasında şemsiyeleri kaldıran Yücel Yılmaz’ın..
Vaktiyle ‘gizli niyet’ içerebileceğini hiç hesap etmeden imzaladığı sözleşmeden de çekilebileceğini düşürüyoruz.
Hem zaten biz ‘eşbaşkanlık’ kavramına da karşıyız yani.