BURHANİYE BELEDİYE BAŞKANI ALİ KEMAL DEVECİLER’İN BAŞINI ÇEKTİĞİ EKİP MEVCUT ADAYLARIN DIŞINDA FARKLI BİR İSİM ARAYIŞINDA. İLK AKLA GELENSE BİRKAÇ GÜN ÖNCE KARESİ İLÇE BAŞKANI SEÇİLEN DİLEK YALÇIN.

 BANDIRMA Belediye Başkanı Tolga Tosun, ilçe kongresi sürecine müdahil olduğunu itiraf edip CHP’lilerden özür dilemiş ve belediye başkanlarının örgüt, kongre işlerine karışmasının doğru olmadığını söylemişti. Ne ki, CHP’li belediye başkanlarının hemen hepsi kendi ilçelerindeki kongrelere açık seçik müdahil oldular. Bunların başında Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler geliyordu. Kendi ilçesini dizayn eden Deveciler, başka ilçeler için de çalıştı. Deveciler şimdi de İl kongresini kafasına göre dizayn etmenin derdine düştü.

İL Başkan adaylıklarını açıklayan Serkan Sarı, Ender Biçki, Ömür Boyuer, Hilmi Okur, Hakan Kahraman gibi isimlerin hiç birine sıcak bakmayan ve bunların dışında farklı bir ismin aday olması üzerine strateji geliştiren Deveciler, mevcut İl Başkanı Serkan Sarı’nın bu süreçte yeniden kazanma olasılığını hesap ederek, Sarı ile yıldızı barışmayan Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın’ı öne sürmeye hazırlanıyor. Bazı ilçe başkanlarıyla gizli toplantı yapan Deveciler’in bu tavrı merkez ve ilçelerdeki partililerin tepkisine neden oluyor.

Bu arada Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın’ın İl Başkan adaylığına sıcak baktığı ve altyapı çalışmalarına başladığı da ileri sürülüyor. Genel Merkez’de adaylığıyla ilgili bazı görüşmeler yaptığı da gelen bilgiler arasında. Deveciler’in bel bağladığı ve ilçelerin desteği için çalıştığı Dilek Yalçın, Karesi ilçe kongresinden birkaç gün önce “siyaseti kimseyi var ya da yok etmek üstüne yapmıyoruz” demiş, “ona göre buna göre dizayn olma sorununa” dikkat çekmişti. Yalçın, kendisine karşı olanları ise ‘hatalı hücre’ olmakla suçlamıştı.

 Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU

Dizaynırlar İl Başkan adaylarını beğenmedi.. Dilek Yalçın’ı aday yapmaya çalışıyorlar!

 BUGÜN CHP’deki son gelişmeleri aktarayım dedim. İlginizi çekerse buyrun okuyun.

***

ÖNCE Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun’un itirafından ve özründen söz edelim.

CHP Bandırma İlçe kongresinde, kendinden önceki Belediye Başkanı Dursun Mirza ve eski Milletvekili Mehmet Tüm’ün “Belediye Başkanları bu işlere karışmasın, Tolga Tosun sürecin her yerinde vardı” diye başlayıp sürdürdükleri suçlamalara atfen şöyle demişti:

“Evet, kongre sürecine müdahil oldum. Ama beni suçlayanlar da kendi dönemlerinde bu işlerin bizzat içindeydiler. Belediye başkanları örgüt işlerine karışmamalı, ben karıştım; bundan sonra karışmayacağıma söz veriyorum.”

Bir anlamda özürdü bu sözler.

***

..VE fakat CHP’nin belediye başkanları hem kendi ilçelerinde, hem de 16 Şubat’ta yapılacak İl kongresine fena halde salça oluyorlar.

Salçalık da bir seviye.. Kimileri var ki, işi gücü bırakmış, mevcut adayların dışında farklı bir ismi İl Başkanı seçtirmenin derdine düşmüş!

Örnek mi?

Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler.

Belediye işlerinden zaman ayırıp örgüt işlerine derin dalış yapabilen Deveciler, “adayım” diye kendisini ortaya atanların hiç birini beğenmiyor. Yeni bir İl Başkan adayı arıyor.

***

MEVCUT İl Başkanı Serkan Sarı, eski İl başkanlarından Ender Biçki, eski Merkez İlçe başkanlarından Ömür Boyuer, üç kuşaktır iktidar yüzü göremediklerinden başka bir sözü olmayan partili Hilmi Okur, Bandırma’dan “ben de adayım” diye ortaya çıkan Hakan Kahraman.. Bu arkadaşlar yarışa hazır.

Dahası var.

Eski Merkez İlçe başkanlarından Ali Kesen de bugün yarın “adayım” diyecek. Kongre kongre dolaştı, nabızları yokladı, belli ki ufukta cılız bir ışık gördü, takım elbiseyi kravatı kuşanıp yine kendini ortaya attı.

İHA’ya demeç verip adaylığını ilan eden Murat Karacan da var tabi. Kendisini ‘aktivist’ olarak tanıtan bu arkadaş hiçbir ilçe kongresinde yoktu; partililer de kendisini tanımıyor. Üye olmadığı konuşuldu; henüz aday üye pozisyonundaymış. Sonuçta “adayım” dedi mi, dedi.

Bu süreçte başka isimler de çıkabilir, bekleyin.

***

DEVECİLER bu isimlerin hiç birisini beğenmiyor.

Hafta sonu yeni seçilen üç beş ilçe başkanını yanına çağırmış, “bunlarla olmaz, yeni bir isim bulalım” demiş.

Aklındaki isim, geçtiğimiz günlerde yeniden Karesi İlçe Başkanı seçilen Dilek Yalçın.

Hâttâ Ankara ayağını da ayarlamış; “git Genel Merkez’de bi görün” demiş.. Yalçın da Ankara’ya gidip bazı görüşmeler yapmış.

Deveciler’in siyasi hesapları günübirlik olmaz; geleceğin hesabını yaparak adım atar. Ortalığı karıştırmakta mahirdir. Karmaşadan beslenme, bunu fırsata çevirme, milleti birbiriyle çarpıştırıp sonra ayırıcı güç olma eylemleriyle ünlüdür.

Şimdi partinin orta yerine hazırladığı yeni bombayı atıp patlatacak.

***

DEVECİLER’in bu yeni planına destek veren ilçe örgütleri ve belediye başkanları da var elbet.

Ömür Boyuer’le Ender Biçki arasında gelip giden Bandırma meselâ.. Yeni seçilen Başkan Selim Panç, bu plana destek veriyor. Tabi Panç’ı oraya taşıyanlar en başta destek veriyor. Selim Panç, bu süreçte onlar derse onu yapacak.

Üzerinde uzlaşılan adayı ekarte eden Bandırma’daki ekip, son dakikada Panç’ı aday çıkarmış ve seçtirmişti. Dolayısıyla İl kongresi öncesinde böyle bir operasyona yabancı değiller; bizzat içindeler.

***

SARI, Boyuer, Biçki.. Bu üç isim kongrenin dişli adayları.

Operasyoncu ekip Biçki’yi “bir dediği bir dediğine uymaz, çık kıpırdak, kırıp döken, ne yapacağı bilinmeyen” diye eliyor.

Boyuer, bir zamanlar POLİTİKA’da yazdığı,  CHP’nin olaylar ve olgular karşısındaki duruşuna yönelik eleştiri yazıları yüzünden eleniyor. Oysa o yazıların tamamı partili sorumluluğuyla kaleme alınan, “şunu şöyle yaparsak daha iyi olur” formatında. Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili eleştirileri de aynı formda.

Bu yazılar sahte hesaplardan, gruplardan, oralardan buralardan servis ediliyor.

Boyuer “her yazdığımın arkasındayım” diyor.

Başka kim kaldı?

Hilmi Okur var, Ali Kesen var.. Dikkate almıyorlar.

İllaki bunlardan farklı bir isim lazım!

Deveciler’in aklına direkt Dilek Yalçın geliyor.

Bunun en açık sebebi, Dilek Yalçın’la İl Başkanı Serkan Sarı arasındaki anlaşmazlık.

Çünkü Deveciler Sarı’ya baştan beri karşı. Yerel seçim sürecinden bu yana Sarı ile mecburi ortamlar dışında yan yana gelmiyor. İstemediğini her yerde açık seçik söylüyor.

***

TAMAM da, şu anda belli ilçelerden aldığı destek ve “desteklemeyeceğiz” diyen ilçelerdeki bazı delegelerin ortak hareket dışına çıkma olasılığıyla, Sarı en güçlü aday gibi görünüyor.

Bu gücü kırabilecek yegane isim Dilek Yalçın olabilir mi?

Karesi’de kazanmış olması, tüm il delegelerinin desteğini alacağı anlamına gelir mi?

Ayrıca üç gün önce İlçe Başkanı seçilmişken, “İl Başkan adayıyım” diye ortaya çıkmak etik mi?

Tabi bu yönde görüşmeler, teklifler, istekler, kabul etmeler falan var ama, henüz net değil.

Dilek Yalçın “adayım” demedi; altyapı oluşturuluyor. Resmi bir açıklaması olursa, o zaman yeniden bir durum değerlendirmesi yaparız.

***

ÇARŞAMBA günü yeni ilçe başkanlarını toplayıp “iktidara yürüyoruz” dedi İl Başkanı Serkan Sarı.

Şu anda İl Başkanı. Yarın kongrede kaybeder, sade üye olur. Ama bugün Balıkesir’de Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu temsil ediyor. CHP’nin Balıkesir’deki en yetkili ismi.

Kongrede taraf olup olmamak önemli değil. Kurumsal saygı anlamında tüm ilçe başkanlarının orada olması gerekmez mi? Sarı’ya karşı olanlar gelmedi.

Kim onlar?

Karesi.. Ayvalık.. Bandırma.. Manyas.. Burhaniye…

Sarı’yı desteklemeyecek olanlar yani.

Karesi’de durum ortada zaten. Dilek Yalçın’ın Sarı ile uyumsuzluğu, tüm Karesi örgütüne mal edilebilir mi?

Ayvalık istemiyor. Bandırma istemiyor. Burhaniye’de Deveciler faktörü var zaten; O istemezse, örgüt de istemiyor. Manyas da istemiyor.

Ayrıca ortaya çıkan adayların hiç birine angaje olmadılar. Açıkça “şu ismi desteklemek lazım” demiyorlar.

Blok listelere yazıp blok blok seçtikleri delegelerin tamamını ‘hazır kıta’ görüyorlar. CHP’de olmaması gereken bir tablo ama var maalesef. Blok listeyle seçilen delege, ‘hür irade’ falan pek düşünmüyor.

***

DİLEK YALÇIN’ınKaresi kongresinden iki üç gün önce yaptığı bir açıklamadan alıntı:

“Siyaseti kimseyi var etmek ya da yok etmek üstüne yapmıyoruz. Partimizin bünyesindeki hatalı hücrelerin yüzeye çıkardığı, ona göre buna göre dizayn olma sıkıntısını örgüt ve idealleri için mücadele noktasına getirerek sağlıklı hale getirmek istiyoruz.”

Gelişmelere bakarak, hesabın kitabın birilerini var etmek ya da yok etmek üzerine yapıldığı aşikar. Ona göre buna göre dizayn olma sıkıntısı ortadan kalkmış; dizaynırların değirmenine su taşıma durumları ağır basmış.

Son kertede, ‘hatalı hücreler’ ifadesi var ki, destek verenler ‘ideal hücre’, diğerleri topyekün arıza!

Ali Kemal Deveciler’e selam ederim.

10 BALIKESİR